Coğrafya Kader Midir?

 

 "İbn Hâldun semadaki tek yıldızdır." Cemil Meriç

"Coğrafya Kaderdir!" sözünün kendisine atfedildiği, 14. yüzyılın semadaki yıldızlarından olan İbn-i Hâldun!

Coğrafya Kaderdir, sözü Ahmet Hamdi Tanpınar'a aittir.

Tüm dünyanın İbn-i Hâldun olarak tanıdığı büyük âlim, filozof, tarihçi, sosyolog; asıl adı Ebu Zeyd Abdurrahman bin Muhammed bin Hâldun el Hadrami.

 Ve 14. yüzyılın en büyük tarihçilerinden olan İbn-i Hâldun Tunus'ta dünyaya gelmiştir.

İnsanlık var olduğundan beri bir şekilde yönetilmeye; düzen kurmaya, birlik ve beraberlik içinde yaşamı ifa etmeye muhtaçtır. En barbar kavimlerin, kabilelerin bile bir lideri varsa, insanlık için bir otorite şarttır. Buna sultan deyin, devlet adamı deyin, lider deyin. Zaten yeterince güç olan hayat hepten içinden çıkılmaz bir hâl alır; kaos hâkim olurdu. Devletler ve liderler düzeni inşa etmek ve devamlı kılmak için vardır.

İlk zamanlarda kabileler etrafında örgütlenerek sağlanan bu ihtiyaç, zamanla devlet dediğimiz daha kapsamlı ve karışık yapılara dönüştü. Topluluklar büyüdükçe yönetme ve yönetilme ihtiyacı da daha belirgin bir hale geldi. Devletlerin yönetiminde en büyük görev, o yapıyı ayakta tutan akıl ve ehil sahibi insanlara düştü. İşte onlardan biridir İbn-i Hâldun. İbn-i Hâldun siyasi bir lider değildi ama "Sultanlara" nakli ve akli ilimleri ile yol, yordam göstermeye çalışan büyük bir düşünür ve tarihçiydi.

"İbn-i Hâldun için düşen sultanlar, yıkılan ülkeler, değişen kabileler adeta bir otopsi alanı gibiydi."

İbn-i Hâldun'u geçtiğimiz günlerde okudum. Bundan sebep yazmaya değer gördüm. Lopus Yayınları'ndan çıkan Ahmet Han'ın kitabı, öyle kıymetli ki. Alıntılar da yaparak yazımı sağlam temellere dayandırmak istedim. O, gerçekten gökteki bir yıldız gibi ve aradan geçen yedi bin yıllık bir zaman dilimine rağmen ışığı hiç sönmemiştir.

"İbn-i Hâldun tam anlamıyla bunun için yaratılmıştı ve bu yüzden hem sultanların korktuğu hem de koruduğu bir isim olmuştur."

"İbn-i Hâldun; Kâtip Çelebi, Naima ve Ahmet Cevdet Paşa gibi büyük Osmanlı tarihçilerini derinden etkilemeyi başarmıştır. Bu tarihçiler pek çok kez Osmanlı Devleti'nin yükseliş ve çöküşünü onun teorileri ile analiz etmiştir. 19. yüzyıldan itibaren ise Avrupalı tarihçiler tarafından keşfedilmiş ve eserleri büyük beğeni görmüştür."

Peki, İbn-i Hâldun'u bu kadar öne çıkaran, dünya siyaset tarihinde namını yürüten şey neydi? Beraber bakalım ne olduğuna.

Toplumu okuması. Yani masa başında değil, halkın arasında olması. Oturduğumuz yerden insana ulaşmak, onu anlamak, insana dair çözümlemeler yapmak sadece hayaldir.

Ve şöyle diyor:

"İnsan nasıldır, nasıl iyiyi aramaz, nasıl birbirinden çok farklıdır. Bunu öğrenmek için masa başında değil, halkın arasında dolaşmalısınız. Sizler masa başında insanı anlatıyorsunuz, kitaplardan insanları bulmaya çalışıyorsunuz, ama bakın insanlar orada. Ben de onların arasından geldim."

Siyaset, 14. yüzyıldan 21. yüzyıla kadar ne anlam ne şekil ne de boyut değiştirmedi gördüğünüz gibi. İbn-i Hâldun siyasete ve siyasi alanda faaliyet gösterenlere tarihe geçecek mesajını yukarıdaki satırlarla vermiştir.

 Ona dair söylenecek o kadar çok söz var ki! İbn-i Hâldun, olayları çözümleme biçimiyle, bakış açısıyla evrensel bir tarih kuramcısıdır. Yalnızca İslam dünyasında değil, tüm insanlık tarihine ışık tutan bir âlimdir. 

"Eğer topraklarınızda yaşayan insanların doğasını bilmez ya da bildiğiniz hâlde umursamazsanız zulüm doğar."

Avrupa'da 19. yüzyıldan itibaren ciddi şekilde incelenmiş; bugün bile siyaset bilimi bölümlerinde 'Kurucu Düşünür' olarak okutulmaktadır.

Ayrıca İbn-i Hâldun, Aristo'dan etkilenmiş, esinlenmiştir. Ve Aristoteles'in: "İnsan toplumsal bir hayvandır," sözünü bambaşka bir boyuta taşıyarak," İnsan, eğitim ile Aristoteles'in tanımından sıyrılabilir." demiştir.

"Sultanların kılıçları ile bitiremediği sorunları, o düşünerek ve konuşarak bitiriyordu."

Böylesine güçlü bir tarihçiyi bir yazıya sığdırmam mümkün değil elbette.

İbn-i Hâldun'un dünya siyaset tarihine miras bıraktığı eseri Mukaddime'dir. Sonraki yazımda Mukaddime'den bahsedeceğim.

Tarihe iz bırakan âlimlerin ışığından faydalanmak nasip olsun; çünkü tarih bilmek güçtür, öngörüdür. Siyaseti sosyolojik açıdan ele alan böyle güçlü bir isimle haftaya görüşmek üzere. Keyifli okumalar diliyorum.

Bu yazı toplam 271 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
M.Bilge Demir Arşivi

Çöp Atma Adım At!

16 Aralık 2025 Salı 11:10

İsimlerin 0rmanı

26 Kasım 2025 Çarşamba 10:27

MKE A.Ş ağaç dikim etkinliği

18 Kasım 2025 Salı 12:20

Amasyalı Nakkaş Ferhat

13 Kasım 2025 Perşembe 15:00

Kanyonların Kalbi: Kastamonu

14 Ekim 2025 Salı 12:39

21. YÜZYILIN EZASI GAZZE

09 Ekim 2025 Perşembe 10:26

Yerebatan Sarnıcı: Sulu Miras

10 Eylül 2025 Çarşamba 14:32