Ahmet Polat

Ahmet Polat

Büyük Sözü Dinlemek

Büyük Sözü Dinlemek

Aslında konumuz çok basit ve önemsiz gibi algılanabilir. Oysa meselenin önemi, “insan yetiştirme rehberlikte bulunma, iyilik tohumları atma” yönleriyle değerlendirildiğinde daha iyi anlaşılır.

Bilgi çağının aktörü olamayan Müslümanlar, haliyle yeni gelişmeler karşısında pek çok sorunla karşılaşmışlardır. Günümüz Müslümanlarının, en büyük sorunlarından birisi de yeni neslin İslâm Kültür ve Medeniyeti ile bağdaşmayan tutum ve davranışlar sergilemesidir.

Bir toplumun özünde kalması, o toplumun din, örf, kültür gibi unsurlarla belirlenen değer yargılarını korumasıyla mümkündür. Büyüklerin nasihat etmesi, küçüklerin de verilen öğütleri dinlemesi, değer yargılarını korumanın en büyük unsurudur.

Kur’an ve Sünnet’e büyük çerçeveden bakıldığında, geçmiş ümmetlerin başından geçen olayların hikâye edilmek suretiyle bizlere aktarılması, konunun ciddiyetini ortaya koymaktadır. Yine bu kabilden olmak üzere, yaşça büyük, hayat tecrübesi bulunan büyüklerimizin, dillerinde pelesenk ettiği ibretamiz atasözleri vardır: “Ulu sözü dinlemeyen, uluyakalır”, “Nasihat tutmayanı musibet tutar”…

Şunlar da büyük sözü dinleme kabilindendir: Kur’an’dan öğüt alma, Efendimizin başından geçenlere ibret nazarıyla bakma, tarihe mal olmuş kimselerin hâtırat tarzı eserlerini okuma, meslekte yılları devirmiş bilge kimselerle dertleşme, faydalı belgeseller izleme…

Peygamber Efendimiz; yumuşak sözle vaaz ve nasihatte bulunarak küfür, isyan ve tuğyanda zirveye çıkmış insanların, kalplerinin yumuşamasını sağlamış, “altın nesil” diye anılan topluluğun temellerini atmıştır.

Büyük sözü dinlememek; eğitim arızası, kötü yola düşmüş, topluma zarar veren insanların ortak özelliklerinden biridir. Öyleyse yavrularımıza, torunlarımıza ve etrafımızda faydamızın dokunacağına inandığımız kimselere nasihatlerde bulunarak onları geleceğe hazırlayalım. Tabi bunun için farklı ikna metotlarını öğrenmeli, herhangi bir meseleyi farklı bakış açıları, jest/mimiklerle ve de muktezayı hâle göre anlatmanın yollarını iyi bilmeliyiz.

Esasında nasihat dinleyene verilir, ancak “Allah, belki kalbine ilham vermiştir” niyetiyle, gereksizmiş gibi görülen tenbihlerimizi esirgemeyelim. İnatçı, laf anlamayan, başıboş veya rehberliğe ihtiyaç duyan birine hasbelkader dokunarak hayatının değişmesine katkı sağlayabiliriz.

Öğütlere kulak verme; dünya/ahiret huzurumuzun muştusudur, tekâmül yolculuğunda emin adımlarla ilerlemedir. Dolayısıyla dünya hayatının her saniyesinde, amansız giriştiğimiz nefis mücadelesinde gurur ve kibirden arınarak hikmetli sözlere dikkat kesilmeliyiz.

Hayatımızı planlı yaşama, geleceğe ümitle bakma, dünyaya başıboş gönderilmediğimizi idrak ederek sorumluluk (kulluk) bilincini diri tutma, kaynakları etkin ve verimli kullanma, israfın önüne geçme gibi gayeler, öğüt almanın önemini ortaya koymaktadır.

En İyi Nasihati Kim Yapabilir?

Güngörmüş, hayat tecrübesi bulunan bilge kimseler elbette nasihat verebilir. Ancak şu kimselerin öğütleri daha tesirlidir: İyi ikili ilişkiler kurabilen, maddi çıkar hesabı gütmeyen (muhlis), iyiliği yeryüzünde yayma misyonunu üstlenen, derdi olan vd.

Kimlerin Nasihate İhtiyacı Vardır?

Şüphesiz her mümin vaaz ve nasihate muhtaçtır. Özellikle gençler, yeni evlenenler ve ebeveynlere aşağıdaki gerekçelerden ötürü daha çok rehberlikte bulunulmalıdır.

  1. Gençler:
  • Hedef belirleme,
  • Ümmete, insanlığa ve devlete karşı şuurlu birey olabilme,
  • Nefsî arzuların zirveye çıktığı ömrünün baharında, nefis terbiyesini öğrenme,
  • Alkol, uyuşturucu, zina, kumar gibi anlık geçici hazlarla dünya-ahiretini hüsrana uğratmama,
  • Maddi-manevi mücehhez hale gelerek hayata iyi hazırlanabilme…
  1. Yeni Evlenenler:
  • Eşlerin birbirlerine karşı sorumlulukları,
  • Nikâha müteallik fıkhî meseleler,
  • Evlilik gemisinin su almaması adına bir evde iki yabancının; kurduğu yuvanın, ilk anlarının en az hasarla atlatılması,
  • Mahremiyet bilinci,
  • Ev ekonomisine yönelik tedbirler…
  1. Ebeveynler:
  • Çocukları arasında adaletli davranmaları,
  • Çocuklarına örnek olmaları,
  • İslâmî prensipleri evde yaşamaları ve yaşatmaları…

Sonuç itibariyle, kısa sayılabilecek dünya hayatımızda, gaflete düşmeme ve bize verilen zamanı iyi değerlendirebilme adına nasihatlere kulak vermeliyiz.

Bu yazı toplam 11369 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Polat Arşivi