Mevlânâ’nın veciz sözlerinden (6)

*Bir gün köylüler yağmur duasına çıkmaya karar verdiler ve çıktılar. Duaya içlerinden sadece bir çocuk şemsiye ile geldi.

*Kul, Allah sevgisini tattığı zaman Allah o kulunun kusurlarını kendine gösterir. Böylece o başkalarının kusurlarını görmez olur.

*Gülmeler ağlamalarda gizlidir. Ey saf ve temiz kişi, defineyi yıkık yerlerde ara.

*Sen içine yönel, seni habersiz sansınlar; ne güzel haldir ki o, sen akıllı ol, seni deli sansınlar. (Selman-ı Farisi (r.a.)

*Maneviyat erleri toprak gibi olmalıdır. Toprağa kötü şeyler de atılır. Fakat toprak hep iyi şeylerle karşılık verir.

*Bazen diyorum ki “Ne olacak söyle gitsin”, sonra diyorum ki: “söyleyince ne olacak, sus bitsin”

*Edepli edebinden susar, edepsiz ise ‘ben susturdum’ zanneder.

*Güven ve itibar gözyaşı gibidir. Düştü mü, bir daha geri gelmez.

*Üç günlük dünya için gayret üstüne gayret; ebedi bir yaşam için gayret yok, hayret! (Necip Fazıl)

*Ayağın taşa takıldığında “Allah kahretsin” bile deme. Dua et ki taşa takılan bir ayağın var. (Necip Fazıl)

*Kimin çatlarsa ar damarı, Allah ona fena vurur şamarı. (H. Mahmut Ustaosmanoğlu)

*Ya kırdığın kalbi Allah seviyorsa! Bilemezsin. Bilseydin ödün kopardı, dokunamazdın.

*Kimle gezdiğinize, kimle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin. Çünkü bülbül güle, karga çöplüğe götürür.

* Sır gibi seversen eğer muradın gerçekleşir. Çünkü tohum toprağa gizlenirse yeşerir.

*Nice insan gördüm, üzerinde elbise yok, nice elbiseler gördüm içinde adam yok.

*Ehil olmayanlara sabretmek, ehil olanları parlatır.

*Misafir gelecekmiş gibi evini, ölüm gelecekmiş gibi kalbini temiz tut.

*Gönlüm dilime dargın, dilim gönlüme! Gönlüm, duygularını anlatamadığı için kızarken dilime, dilim, anlatamayacağı şeyleri düşürdüğü için kızıyor gönlüme.

*Her zaman doğruyu söyle ama her doğruyu her zaman söyleme!

Hasan-ı basrî (ks.): “kadınlardan peygamber gelmediğine göre erkekler kadınlardan üstündür” demiş. Rabiatü’l-Adeviyye ise: “Kadınlardan ne firavun geldi, ne de Nemrud” demiş.

*Konu ne olursa olsun, başkasına verdiğin üzüntü ve aldığın ‘Ah’ bir cam parçasından daha keskindir. Dönüp dolaşıp üzerine basarsın.

 

 

 

Bu yazı toplam 10544 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Bayrak Arşivi

Borç konusunda titizlik göstermek (1)

08 Mayıs 2024 Çarşamba 10:56

İyiliğin karşılığı bu mudur?

07 Mayıs 2024 Salı 09:18

Bereket ve cömertlik

26 Nisan 2024 Cuma 13:59

Günahlara Keffâret Olan Hastalıklar (1)

17 Nisan 2024 Çarşamba 09:27

Hastaları Ziyaret Etmek (1)

15 Nisan 2024 Pazartesi 10:41