Makbule Pekdoğan

Makbule Pekdoğan

Kadın Cinayetleri

Kadın Cinayetleri

Türkiye'nin dört bir yanında, her gün kadınların çığlıkları yankılanıyor; lakin ne acıdır ki, bu feryatlar çoğunlukla sağır duvarlara çarpıyor, duyulsa bile yeterince yankı bulamıyor. Kadın cinayetleri, ülkemizin uzun yıllardır mücadele ettiği, ancak bir türlü saramadığı derin bir yara.

Her bir kurban, aslında bu toplumun ta kendisidir; bir anne, bir evlat, bir kız kardeş, bir dost... Onların yaşam hakları hoyratça gaspedilirken, sadece tekil bir birey değil, tüm aileler, çevreleri ve topyekûn toplum derin bir yara alıyor. Bu cinayetlerin ardında yatan nedenler çok katmanlı: ekonomik bağımlılık, bir türlü kabul görmeyen boşanma isteği, kör kıskançlık, "namus" adı altında işlenen vahşetler ve maalesef en yaygın olanı; kadını bir insan olarak değil, mülk yahut kontrol edilebilir bir nesne olarak gören çarpık, hastalıklı erkek egemen bakış açısı.

Yasalarımızda caydırıcı hükümlerin varlığına rağmen, kadın cinayetlerinin önüne bir türlü geçilemiyor olması, uygulamanın ve toplumsal bilincin ne denli eksik olduğunu gözler önüne seriyor. Faillerin çoğu zaman "tahrik" indirimleriyle serbest kalması, toplumda haklı bir öfkeye yol açarken, mağdurlar ve aileleri için adalete olan inancı zedeliyor, kökünden sarsıyor. Bu acı tablo, kadınların kendilerini güvende hissetmelerini engelliyor ve devletin temel sorumluluklarından biri olan yaşam hakkını koruma vazifesini sorgulatıyor.

Kadın cinayetleriyle mücadele, sadece polis tedbirleriyle sınırlı kalmamalıdır; kalmamalıdır ki asıl çözüm bulunsun. Toplumun her kesiminde bir farkındalık ve dönüşüm seferberliği başlatılması şarttır. Eğitim müfredatlarına toplumsal cinsiyet eşitliği dersleri, daha küçük yaşlardan itibaren işlenmeli, medya bu konuda daha yapıcı bir rol üstlenmeli, Sivil Toplum Kuruluşları güçlendirilmeli ve en önemlisi, yargı organları kadınların yaşam hakkını her şeyin üzerinde tutan bir anlayışla hareket etmelidir.

Kadınların özgürce, korkmadan ve şiddete maruz kalmadan yaşayabildikleri bir Türkiye inşa etmek, hepimizin ortak sorumluluğudur. Unutmayalım ki bir toplumun gelişmişlik düzeyi, kadınlarına verdiği değerle doğru orantılıdır. Kadın cinayetlerine dur demek, sadece adaletin tecellisi değil, aynı zamanda insaniyet borcumuzdur. Artık bu utanç verici tablonun değişme zamanı geldi de geçiyor.

Bu yazı toplam 1555 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Makbule Pekdoğan Arşivi