KURBAN 2

Kurban ibadeti, Hz. Peygamber (s.a.s.) Medine’ye hicretinin ikinci senesinde teşrî’ olunmuştur.

Efendimiz (s.a.s.) irtihal edinceye kadar her sene bizzat kendisi kurban kesmiştir. Hatta öyle ki,

“İmkânı olup da kurban kesmeyen bizim namazgâhımıza yaklaşmasın!” (İbn Mâce, Edâhı, 2)

buyurarak kurban kesmenin ne derece önemli olduğuna dikkat çektiği söylenebilir.

Önceki yazımızda kurban ibadeti hakkında genel bir çerçeve çizmeye çalıştık. Bu yazımızda

ise kurbana müteallik bahislerin daha iyi anlaşılması bakımından yazımıza soru-cevap şeklinde

devam edeceğiz.

Soru I: Sevabının ölen kimseye bağışlanması adına kurban kesilebilir mi?

Cevap I: Şayet ölen kimse, ölmeden evvel kurban kesilmesini istemişse bu takdirde adak yerine

geçer. Ancak böyle bir talebi yoksa kurban kesilerek sevabı merhum için bağışlanabilir.

Soru II: Kurban etini nasıl değerlendirebiliriz?

Cevap II: Hz. Peygamber’in (s.a.s.) bizlere öğrettiği üzere kurban eti üç eşit parçaya bölünür.

Bunlardan biri ev hanesine (nafaka), biri misafirlere (hediye), diğeri de ihtiyaç sahibi fakir

ailelere (sadaka) dağıtılır. Ancak şu kadar var ki, maddi durumu orta halli (ya da zayıf) olan bir

kimsenin, bakmakla yükümlü olduğu fert sayısı fazlaysa o zaman kurban etini dağıtmayabilir.

Soru III: Kurban edilecek hayvanın iri ya da ufak olması arasında fark var mıdır?

Cevap III: Kurban, bir teslimiyet nişanesi ifade ettiğinden ötürü büyük olması Efendimizden

(s.a.s.) gelen rivayetlerde tavsiye edilmektedir. Ayrıca kurban alırken körlük, topallık, zayıflık

ve hastalığının bulunmamasına dikkat edilmelidir. Bu dört kusur hayvanın kurban edilmesine

manidir.

Soru IV: Her sene Kurban Bayramı’nın yaklaştığı dönemlerde sıkça bahsedilir; tavuk, horoz,

hindi gibi hayvanlar neden kurban edilemez?

Cevap IV: Biz Müslümanların asıl referansı Kur’an ve Sünnet’tir, dolayısıyla dünya ve ahirete

müteallik bahislerde bu iki temel kaynağa müracaat ederiz. Kurbanlık hayvanlarla ilgili

kıstaslar da bu kabildendir. Hadis kaynaklarına baktığımızda tavuk, horuz gibi hayvanların

kurban edilebileceğine dair herhangi bir rivayete rastlanılmamaktadır. Bu soruya farklı bir bakış

açısıyla cevap vermek gerekirse; insanın iç dünyasında Hâbil ve Kâbil’den beri süregelen “kan

dökme” özelliği vardır. Tavuk, ördek vd. hayvanlarda ise “insandaki kan dökme” hissini

dindirebilecek kadar kan mevcut değildir. Toparlayacak olursak hem dini kaynaklar, hem de

insanın ruh hali mezkûr hayvanların kurban edilmesine elverişli değildir.

Soru V: Kurbanı kim kesmelidir?

Cevap V: En güzeli bizzat kendimizin kesmesidir. Eğer biz kesemiyorsak ehil birine

kestirmemiz gerekir.

Soru VI: Hayvanı boğazlarken nelere dikkat edilmesi gerekir?

Cevap VI: Bu soruya maddeler halinde cevaplayalım:

 Hayvanı boğazlayacak olan kimsenin besmele ile Allah adını anmasıdır. “Ben, O’nun

birliğine inanarak yüzümü, gökleri ve yeri yoktan yaratana çevirdim ve ben

müşriklerden değilim.” mealindeki En‘âm Suresinin 79. ayetin Arapça aslından

okuması da tavsiye edilir.

 Kurban kesiminde yurt dışında bulunan Müslümanların özellikle dikkat etmesi gerekir.

Zira kitâbî diye isimlendirilen Yahudi veya Hıristiyan kimsenin kesmesi ise mekruhtur.

 Kurbanı boğazlarken yemek borusu, nefes borusu ve iki şah damarını kesmemiz lazım.

Ayrıca gövde ile başı bir anda ayırmamak gerekir. Vücutta bulunan kanın tahliye

edilmesi adına şah damarını daha sonra kesmeliyiz.

Soru VII: Büyükbaş hayvanda ortaklığa girdiğimizde nelere dikkat etmeliyiz?

Cevap VII: Kurban keserken ortakların “Allah için kurban kesmek” niyetini almaları gerekir.

Buradan hareketle kâfir bir kimse veya “et yeme” niyetiyle ortaklığa girenleri hisseye dâhil

etmemeliyiz. Çünkü bu iki zümrede ibadet kastı bulunmadığından kurban ibadetimize halel

gelir.

Soru VIII: Taksit, kredi kartı veya veresiye kurban alınabilir mi?

Cevap VIII: Üç şekilde de kurban alınabilir. Ancak kredi kartı ile alınan kurbanın ödemesinde

faize girilmemesi adına ödeme gününün geciktirilmemesi gerekir.

Soru IX: Bir kimsenin adağı olsa, Kurban Bayramı’nda aldığı büyükbaş hayvan hissesine bu

adağı dâhil edebilir mi?

Cevap IX: Nezir, adak ve (Hac menâsikindeki düştüğü) ceza gibi farklı kurbanlar Allah’a

yaklaşma niyeti taşıdığından Kurban Bayramı keseceği büyükbaş hayvanla beraber mevzu

bahis kurbanları da hisseye dâhil edebilir. Başka bir deyişle, bir hisse kurban vecibesi, bir hisse

de adak olabilir.

Soru X: Hisseli kurbanda, hissedarın birisi vefat ederse ne olur?

Cevap X: Vefat eden kimsenin geride bıraktığı oğlu ya da kızı var ve bunlar da âkil bâliğ ise,

bunlar da “babamızın kurbanını keselim” şeklinde talepte bulunursa o zaman kurban caiz olur.

Şayet mirasçılardan izin alınmazsa o takdirde hiç birinin kurbanı caiz olmaz. Mirasçı, âkil-bâliğ

değilse hisseden düşen para o çocuğa verilir.

Bu yazı toplam 3830 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Polat Arşivi

Piyango Bileti Almayalım

18 Aralık 2025 Perşembe 10:00

Unutmak III

10 Aralık 2025 Çarşamba 13:25

Niyet

28 Kasım 2025 Cuma 10:01

Musa, Harun ya da hiç olmak

21 Kasım 2025 Cuma 15:00

Kelimelerimiz

13 Kasım 2025 Perşembe 12:40

İlgi Alanımız

30 Ekim 2025 Perşembe 09:44

Seferden Sorumluyuz

23 Ekim 2025 Perşembe 10:37

Unutmak

16 Ekim 2025 Perşembe 11:04

Kur’an’ı Anlama XVI. Cüz

25 Eylül 2025 Perşembe 10:04

İtidal ve Denge

17 Eylül 2025 Çarşamba 10:47