Ahmet Polat
Piyango Bileti Almayalım
Önümüzdeki günlerde, miladi takvime göre 2025 senesinin günleri bitirip, yeni bir yıla (2026) geçeceğiz. Biz Müslümanlar için tüm mesele bundan ibarettir. Ancak sosyal medya, görsel ve basılı yayınlardaki büyük bütçeli reklamlarla yılbaşı, âdeta bir harcama, kutlama, tüketme ve hazda patlama günü gibi bilinçaltımıza yerleştirilmektedir. Böylece toplumumuz, özellikle gençlerimiz tüketim ağına/tuzağına düşürülmektedir. Oysa tüm bunlar, her şeyin hesabının sorulacağı (Tekâsür, 102/8), istisnasız tüm insanlığın pişmanlık duyacağı (Münâfikûn, 63/10) ve az gülüp çok ağlamamızın gerektiği (Tevbe, 9/82), ilahi buyruklarına taban tabana zıttır.
Nice ocakların sönmesine, intiharların yaşanmasına, memuriyetlerin yakılmasına, ana ve babaların yüzlerinin düşmesine, dünya ve ahiret hayatının hüsranına neden olan şeylerden biri de kumar ve kumarın türlü çeşitleridir. Kumar, dinen haram kılınmış ve büyük günahlardan sayılmıştır.
Dinimizde bir şeyin haram kılınması, o şeyin içerisinde kötülüğün bulunması sebebiyledir. Zahiri gözle bakıldığında, haram olan filler, nefse hoş ve kolay gelen tutum ve davranışlardır. Ne var ki, bunlar uzun vadede değerlendirildiğinde ya da geniş çerçeveden derinlemesine ele alındığında, bireyin ve toplumun zararına dokunduğu anlaşılmaktadır. Diğer bir ifadeyle Hz. Allah, bizlerin menfaati için bazı fiilleri haram kılmıştır.
Mâide Suresi’nin 91. ayetinde kumar, kolaylık anlamına gelen “meysir” lafzıyla ifade edilmiştir. Kolaylık, insanı tembelliğe, hayalciliğe, düşman kazanmaya ve aşırı hırsa yönlendirir. Kolay ve zahmetsiz yoldan elde edilen para/servet, heva ve heves uğrunda kolayca harcamayı da beraberinde getirir. Çünkü temelinde emek ve zahmet yoktur.
Kumar, insan neslinin hamuru mesabesindeki helâl kazancı, harama bulaştırır. Bahis, piyango ve dikili taşlar gibi kumarın her türlüsü, insanları bağımlı hâle getirir, ömür sermayesini izbe yerlerde tüketmesine sebebiyet vererek heder eder, umut taciri yapar.
Adının başında “Milli” bulunması, piyangoya meşruiyet kazandırmaz. “Canım bir biletten ne olur? Âdetimdir, her yılbaşı bir bilet alırım. Aman canım sende, bir bilet parasını nelere vermiyoruz ki?” gibi cümlelerin ardına sığınarak harama teşne olmayalım. Nefis, bugün “bir bilet” diye bizleri aldatır, yarın daha büyüklerine kapı aralatır.
Büyük ikramiye adı altında yüksek meblağlara (haram yoldan) kavuşan kimseler, kısa zamanda gayri meşru hayatları benimseyerek aile huzurundan olmuşlardır. Kendilerine yazık ettikleri gibi aile fertlerini de uçurumun eşiğine getirmişlerdir. Kısacası, (haram) para saadet getirmiyor. Çünkü o parada milyonların ekmek parası, rızkı ve nafakası vardır.
En kestirme yoldan büyük meblağları kazanan! kimse, yine en kestirme ve kolay yolla düşman edinir. Yakın tarihe baktığımızda, piyango ikramiyesi çıkan kimselerin, eşini ya da kocasını boşadığını, oğlu tarafından bıçaklandığını, intihar ettiğini veya başlarına türlü belaların geldiğini görürüz. Aslında tüm bunlar ibretamizdir. Zira elde edilen yüklü miktardaki parada, başkalarının ahı vardır.
Günahların ve ayıpların örtülmesi, onların alenen duyurularak yayılmasına ve meşruiyet kazanmasını engellemek içindir. Kumar da kötülüğü kar topu gibi büyüten bir cürümdür. İçinde bulunduğumuz toplumda piyangonun meşru gibi görünmesi, bunun dünyada mübah olduğu, ahirette ise sorumluluğunu kaldıracağı anlamına gelmemelidir.
İslâm, emeğin karşılığına büyük önem vermiştir. Bu yüzden nice azların çoklara galip geldiği (Bakara, 2/249.) gibi, az olan helâl kazancın da çoğalması ya da artması söz konusudur. Nitekim bu artış bereket kavramıyla ifade edilir.
Medya organlarıyla haramın teşvik edildiği şu günlerde kredi, alışveriş, şans oyunları, piyango, kutlama ve eğlence adı altındaki para ve zaman israfına karşı Müslümanca bir duruş sergileyerek pozisyon almalıyız.
İyiler, hayırda yarışarak iyiliğin bayraktarlığını yürütür. Şerde yarışanlar ise (Allah korusun) şer ateşini harlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.