M.Bilge Demir
Kırıkkale Üniversitesi/ Ata Hukuk Araştırmaları Topluluğu

"Düşünce ve ifade özgürlüğü haksız bir biçimde sadece bir bölgede istenirken diğer bölgelerde savsaklanacak bir şey değildir." Edward Said
Kırıkkale Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Ata Hukuk Araştırmaları Topluluğu ve öğrencileri, 'OKUMAYA DEĞER' projesi kapsamında düzenli aralıklarla bir araya geliyor. Değerli hocalarımızın eşlik ettiği etkinliğe bu sefer de
Prof. Dr. Ozan Can
Doç. Dr. Nurdan Orbay Ortaç
Arş. Gör. Yusuf Berat Baş ve topluluğun Başkanı Selim Orhan, Topluluk Başkan Yardımcıları Bedirhan Yeşilkaya ve Yusuf Ziya Çiftçi, programın yürütücüsü Defne Türkyılmaz ve birbirinden değerli hukukçu gençlerin katıldığı, çok güzel bir etkinlik gerçekleştirildi.
Etkinlik, iftar yemeği, Edward Said'in Entelektüel kitabı değerlendirmesi ve Nevruz Kutlaması ile son buldu.

Sayın Can'ın önerdiği bu kitap gerçekten okumaya değdi. Kitabı ben de okdum. Günümüz dünyasında artık şunu bilmeliyiz ki 'sıradan olan her şey yok olmaya mahkum.' Sıradanlıktan bizi kurtaracak şey de hiç kuşkusuz düşünmek, düşünürken sorgulamak; yeni bir teori yaratmak mümkün olmasa bile, esas amaç var olanı elekten geçirmektir. Hiçbir şey umut verici olmasa bile, hiçbir şeye inancımız kalmamış olsa bile, haksızlık, adaletsizlik, cehalet, yalanlar göğe ulaşmış olsa bile... düşünmekten, sorgulamaktan vazgeçmemeliyiz. Zaten entelektüel-aydın da tam bu noktada bize şunu söyler:
"İnsan salt özel alanda kalarak entelektüel olamaz, sözcükleri kağıda döküp yayımladığınız anda kamusal dünyaya girmişsiniz demektir. Salt kamusal alana ait, sadece bir hareket, dava ya da konunun sözcüsü veya simgesi olan bir entelektüel de olmaz."
Diyor ve devam ediyor: " Her entelektüelin dinleyicilerini mutlu etmesi diye bir şey söz konusu olamaz; işin özü sıkıntı verici, aykırı, hatta keyif kaçırıcı olmaktır." Edward Said, Entelektüel, 29.s.
Entelektüel, bir kavram ve sonuç olmanın ötesinde hareket halindeki bir süreci ve duruşu temsil eder. Entelektüel-Aydın olmanın temel sorusu şudur: "Ben neyi ve kimi temsil ediyorum?"
Elbetteki bir aydın olmanın ilk koşulu bilmek ve farkındalık konusunda yüksek duyarlılığa sahip olmaktır. Her şeyi bilmek mümkün değil ama olan bitenin farkında olmak ve bir ses sahibi olmak kastettiğim şey.
Üniversitelerin misyonu ve vizyonu öğrencileri bu zeminde özgür düşünme, düşündüğünü söyleme, söylediği konusunda harekete geçirme kabiliyeti sağlamasıdır.
Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin birbirinden değerli ve aydın hocaları, öğrencilerine hiçbir baskı olmaksızın sorgulayan ve konuşan öğrenciler olması için hem özen gösteriyor hem de çok güzel destek oluyor. Takdir edilecek bir tavır elbette.

"Kişi hangi hakikati ve ilkeleri savunmalı, benimsemeli ve temsil etmelidir?" 96.s.
Bir aydının, bir düşünceyi savunurken hiçbir karşılık beklemeden, toplumu aydınlatmak gibi bir misyonu vardır. Zaten gerçek aydınlarda hiçbir zaman çok varlıklı kimseler değillerdir, belki zaman zaman saygın kimseler olmuşlardır. Zaman zaman da olamamışlardır, olmakta istememişlerdir. Çünkü adanmışlık, bir entelektüelin en temel ilkesidir.
*"Kismeden medet ummayan, iflah olmaz ölçüde bağımsız bir ruh."
Edward Said'in Entelektüel kitabı o kadar dolu dolu ki, baş ucu kitabı olma özelliğine sahip desem, abartmış olmam.
Toplum içerisinde kendisine 'Entelektüel-Aydın' sıfatı yakıştıran ya da kendini öyle yansıtmaya çalışan birçok kişi mevcut. Bize sunulan bilgileri ya da düşünceleri sorgulamak için böylesine değerli kaynaklardan yararlanabiliriz.
Bana göre de "Bilgi en büyük güçtür." Modern zamanda herkes kendini aydın sayarken, ancak aklın, bilimin ve bilginin ışığında yolumuzu çizmeliyiz. Hatta bir Entelektüel'in fikirlerini bile eleştirmeliyiz.

Kitaptan bir alıntı ile yazımı sonlandırırken, sizlerin entelektüel algınız ve beklentiniz nedir? Bu sorunun cevabını kimse duymamış, bilmemiş olsa bile siz biliyorsunuz ve inandığınız şeyi yansıtıyorsunuz, her halinizle. İçimizde ne varsa dışımıza da o yansıyor. Entelektüellik bir duruştur, bir yansımadır.
"Entelektüel evcilleşmeyecek, tekdüzeliğe teslim olmayacaktır. İster evim, ister yurdum, ister kilisem olsun, inanmadığım şeye hizmet etmeyeceğim: Ve kendimi olabildiği kadar özgürce ve olabildiği kadar bütünlükle dile getireceğim bir hayat ve yaşam tarzı bulmaya çalışacağım..." 33. s.
Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin kıymetli hocalarına ve sevgili genç arkadaşlarıma çok teşekkür ederim. Okumaya Değer.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.