Hastayım Demeyin
Hastalık bazen sessiz bir misafir gibi uğrar kapımıza: hafif bir halsizlik, yorgunluk, bir baş ağrısı…
Çoğu insan bu misafiri sahiplenir. “Ben hasta oldum” der ve adeta ona kalıcı bir yer verir.
Oysa unutmamak gerekir ki, hastalık yalnızca bir misafirdir. Kalıcı değildir; siz ona alan açtığınız sürece evinizde kalır. Misafiri karşılamak ve kısa süreliğine ağırlamak bir şeydir; ona kök saldırmak ve yaşamınıza yerleştirmek başka…
Beynimiz, bu misafirin davranışını belirleyen en güçlü ev sahibidir. Her kelime, her düşünce, hücrelerimize ulaşır ve onların hareketini yönlendirir. “Hastayım” dediğiniz anda, bedeniniz bu mesajı kabul eder ve sanki kendini bu duruma hazırlamış gibi davranır.
Günlük dilimizde sıkça duyduğumuz ifadeler vardır:
“Benim şekerim var.”
“Tansiyonum var.”
“Migrenim var.”
Bu cümlelerde hastalık, sanki öz varlığımızın bir parçasıymış gibi sahiplendirilir. “Benim” kelimesi, hastalıkla aramızda görünmez bir bağ kurar ve beden bunu gerçek olarak algılar. Hücreler kendini bu duruma göre programlar; iyileşme süreci yavaşlar, direncimiz kırılır ve vücudumuz hastalığı normal bir durum gibi kabul eder.
Oysa dilde yapılacak küçük bir değişiklik, hayatın akışını tamamen değiştirebilir. Örneğin: “Gribim var” demek yerine, “Gribal bir durum var” demek, hastalığı sahipsiz bırakır ve olumsuz enerjiyi kendinize bağlamaz. Çünkü hastalıkları sahiplenirseniz, bedeninize ve hücrelerinize bu durumu normalmiş gibi kodlarsınız. Sözlü ifade ettiğinizde veya düşündüğünüzde, bedeniniz yani tüm hücreleriniz duyar ve “Biz hastayız” sinyalini alır. Sağlıklı hücreler bile bu talimatı algılar ve doğal şifa süreci yavaşlar. Bu durum sürekli tekrarlandığında, hastalık farklı şekillerde kendini gösterir.
Kelimelerin gücü sadece hastalıklarla sınırlı değildir; hayatın tüm olumsuz deneyimlerinde de aynıdır. Sürekli olumsuz ifadeler kullanırsanız, beden ve zihniniz buna uyum sağlar. Öte yandan, olumlu ve iyileştirici kelimeler kullandığınızda, beden şifaya kendini açar.
“Hastayım” demek, misafiri kalıcılaştırır.
“Şifalanma sürecindeyim” demek, iyileşmeye davetiye çıkarır.
Beyin ve beden işbirliği olmadan, şifa süreci eksik kalır. Doğru kelimeler ve düşünceler, bedenin kendi kendini onarma kapasitesini güçlendirir. Kelimeleriniz sadece bir ses değildir; hücrelerinize ulaşan, onları şekillendiren ve davranışlarını yönlendiren birer emirdir.
Hastalık bir misafirdir. Ona kalıcı yer vermeyin; yalnızca geçici bir ziyaretçi olarak karşılayın. Siz ev sahibisiniz; misafirinizi saygıyla ama geçici olarak ağırlayın, sonra teşekkür ederek uğurlayın.
Unutmayın, kelimeler hem zincir hem de anahtardır: Doğru kullandığınızda bedenin kapılarını şifaya açar, yanlış kullandığınızda ise sizi olumsuz bir döngüye hapseder.
Bir sonraki yazımda buluşmak üzere; hoşça, sağlıklı ve mutlu kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.