Ömer Ziya BELVİRANLI
Akıllı ve şuurlu bir Müslüman, dünya hayatının gelip geçiciliği karşısında, kubbede hoş bir seda bırakabilmek için şu gayelerden bir veya birkaçını gerçekleştirebilmeyi hedefler: Salih evlat yetiştirme, dini devlet mülkü millete hizmet verme, ilmi çalışmalarla insanlığa katkı sunma, vakıf işlerine madden veya bedenen kendini adama…
Yukarda değinilen vasıfları, gerçekleştirebilen bir portre işleyeceğiz bugün.
Talebelik yıllarında, “Osmanlıca Rehberi” isimli bir kitaba merak sarmamızın akabinde Marifet Yayınları sahibi Ömer Ziya BELVİRANLI ile önce telefonla, sonra da vicâhen tanışıp görüştük. Hiçbir vasfı ve etiketi bulunmayan sıradan bir öğrenci/vatandaş olmamıza rağmen, gönül kapılarını açan, dostluk kurabilen, tecrübelerine müracaat edildiğinde, bilgi paylaşımında ketum davranmayan bir kişiliği vardı. Kendisi Osmanlı bakiyesi son devir alimlerinden ders almış, onların karakterlerini, âdeta ruhunda mücessem hâle getirmişti.
Sözünü esirgemeyen, mütevazi, neşriyat ile bu memlekete hizmet veren gönül insanıydı. Cağaloglu Defne İşhanı’ndaki yayınevi, sanki ticarethane değil, adeta dost meclisiydi. 2016'ya kadar İstanbul'a her gittiğimizde kapısını bize açar, hayat tecrübesi, hatıra, nükte vb. anlatımlarıyla heybemizi doldururduk.
Kendisi, Konya eşrafından bir ailenin en küçük çocuğu. Eşraf derken şöyle ifade edelim: Abisi merhum Dr. Ali Kemal BELVİRANLI, 1960'lı yıllarda, haftanın bir günü Konya'nın köylerini, bir din görevlisiyle dolaşır, selam verip hal hatır sorar, muhtaç ve aynı zamanda hasta vatandaşları, parasız muayene ederdi. Bu fedakârlığın, kaht-ı rical döneminde ve o zamanın türlü imkânsızlıklarıyla icra edildiğini hatırlatmakta fayda vardır. Ayrıca abilerinin her biri ve hâl ile kâli birleştirmiş hafızlardı. (Bugün, maddi imkânlar bol olmasına rağmen kaç Doktor yapıyor aceba?)
Devletini ve milletini çok seven, her ikisinin de milli ve manevi değerlerle kuşanıp kalkınmasını, canı gönülden ister, bunun için üzerine düşeni yapardı.
Kolaylaştırıcıydı, bir gün ziyaretimiz esnasında yaşlı kadın geldi, kitap satın aldı. Normalde bir yayınevi, perakende satışlarında, müşteriye %20-25 indirimle, yayınevine de toptan fiyatına %50 indirimle kitap satar. Ömer Ziya Bey, bu kadına %50 indirimle kitapları güler yüzle sattı ve bunu kimsenin duymamasını tenbih etti.
Her bir ebeveynin, çocuğunu uyuturken; vatan, bayrak, adalet, örf, adet, saygı, helal lokma gibi erdemleri, hikayelerinde konu edinen, Saadettin KAPLAN'ın Heybe isimli hikâye kitabı, Osmanlıca Rehberi, İslam Prensipleri (çocuklar için ilmihal) gibi 200 civarında kıymetli eserlerin yayınlanmasına aracılık etti.
Son 50 sene zarfında devlet büyükleriyle birebir veya bir telefonla görüşebilecek kadar yakın olmasına rağmen, beklenti içinde değildi ve kendi yağıyla kavrulacak kadar istikamet üzereydi.
4 Ağustos 2025 günü, aniden aramızdan ayrılan rahmeti rahmana kavuşan Ömer Ziya BELVİRANLI'nın yaşamından, bizlere düşen hisseyi kısaca şöyle özetleyebiliriz:
- Kur'an-ı Kerim'e karşı büyük aşkı,
- Polemiğe girmeden, sessiz ve derinden çalışarak işini titizlikle yapması,
- İstikamet üzere yaşaması, dünyayı amaç değil de araç olarak görmesi,
- Biriyle samimiyet kurduğunda, herhangi bir hesap ya da ajanda tutmadan hasbî davranması,
- Güler yüzlü, misafirperver, kucaklayıcı ve kolaylaştırıcı kişiliği,
- Kültür, edebiyat, tarih ve nitelikli dini yayınlara aracılık etmesi,
- Para, pul, makam, mevki vd. dünyalık ihtiraslara (çevresinin müsait olması ve buna imkânı bulunmasına rağmen) meyletmemesi,
- Ailesinden aldığı terbiye ve geleneği muhafaza edip üzerine koyması, mirasyedi davranmaması,
Allah, bizlere de böyle dolu dolu yaşam sürmeyi nasip eylesin. Âmin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.