SAYIN HAMİT ALTINTOP

TFFF üyesi Sayın Hamit Altıntop; Senin futbolculuğunu, senin insana verdiğin değeri iyi bildiğimi zannederek sana bu mektubu yazmayı uygun buldum. Futbol hayatını Almanya’da ve yurdumuzda geçirdiğin günleri bu arada Milli Takımımızdaki başarını takip eden iyi bir izleyiciydim. Oradaki milli ruhunu ve heyecanını hiç unutamam. Senin o uzaktan şutlarını, takım içindeki heyecanı zevkle izlerdim. O zaman takım arkadaşlarının ve milli takımdaki arkadaşlarının da aynı heyecanı yaşattıklarına şahit oluyorduk. Peki şimdi sizin yerinizi dolduracak genç arkadaşlarınız aynı heyecanda mı? Bunu bilmiyorum yalnız onlara haksızlık yapmayım belki de daha heyecanlıdırlar. Bütün imkanları sizin zamanınızda daha iyi tesislerimiz daha iyi ama bu bütün imkanlara karşılık istediğimiz başarıyı bir türlü alamıyoruz. Yabancı futbolculardan daha iyi olması gereken genç futbolcularımız neden onlara ulaşamıyorlar. Onların hazırlık çalışmaları daha mı iyi? Daha mı çok çalışıyorlar da bizimkiler onlara ayak uyduramıyor? Avrupa’daki başarılarını niçin milli takımda gösteremiyorlar?

Sayın Hamit Bey; Bir de Avrupa’dan alacağımız çok çalışma, disiplinli çalışma örnekleri varken onların dövme yaptırmalarını türlü türlü görüntüler sunmalarını örnek aldık. Bu hem kulüp hem de milli takımımızda çokça görünür oldu. En büyük üzüntüm İstiklal Marşımız okunurken tribünleri dolduran seyircimiz ve onların yanındaki küçük çocuklarımız bile hazır ola geçip İstiklal Marşını söylerken bizim Milli Takım oyuncularımız yine Avrupa’yı taklit ederek hazır olda durarak İstiklal Marşımızı söylemeleri gerekirken kollarını omuzlarına alarak İstiklal Marşımızı söylüyorlar. Bu mu Milli Ruh? Biz sizlerden bunu mu gördük? Yoksa Avrupalıyı mı Taklit ediyoruz? Onlarla değil başarılı oyunlarını örnek alarak taklit edelim. Size güvendiğimiz için Milli Takımın başına Alman hocayı ve onun yardımcılarını getirdiniz. Amacınız genç oyuncularımızla başarı sağlamaktı ama her geçen zaman içinde eski başarıları arar olduk. Son maçta 2-0 yenildik. Bunda rakibin becerisi değil bizim oyuncumuzun beceriksizliği vardı. İlk golünün pasını 18 içinde kendimiz kafayla rakibe verdik. İkinci golü yine orta sahada çalım hevesiyle rakibe kaptırdık. Bunların sonucu işler böyle oldu. Ondan sonra da dünya üçüncüsüyle boy ölçülemeyiz demeci verildi. Bütün bunlar bizim derdimiz, üzüntümüz. Sen bu üzüntüyü daha iyi hissedersin bundan eminim. Bu sözlerim seni üzerse özür dilerim.

 

İHSAN AKÇA

EĞİTİMCİ-YAZAR

Bu yazı toplam 9956 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İhsan Akça Arşivi

Nedir bu küstahlık?

19 Aralık 2024 Perşembe 11:59

Terör karşısında birleşelim

09 Kasım 2024 Cumartesi 11:11

En büyük bela uyuşturucu

06 Kasım 2024 Çarşamba 14:33

Ha zararlı mikrop! Ha terör!

28 Ağustos 2024 Çarşamba 14:24

Yangın, yangın, yangın!

20 Ağustos 2024 Salı 13:57

Filistin’in hali ne olacak

15 Ağustos 2024 Perşembe 11:37

Düğünlerde silah atmayalım!

01 Ağustos 2024 Perşembe 12:02

Türkiye’de gelir dağılımı

26 Temmuz 2024 Cuma 11:33

15 Temmuz sen neymişsin?

18 Temmuz 2024 Perşembe 16:00

KIZILAY’I BİLİYOR MUYUZ?

03 Temmuz 2024 Çarşamba 11:00