Soru: Kısaca kendinizi tanıtabilir misiniz?

Cevap: Ben Enes HALİS. 1991 Erzurum doğumluyum. 2015-2023 yılları arasında Türkiye Diyanet Vakfında Teftiş ve İç Denetim Kurulunda Müfettiş olarak görev yaptım. Mayıs 2023 ayı itibarıyla ise İçişleri Bakanlığı bünyesinde Kaymakam Adaylığı mesleğine intisap ettim. Evli ve bir çocuk babasıyım. Aynı zamanda halen Türkiye Diyanet Vakfı gönüllüsüyüm.

Soru: TDV’nin Vekaletle Kurban Organizasyonu kapsamında hangi ülkeye gittiniz?

Cevap: Bahis konusu organizasyon kapsamında ilk defa 2016 yılında bir Güney Doğu Asya ülkesi olan Kamboçya’ya gittim. Bilahare farklı coğrafyalarda bulunan Bangladeş, Liberya, Tanzanya, Sri Lanka ve Endonezya’ya gittim.

Soru: TDV’nin Vekaletle Kurban Organizasyonunu yakînen sahada gördünüz. Objektif bir bakış açısıyla müspet ya da menfi intibalarınızı aktarabilir misiniz?

Cevap: Türkiye Diyanet Vakfı ülkemizde ve yedi kıtada insanlığın hizmetinde bir vakıf olmak şiarıyla kurulmuş ve bu çerçevede önemli hizmetlerde bulunan bir kuruluş. Ben müşahede ettiğim bütün organizasyonlarda görevli ve gönüllü personelin bu bilinçle hareket etmeye çalıştığını gördüm. Bunun yanında, FETÖ terör örgütünün insani yardım faaliyetlerini çok fazla suiistimal etmesi son yıllarda Türkiye Diyanet Vakfı gibi şeffaf bir şekilde bu hizmetleri yerine getiren kuruluşlara olan teveccühü arttırmıştır. Bağışın kabul edilmesinden, kesilmesine ve dağıtımının gerçekleştirilmesine kadar bütün sürecin kayıtlı şekilde yürütüldüğü bu organizasyonda son yıllarda yukarıda bahsettiğim sebeplerle bağış sayısında ciddi artış meydana geldi. Ancak, ulaşım ve organizasyon maliyetlerinin çok fazla artması ve Vakfın kar amacı gütmeden bu hizmeti yürütmesi sebepleriyle gönüllü ve görevli sayısında azalma meydana gelmesi sonucunu doğurmaktadır. Bu da giden kişilerin sadece organizasyonun sağlıklı şekilde tamamlanmasına odaklanılması sonucunu doğurmaktadır. Halbuki, bu organizasyonun en önemli ayaklarından bir tanesi de milletimizin selamlarının yerelde halka iletilmesi, bu çerçevede yerelde benzer görevleri yapan kuruluşlarla görüşülmesi ile bu ve benzeri benzer yeni ufukların açılması hususunda gerekli gözlemin yapılmasıdır.

Soru: Sahada, TDV’nin dışında diğer vakıfların kurban faaliyetlerini gördünüz mü? Gördüyseniz TDV’nin faaliyetleriyle mukayese edebilir misiniz?

Cevap: Gördüm. Kızılay başta olmak üzere güzel hizmetlerde bulunan vakıf ve derneklerimiz olmakla birlikte maalesef bu durumu yeteri kadar özenle yapmayan bazı kuruluşlar da olduğuna müşahede ettim. Ancak, bu konuda gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, Türkiye Diyanet Vakfı organizasyon ve hareket kabiliyeti, görevlendirdiği görevli ve gönüllü sayısı, yereldeki işbirliği gücü, sürecin şeffaf bir şekilde son aşamaya kadar getirilmesi gibi pek çok açıdan çok daha iyi bir konumda.

Soru: Sizler, Vekaletle Kurban Organizasyonu kapsamında sahada yer aldınız, bu hizmetler yeterli midir yoksa (milletçe/ümmetçe) daha fazlasını yapmamız gerekir mi?

Cevap: Bu hizmetlerin önemli bir hacme ulaşmasının yanında halen yetersiz olduğunu, çeşitlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Zira yoksul ve çoğu zaman uzun süreli saklama imkanı olmayan bir aileye verilecek birkaç kilo etin hangi yaraya ne kadar merhem olacağı malumlarınızdır. Ancak, en büyük mutluluğun da oradaki kardeşlerimizin bayram sevincine ortak olmak olduğunu da unutmamak gerekir.

Soru: Başkalarının da, gittiğiniz ülkelere gidip bu faaliyetlerde aktif rol almasını ister misiniz?

Cevap: İmkanı olan herkesin oradaki kardeşlerimize dokunmak, hissettiklerini hissedebilmek ve bayram sevincine ortak olmak amacıyla görev almasını canı gönülden isterim. Bu konuda Türkiye Diyanet Vakfının gönüllü olmalarını tavsiye ederim.

Soru: TDV’nin, Vekaletle Kurban Organizasyonunda ticari bir gaye güttüğünü sezdiniz mi? Daha açık bir ifadeyle, milletimize, kurbanlarını gönül rahatlığıyla bağışlayabileceklerini söyleyebilir misiniz?

Cevap: Türkiye Diyanet Vakfı Diyanet İşleri Başkanlığımız ile işbirliği içerisinde Devletin pek çok kurumu tarafından belirli periyotlarla denetlenen önemli bir kuruluştur. Dolayısıyla, bir devlet kurumu saikıyla hareket ederek söz konusu faaliyetleri yürütmektedir. Bu çerçevede defalarca sahada şahit olduğum üzere görevli ve gönüllü bütün personelin sahaya intikal ettikten sonra en önemli amacı milletimizin emanetlerini İslami usullere uygun olarak zamanında ulaştırmak. Bu konuda vatandaşlarımızın müsterih olmalarını gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.

Soru: Unutamadığınız, bizimle paylaşmak istediğiniz bir hatırayı aktarabilir misiniz?

Cevap: 2018 yılında Türkiye Diyanet Vakfı gönüllüsü olarak gittiğim Liberya’da yaşadığım ve unutamadığım bir olayı paylaşmak istiyorum. Liberya Batı Afrika’da küçük bir sömürge ülkesi. Halen batılı devletlerce sömürülmektedir. Eğitim seviyesinin düşük olması ve sağlık imkanlarının yetersiz olması sebebiyle ülkenin birçok bölgesinde çokça yetimhane bulunmaktadır. Bu yerlerde yaşları 2-10 arasında çok fazla sayıda çocuk bulunmaktadır. Söz konusu yetimhanelerden başkent Monrovia yakınlarında bir tanesini ziyaretimde çocuklara dağıtmak üzere yanıma çeşitli hediyeler almıştım. Bu hediyelerden dağıttığım bir esnada yaşının 2-3 civarında olduğunu tahmin ettiğim bir erkek çocuğu pantolonumdan tutup çekiştiriyordu. Ben de hediyelerden istediğini düşünerek yanına eğildim ve elimdeki balon ve şekerden birer adet uzattım. Ama çocuk onları almayarak baş parmağımı tuttu ve bana sımsıkı sarıldı. Ne yapacağımı şaşırdım. Maalesef istediği sevgiydi. Çok ağlamıştım o gece. Yetimhane müdürü o gün; “En çok bu yüzden gelmenizi istiyoruz. Çocuklar bayrağınızı ve yeleğinizi gördüğünde bayramın geldiğini hissediyorlar” demişti. Kısacası bu hizmetler düşünüldüğünden çok daha önemli sonuçlar doğurmaktadır. Afrika başta olmak üzere mazlum coğrafyalarda ülkemize olan muhabbetin ve milletimize olan duaların her geçen gün arttığını gördüğümüzde de söz konusu “birkaç kilo” etin verildiği Vekaletle Kurban Organizasyonunun çok anlam ifade ettiğini görüyoruz.