Makbule Pekdoğan
Ne Ekiyorsan Onu Yaşarsın
Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte uyanırız. Gözümüzü açtığımız o ilk an, zihnimizde parlayan ilk düşünce, genellikle hayatımızın rotasını belirleyen kaptan olmalıdır, öyle değil mi? Ancak acı gerçek şu ki, o an zihnimizden geçenlerin büyük çoğunluğu bize ait bile değildir.
Dün geceki stresli e-posta trafiğinden, sosyal medyada şahit olduğumuz "mükemmel" hayatların yarattığı yetersizlik hissinden ya da ulusal bir tartışmanın yansımasından sızıp gelen bir enkazdır çoğu zaman. Bilinçaltımızın verimli toprağı, farkında bile olmadan, başkalarının korkularını, şüphelerini ve yargılarını rüzgârla taşınan tohumlar gibi kabul eder.
Bu durum, aslında yüzyıllardır değişmeyen kadim bir yasanın modern bir tezahüründen ibaret: Zihin bir bahçedir ve o bahçe, içine ne ekersen onu büyütür.
Bilinçli Bahçıvan Olmanın Sorumluluğu
75 yıl önce Norman Vincent Peale bu gerçeği basitçe formüle etmişti: “Düşünceler tohumdur, hayat ise hasat.”
Bu bahçenin en katı, en pazarlıksız kuralı ise şudur: Ektiğiniz ile biçeceğiniz asla takas edilemez.
Şikâyet ve eleştiri ektiğiniz bir zihinde, asla iç huzuru ve minnettarlık hasat edemezsiniz. Sürekli erteleme ve korku tohumları saçarak, bir gecede filizlenen özgüven ağaçları bekleyemezsiniz. Başkalarını yargılama ve kıskançlık yabani otlarını kökünden sökmezseniz, etrafınızda saf ve karşılıksız sevgi çiçekleri açmaz.
Ne ekiyorsan, onu biçersin. Bu kuralın istisnası yoktur, coğrafyası yoktur, "şans" denen bir boşluğu yoktur.
Başarılı ve tatmin edici bir yaşam süren insanlar, sanılanın aksine "daha bereketli" bir zihinsel toprağa sahip değillerdir. Onlar sadece, bahçelerini kaderin insafına terk etmeyi reddeden bilinçli bahçıvanlardır. Onların farkı, tohum seçimi ve ayıklama disiplinleridir.
Her sabah, gün daha başlamadan, zihinlerine hangi tohumu ekeceklerine dair bilinçli bir karar verirler: İnanç tohumu, niyet tohumu, şefkat tohumu...
Ve belki de en önemlisi: Başkalarının dramalarından, sosyal medya dedikodularından veya kişisel güvensizliklerinden kaynaklanan o zehirli yabani otları gördüklerinde, tereddüt etmeden, kökünden söküp atarlar. Başarı, tesadüfi bir hasat değil, bilinçli ekimin sonucudur.
Hayatınızın gidişatını değiştirmek istiyorsanız, lüks arabalar, yeni bir iş veya mucizevi bir diyet arayışından önce, tohumlarınızı fark edin.
Bugünden itibaren, sabah uyandığınız anı bir uyanış değil, bir denetim noktası olarak görün. Zihninizin kapılarını açmadan önce, hangi düşüncenin girmesine izin verdiğinizi sorgulayın. Başkalarının kısıtlayıcı fikirlerinin, korkularının ve şüphelerinin rüzgârla bahçenize düşmesine bir daha asla izin vermeyin.
Unutmayın: Yaşamınızın kalitesi, zihninizde filizlenmesine izin verdiğiniz tohumların kalitesiyle belirlenir.
Şimdi karar verme zamanı: Bugün bahçenize bir yabani ot mu, yoksa bir inanç tohumu mu ekeceksiniz?.................. “Bir sonraki yazımda buluşmak ümidiyle, hoşça ve mutlu kalın.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.