Tıpkı Onuncu Yıl Nutku gibi nutkum tutuldu doktor bey!Yine genel kültürüm çıkınca"
Doktor bey:"Ne zamandır bu hastalığa tutuldunuz?"
"10 yıldır! Ama çıktık açık alınla on yılda her savaştan!'Ah! Doktor bey!Bu hastalık yüzünden yüzüm gülmüyor,yediğimden içtiğimden zevk alamıyorum.İnanın ne iş yapabiliyorum ne de kendimi iyi hissedemediğimden dolayı evlenebiliyorum!Gerçi işime geliyor evlenmemekte neyse!Böyle bir illet ki bütün hayatımı ele geçirdi!Alt üst etti!'
Doktor bey:"Peki Öldüm Der Durur Yine de Yaşarsın Merkezine gitmediniz mi hiç tedavi olmak için!"
"Nedir o!"
Doktor bey:"ÖSYM"
"Rica ederim.Münasebetsiz şakalarınızı kendinize saklayınız doktor bey!'Sahi bu doktorlar niye bu kadar kötü şaka yapıyorlardı!Bana mı böylesi denk geliyor.Anlamadım gitti!Onları da doğduklarında fazla TUS'a basmışlar sanırım ondan. Gerçi 'el yazıları da alın yazıları gibi'.Neyse!Onlara da yazık!
'Ben onun açılımını bilmiyorum ama ÖSYM'nin 'TUS' açılımını çok iyi biliyorum!Nasıl olsa ikisi de aynı ana rahminden dünyaya geliyor değil mi doktor bey? Neyse!'
Doktor bey:"Sakin ol! Birazdan inecek değerlerin!Ayran içince geçecek!"
'Ama ondan sonra da akşamları genel yeteneğim çıkıyor ama ona ayran da çare etmiyor! O n'olcak?'
Doktor bey'"Ona da 1/4(çeyrek)limon yazıyorum genel yetenek olduğu için"der,
"Sonra geceleri her zaman eğitim bilimlerim çıkıyor?"
Doktor bey:"Ona da biraz Freud okuma kitabı yazıyorum.Sakinleştirir",der
Peki! Alan sınavı o ne olacak! Çıkınca inmiyor!"
Doktor bey!"O,hep çıkacak!
TUS gibi! Ana rahmi aynı çünkü değil mi?Boşuna inmesini bekleme! Önceden'Yaşasın Chomsky!' diye dua edin derdik.Şimdi o da öldü!Geçmiş olsun şimdiden!Ama,'Allah'tan umut kesilmez!'"der,gider.
Onuncu Yıl Marşını okuyunca sakinleşir miyim ki?"Bir deniyim!"Çıktık açık alınla on yılda her savaştan,
On yılda 15 milyon genç yarattık her yaştan
Başta bütün dünyanın saydığı Başkumandan
Demir ağlarla ördük Anayurdu dört baştan
Türk'üz, Cumhuriyetin göğsümüz tunç siperi
Türk'e durmak yaraşmaz, Türk önde, Türk ileri
Türk'üz, Cumhuriyetin göğsümüz tunç siperi
Türk'e durmak yaraşmaz, Türk önde, Türk ileri!"Oh! İyi geldi!
"Çıktık açık alınla on yılda her savaştan..."diye mırıldanırken aklına bir soru takılır.
"Peki'derman,derdin içindedir!' der atalarımız,derdin içine...!"
Yine genel kültürüm çıkıyor!
"Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı:
Düşün altında binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı."
Demiş Mehmet Akif Ersoy,
Sahi!6.Kıtanın önemi neydi?Vatanımız mı kutsaldı milletimiz mi kutsaldı.İçiçe girişik birleşik cümle gibi kimsenin kalbini kırmadan görevini yaptı ve gitti Ersoy.
Neyse birazdan iner,değerlerim.
Aaa!'Nerden çıktı bu yol şimdi?'
Şu yol kenarındaki amcaya soruyum!"Amca siz kimsiniz?"
"Ben,Zihin Amca!"der amca ve ekler:"O,çok eski bir yol!Dilini çözemeyen çıkamaz!'der ve uzaklaşır,Zihin Amca!
Garip garip inişler,çıkışlar var,
Başka başka çıkışlar daha,
Nereye gidiyor bu çıkışlar,
Nerden çıkıyor bu çıkışlar,
Var mı kaybedilmeyen çıkışlar,
Var mı kaydedilen çıkışlar,
Ah!Unuttum hepsini!
Çok güzel oldu!Unuttum!
Unutmaya çalıştıklarımı!
Niye hatırlayayım ki?
O zaman tarihim kaybolur ama!
Offf! Yaşamak ne zor!
Aktarmak ne zor!
Haydi başa dön!
Tüh!Ne güzel unutmuştum genel kültürü yaa!
Ah!Keşke bir hatırlamasam!
Ama gençliğe nasıl hitap edeceğiz!
'Dur hatırlatma sakın!'
Onuncu yıl nutku'nu Atatürk'yen dinler gibi nutkum tutuldu sanki!
Yolda ileriye ket vuracağım,
Sonra yine hatırlayacağım!
Yolda o anıların acı acı inişi,
İçimi sızlatışı peki!
Dur! Hatırlama!
'Geriye dön!Boşver geriyi, geriye ket vuracağım!'
Neyse vazgeçip,unutsam geri,
Boşver şimdi;'ileriyi,geriyi'
Başka bir çıkış yolu bulsam,
Bulmadan yaşayamaz mıyım?
Zihin amca!'
Bu nasıl zihin karmaşası!
Zihin amca da yok!
Napacağım şimdi,
Dur! Çıkışı bekle! Sakin ol!
Ne bu şiddet!Ne bu celal!
Ecele!Daima ecele!
Yine kaçtı elimden!Tüh!
Nerden bulacağım şimdi bu keti,yine acı dolu bir çıkış mı bizi bekliyor yoksa,
Of!Bıktım!Çok yoruldum!
Neslim tükendi sonunda,
Nerde bu ilim deposu,
Şarj etsek yine hafızayı,
Aha!Bir çıkış daha!
Çıkış birdi, iki oldu,
Bir ileri, iki geri,
Sanrı olmasın,
Yalan mı?
Gerçek mi?
Pek umursamıyorum da,
Pekte ayırt edemedim ama,
Aaa!Tabelada bekleyen bizim zihin amca değil mi?Dur sorayım,
"Amca bir daha bakar mısın?"
"Buradan bir çıkış var mı?"
Amca:"Yok yok!
Sen burdan geçen milyonuncu kişisin evladım!"
'Milyonuncu mu?'
'Sen de mi atanamayan öğretmenler köyü,
genel kültürlü sakinlerindensin amcacığım?'
"Yok ben 'halisülisyon köyünden özel kültürlü emekli öğretmen olarak sakinim evladım",der amca.
Bu lafıyla,10 milyon kültür darbesi yemiş yutmuş gibi oldum,
Yine!10.yıl marşını okursam anca sakinleşirim,
"Çıktık,açık alınla!.."
"Çıktık kökü çıkmak,"
"Çıkma, çıkma!"şimdi,
"Açık kökü açmak!"
"Açma, açma!'şimdi,
İstiklal marşını okuyum en iyisi!
"Çatma! Kurban olayım!..."
"Çatma kökü çatmaktan gelir"
"Çatma! Çatma!"şimdi,
Bu kez de genel yeteneğim çıktı."Ayran içeyim,iner birazdan"Ayran deyince aklıma
'Yoğurt' geldi,şimdi,
'Yoğurt' deyince de,
'Mersin'in Silifke ilçesinin meşhur yoğurdu',coğrafi işaretle tescillendi o geldi aklıma. Neydi türküsü!
"Silifke'nin yoğurdu!
Ah!Seni kimler doğurdu!"
"Doğurma! Doğurma!"şimdi,
Neyse genel yeteneğim iyice çıkmadan çeyrek limon yiyim en iyisi,
Genel yetenek deyince bir de limon deyince bu kez de aklıma 'Yetenek Sizsiniz Türkiye geldi'Of yaaa!Kötü anılar!
Limonun yarısı limbeş diyen Ordinaryüs Profesör Hülya Avşar'ın şakası geldi aklıma! Umarım öğretmenlerin sorularını da bu yetenekte insanlar hazırlamıyordur.
Sahi öğretmen akademisinde 4,5 yılda verilmeyen ne verilecekti peki?Niye 4 yılda bu bilgiler verilmiyordu peki? Kafamda deli sorular!
Ülkeye yetenek seçerken,
Jüri can çekişiyordu,
Ne bu tezat şimdi!
Gerçekten 'Yeteneksizsiniz Türkiye'seçiliyor gibiydi köpek birinci olduğunda jüri onayıyla.
Şaka gibi!
'Profesör' deyince,
'celal' deyince de akla tabi ki de Celal Şengör ve meşhur sözü geliyor;"Senin cahilliğin benim yaşamımı etkiliyor" sözüyle"Senin eğitimsizliğin benim yaşam alanımı olumsuz etkiliyor!"gibi bir şey demişti.Yerden göğe kadar haklıydı ama!
Anlamıyorum bazı dediklerini de!Biraz uzaktan latince hakaret ediyor gibime de geliyor!Ama samimi buluyorum 'bilgecan dedeyi' Yaşlılığına veriyorum arada.
Canım yine sıkıldı.Ama sanki çıkışa ulaşacağım gibi bir his var içimde bu bilgi akışı içinde.
Neyse genel yeteneğim iyice yükselmeden şiire dönüp kafamı dağıtayım en iyisi,
Çıkmaz mı o sakin yol yine,
Geri gelmez mi o eski sakin yol,Offfff!Offfff!Offffff!
Ah be eski yol!Ah!Ah!Ah!
Çok özledim seni be!
Bende bıraktığın izin,'Ata izi!'
'Yara izi' gibi olur mu hiç?
Hiç kahır çekilir mi o yaradan,
Acısı da hoş,mutluluğu da saf,
Bakma sen!Eski olduğuna,
Patikaydın ama güvenli limandın be eski yol!
Umuttun!
Unuttum!
Güzel hayallerdin!
Yıkılmasaydın keşke!
Çok üzdüler seni be yol!
Yoluna taş mı olsam eskisi gibi!
Yoksa ben de mi yoluna taş koysam şimdi ki gibi!
Nerede bu güzel anılar!
Nedir bu çıkışım şimdi!
Yine yok!
Yine yok!
Yer yarıldı da yerin içine mi girdin sanki,
Bu kadarı da çok!
Nerdesin eski yol!
Tıpkı kpss ataması gibi galiba,
Halüsinasyon köyünde olmasın o da sakın!
Amca haklı sanki,
Amca da halüsinasyonsa eğer,
Umutlarım gibi mi
Peki, ideallerim nerede kaldı?
Emeklerim,
Çabalarım,
Liyakat anlayışına sadıklığım,
Para değil ama Zihinsel Birikimim,
En üst halden inip
Kendini gerçekleştirmek miydi?Yaşamak
Koca afet-i devranım ben!
O da mı Halüsinasyon oldu ne! Emeklerim peki!
Ziyan mı oldu!
Güzelliğim,
Gençliğim gibi!
Dayanamıyorum ama,
Halüsinasyondur belki.O da acı gibi,
Bari geri dönüşü olsaydı!
Yok mu hiç çoktan seçmeli ÖSYM soruları gibi seçenekler,
Gerçi o sorular çoktan seçmeli de ne oluyordu?
Ah!Olamaz mıydı?
Gençlik çıkışı da mı kayboldu,
Gençlik aşısı mı bulundu onun yerine yoksa,
Halüsinasyonlar silsilesi mi?
Hayal kırıklıkları silsilesi mi?
Seçemedim,
Gelip geçici mi?Çözümler gibi,
Eyvah!Ömür çıkışına az kaldı,
Ne kadar sürecek bu sancı,
Halüsinasyonsa o yol da,
Amca peki?
Halüsinasyonsa o da!
Af mı çıktı yine çıkış yolu!
Halüsinasyonsan eğer çık ortaya!
Güzel bir serap olamaz mıydın hayatımda peki,
Bari çölle kaplı çıkış yolun bir işe yarasaydı,
Ekmek yok!
Aş yok!
Su yok!
Bedeli çok!
Noldu!Yine kayboldun!
Çıkış yok!
Sadece kötü niyetli bir çıkış yolu daha mı?
Bunu kaldıracak gücüm var mı?
Ah!Neyse ki,hayal gücüm çok!
Halüsinasyon da çok!
Ah!Öğretme yolu!
Sana n'oldu?
Sen de mi halüsinasyon oldun,
Kalabalıklara mı karıştın!
Can çekişirken,
Hiç mi el atan olmadı sana!
Emeklerin senin de mi boşa gitti!
Hezeyanlar silsilesi mi oldun?
Bu yol,ne yolu?Bir soran olmadı mı sana?
Hep mi görmezden gelindin!
Koca tarihsin sen!
Köprüden önce son çıkışsın!
Sen ilim yuvasısın!
'Bir vardın,bir yok' mu ettiler seni de,
Masal mı oldun kocaman kitaplara sen!
Sahi!Masal deyince uyuyan güzel hikayenin neresinde gerçekten uyanmıştı peki?
Kimse yanında can çekişini görmedi mi hiç?
Ah!Eski yol!Niye yol göstermedin peki öğretmene!
Niye! Filozof olmak mı gerek peki yol gösterici olmak için,
Halbuki, öğretmen milattır.
öğretme kültürleşmedir.
Öğrenme kültürdür.
Öğretmense seni alt kültürden alıp üst kültüre taşıyan milattır.
Kıymetlidir.
Öğrenme gelenektir,
Öğrenme geleceğe köprüdür.
Kimse bilmeden mi ezdi geçti seni eski yol gibi yoksa?
Eğitim yolunu nerden aldın peki sen?
Nerde bu yol?
Öğretim yuvana hiç mi uğramadın?
Sahi!İçe dönüş yolu nerde başlıyor?
Olamaz!Ben taşıyamadım mı?
inanamadım gördüklerime,
Yoldan mı çıkmış yoksa,
Hem içindekiler hem dışındakiler,ışığındayken.
Işığın mı kör etmiş bunları!
Aman Tanrım!İnanılası değiller
Adeta başka galaksiden gibiler.
Yine Kpss yolu mu gözüktü?
İki ucu meşeli yol!
Ama alma öğretmen ahı!
Çıkar aheste aheste!
Demiş büyüklerimiz;
Öğretmen;vefadır
Vefa,öğretmen!
Demiş küçüklerimiz,
Lütfen!Arada, Zihin Amcanızı kaybetmeyi ihmal etmeyin!
Hayat acıklı da olsa,sürükleyici bir hayat yaşamaya değer.

Yeniden Garip Akımı Şairi Tuğba Ulucan

Burda Virginia Woolf 'Roman türüne yaptığı özgün katkılarla edebiyat tarihine adını yazdırdığı 'Stream of consciousness' yani 'bilinç akışı” tekniğini biraz yansıtmak istedim.Onun kadar olamasam da size sunmak istediğim ağdalı tekniğiyle ne kadar zor ama yavaş yavaş hazmederek zevk alabileceğiniz bir şiir sunmak istedim.Bu tekniğin hepsini yansıtmak istemedim.Çünkü zihniniz Virginia Woolf gibi intihar eder diye korktum.
Bir de sizden ricam,etrafınıza kalem taşımanızı canı gönülden temenni ederim.