Ahmet Polat

Ahmet Polat

Mürüvvet III

Mürüvvet III

Mürüvvetin Gereklilikleri

Bu başlık altında, mürüvvetin temel prensiplerine temas edilecektir. Aslında şöyle de söylenebilir: Mürüvvet, bazı fiilleri terk ve imtina, bazılarını da işlemeyi gerektirir.

  • Haramlardan sakınmak.
  • Zulümden kaçınmak.
  • Hak etmediği şeye tamah etmemek.
  • Zayıfa karşı güçlünün yanında yer almamak.
  • Küçük düşürücü ve basit davranışları, önemli fiillere karşı öncelememek.
  • Kötülememek.
  • Hüküm verirken insaflı olmak.
  • Her türlü tutum ve davranışlarda akıl ve dengeyi tercih etme.

Mürüvvetin Faydaları

Mürüvvet üzere yaşayan kimse, şu kazanımları elde etmiştir:

  • İmanı muhafaza etme.
  • Bütün mahlûkata karşı insaflı olmayı, doğruluğu ve sabrı öğrenme.
  • Dünya ahiret iyiliklere, yüksek makamlara ve hayırda yarışa yönlendirme.
  • Güler yüzlü, hayra yoran, infak eden, din kardeşine hayır dua eden, Allah’ın rahmetinden ümidini kesmeyen bir karaktere sahip olma.
  • Allah tarafından ve Müslümanlarca çirkin görülen davranışlardan uzaklaşma. Böylece Yüce yaratıcının ve insanların sevgisini kazanır.
  • Tembellik ve gamı kaldırma, zor ve mühim işlere yönlendirme.
  • Yalana karşı kalkan olma.
  • Doğruluğa sevk etme.
  • Aile, arkadaş ve komşulara yardım etmeyi teşvik.
  • Kötülük, fitne çıkarma, bozgunculuk, kibir, haset, büyüklenme, hile ve başkalarına karşı eziyet etme gibi şeytani işlere tavır takınma.
  • Nefsi terbiye ederek kötü ahlâktan alıkoyma, kerem, vefa ve takva gibi güzel ahlâkı kazandırma.
  • Arkası acı olan her bir lezzetten ve sonu pişmanlık olan şehvetten koruma.
  • Çalışmayı sevdirir.
  • Şüphe, evham, zan ve kuruntulardan koruyarak asrın psikolojik buhranlarından uzaklaştırır.
  • Kişinin toplum içerisindeki şeref ve itibarını artırarak değerli kılar, süfli işlerde ilgilenmesini engeller.

Mürüvvetin Alametleri

Bir Müslümanın mürüvvetli olduğunu şu kıstaslar altında anlayabiliriz:

  • Hâl, tutum ve davranışlarında boşboğazlık, münasebetsizlik, acelecilik, panik gibi ruhu rahatsız edici fiillerde bulunmama.
  • Öfke ve sevinç anında, heyecanını; gizli/aşikâr ve darlık/bollukta denge halini gözetme.
  • Dalkavukluk ve fitneye düşmeden içten ve açık sözlülüğü huy edinme. (Şartlara, zamana ve zemine (hatıra) göre konuşmama.)
  • Açığa çıktığında, insanlarca ayıplanacak fiili, gizliden gizliye işlememe.
  • Misafir ve ziyaretçilere, işlerini gördürmeme. Evine gelen misafire, söz, fiil ve davranışlarla eziyet ederek onları incitmeme.
  • Toplumun yararına dokunacak icraatlarda bulunma, proje üreten, sorun çözen ya da dinleyen kişilere karşı kolaylık göstererek iyi davranma. Boş, faydasız ve angarya işlerden uzak durma.
  • İyiliği yayma, marufu seçip iyi tarafta olma, kötü ve çirkinliği örtme, takva ve sâlih ameli azık edinme.
  • Ruh-beden terbiyesi ve temizliğine ihtimam gösterme, güzel kokma.
  • İsrafın her türlüsüne karşı mesafe koyma, tavır takınma.
  • Ana baba, akraba ve komşuya iyilikte bulunma, onlardan gelecek eza ve cefaya karşı sabretme, hatalarını affetme, bunların hak ve hukukunu gözetme.
  • Gizli kalması gereken bir sır veya işi koruyarak, onu hiç kimseye anlatmama. (Bilgi, ya da duyumlarla, karı koca arasını açabilecek sözler söylenmemeli.)
  • Toplum nezdinde kabul görmüş ve İslâm’ın ruhuna ters düşmeyen örf ve adetleri sürdürme, aksini de sürdürmeme.
  • Irz ve namusu koruma; töhmet ve şüphe altında kalabilecek hallerden kaçınma.
  • Helal ve meşru yolla kazanılan servet ya da malı; üretim, istihdam, infak ve hayrî hizmetlerle insanların istifadesine sunma.
  • Laf dalaşı, münakaşa, iddialaşma gibi olumsuz davranışlarla insanlarla cedelleşmeme.
  • Haya, tevazu, hilm, doğru konuşma, öfkeyi yenme ve cahillerden yüz çevirme gibi Muhammedî ahlâkı yaşam felsefesi edinme.
  • Helal bile olsa insanlarca kınanan fiillerden kaçınma.
  • Daima tedbirli davranma, her ne işle iştigal ediyorsa onu en iyi şekilde yerine getirme.
  • Müslümanlara karşı sevgi ve muhabbet dolu olma.

Mürüvveti Götüren Tutum ve Davranışlar

  • Başka medeniyetlere özenme adına, kendi örf, adet ve kültürüne uygun olmayan yahut üzerinde resim ve yazı bulunan elbise giyme.
  • Adetin dışında saç ve sakal tarzını değiştirme
  • Bizden yaşça büyük olan kişilerle beraber yürürken veya bir yere girip çıkarken onun önünde bulunmak.
  • Yine yaşça büyüklerin, sözlerini hafife almak, saygısız davranmak.
  • Kullandığı araçta veya oturduğu mekânda, başkalarını rahatsız edecek tarzda müzik dinlemek. (Ses seviyesini, kendimiz işitebileceğimiz kadar ayarlamalıyız.)
  • Tanıştığı kişiye; yaşını, maaşını, etnik kimliğini, meşrebini, medeni durumunu, -varsa- çocuğunun sayısı vb. mahrem ve özel sayılabilecek durumları sormak.
  • Yalan, fısk, hıyanet, başkalarını hafife alma ve avret mahallini açma.
  • Karı koca arasındaki mahrem sırların, üçüncü şahıslara anlatılmak suretiyle dışarıya ifşa edilmesi.
  • İçki içme, kumar oynama.
  • Heybeti gidermesi ve düşmanlığa götürmesi sebebiyle sözlü ve fiili olarak çok şaka yapma.
  • Güzel davranışları hafife alma.
  • Sokakta yürürken yeme içme. (Maddi durumu iyi olmayanların iştahını kabartması nedeniyle güzel ahlâk ve olgunlukla bağdaştırılmaz.)
  • Meşgul olduğu herhangi bir işi ciddiyet göstermeme.
  • Gerek bir mecliste gerekse ikili ilişkilerde, büyüklere karşı saygısız davranmak, boy ölçüşmeye kalkmak.
  • Ayakta veya tuvalet dışında başka bir yerde bevletme.
  • Bilhassa davetlerde çok yeme.
  • İnsanların bulunduğu herkesin işitebileceği şekilde yüksek sesle geğirme.
  • Başkalarını güldürme kastıyla, birilerini söz, jest ve mimiklerle taklit ederek komik ve gülünç duruma düşme.
  • Çok gülme, kahkaha atma.
  • Faydasız ve (gıybet, dedikodu ve kavga gb.) kötülüklere davetiye çıkardığından kafe ve nargile salonlarında çok vakit geçirme.
  • Erkek veya kadının avret mahallini açması.
  • Özellikle sokaklarda yüksek sesle çok gülmek, kahkaha atmak.
  • Allah’a isyanı çağrıştıran şarkı ve marşları söylemek veya dinlemek.
  • Zaruri ihtiyacı bulunmadığı hâlde dilenciliği meslek haline getirmek.
  • Edebe mugayir konuşma.
  • Hanımına ulu orta yerde bağırıp çağırma, ona galiz küfürler etme.
  • Toplum içerisine gireceği zaman, insanlara rahatsızlık veren soğan ve sarımsak gibi yiyecekler yemek.
  • Usûl ve adaba ters düşen bel altı müstehcen fıkra, nükte ve hikayeler anlatma.
  • Dinen haram kılınan veya itikada zarar veren dans, şarkı ve sözlerle meşgul olma.
  • İnsanı diğer mahlûkattan ayıran akıl nimetini kullanmama.
  • Dini ve kültürel bilgi eksikliği.

Mürüvveti Elde Etmek İçin Ne yapmalıyız?

  • Ebeveynlerin aile ortamında, çocuklarına mürüvvete dair teorik ver pratik olarak şuurlandırma seansları uygulamalı.
  • Mürüvvetli insanın karakteristik özelliklerini öğrenme ve tatbik konusunda her daim teyakkuz hâlinde bulunmalı.
  • Güzel ahlâklı iyi kimseleri dost edinme.
  • İffet ve şerefi koruma, nezâketi ön plana çıkarma.
  • Nefsi terbiye etme noktasında büyük gayret gösterme.
  • Helâl kazançla birlikte, bu kazancı insanların faydalanabileceği işlerde harcama.
  • Dinen meşru görülen örf ve adetleri öğrenmenin yanı sıra, bunları yaşayıp yaşatma noktasında çabalama.
  • Allah’a dua etme.

Sonuç itibariyle, insanların birbirlerine karşı saygılı hitabı ve nezaketli davranışları, kibir ve gösterişten uzak tevazuu öncelemeleri, ulu orta yeme-içmeden imtina etmeleri gibi günlük hayatta en çok karşılaşılan tutum ve davranışlar, mürüvvetle ilişkilidir. Bu itibarla mürüvveti muhafaza etmek için kişinin uyanık kalması gerekmektedir. Daha net ifadeyle, mürüvvet; tıpkı kontrolsüz kavşaklar, yaya geçitlerinin ve araç trafiğinin yoğun bulunduğu meskûn mahalde vasıta kullanan şoförün, kaza yapmaması için pür dikkat ve yüksek motivasyonla araç kullanması gibi, kişinin; haramlara ve kötülüklere karşı, her an ve her daim teyakkuzda bulunarak kendi iç dünyasında İslâm ahlâkını yaşaması yönünde diri tutmasıdır.

Bu yazı toplam 1532 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Polat Arşivi