Kur’an’ı Anlama (VIII. Cüz)

Yedinci cüz, En’âm Suresinin 111. ayetinden itibaren başlar ve aşağıdaki bahislere temas eder:

  • Eğer müşriklerin (meleklerin inmesi ve ölülerle konuşmaları) talepleri yerine gelseydi inanmayacaklardı,
  • Her peygamber, insan ve cin şeytanlarının düşmanlıklarıyla imtihan edilmiştir,
  • Müşriklerin her türlü sapkınlıklarına rağmen sabır ve mücadele,
  • Iztırar hali dışında, Allah’ın adı anılarak kesilen hayvanlardan yenmeli,
  • Günahın açığı da gizlisi de bırakılmalı,
  • Üzerine Allah’ın adı anılmadan kesilen hayvanlardan yemek kuşkusuz bu büyük günahtır,
  • Her ülkede suçlu ve günahkârların elebaşlarına, orada entrika peşinde koşma imkânı verilir. Ama onlar farkında olmadan yalnız kendilerini aldatırlar,
  • Suç işleyenler, yapıp durdukları hileler sebebiyle, Allah tarafından bir aşağılanmaya ve çetin bir azaba uğratılacaklardır,
  • Hidayet Allah’tandır, O her şeyden haberdardır,
  • Cehennemliklerin mahşerdeki acı halleri,
  • İşledikleri günahlardan ötürü zalimler birbirleriyle dost yapılır,
  • Halkı (Allah ve dinden) habersizken, haksızlıkla ülkeleri helâk edilmemektedir,
  • Cahiliye dönemindeki müşriklerin çarpık adetleri,
  • Bilgisizlikleri yüzünden beyinsizce çocuklarını öldürenler ve Allah’ın kendilerine verdiği rızkı, Allah adına yalan söyleyerek (kadınlara) yasaklayanlar muhakkak ki ziyana uğramışlardır,
  • Hasat zamanı arazi mahsullerinin öşürü verilmeli, israf edilmemeli,
  • Sebr ve taksim metoduyla müşriklerin iddiaları çürütülmüştür,
  • Murdar et (meyte) veya akıtılmış kan yahut domuz eti -ki pisliğin kendisidir- ya da günah işlenerek Allah’tan başkası adına kesilmiş bir hayvanın etinin yenmesi haramdır. Ancak zaruret halinde zaruret miktarı yenilebilir,
  • Yahudilere bazı hayvanlar ceza olarak haram kılınmıştır,
  • Allah’a hiçbir şey ortak koşulmamalı, anne babaya iyilik edilmeli, fakirlik korkusuyla çocuklarımız öldürmemeli, kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşılmamalı, haklı bir sebep olmadıkça Allah’ın yasakladığı cana kıymamalı,
  • Rüşdüne erişinceye kadar yetimin malına, onun iyiliğine olmadıkça el sürmemeli, ölçü ve tartıyı adaletle yapmalı,
  • Söz söylendiği zaman, yakınlarımız hakkında bile olsa, adaletli olunmalı,
  • İnanmak için bahane aranmamalı, Peygambere tabi olunmalı,
  • Kim iyilikle gelirse ona getirdiğinin on katı vardır; kim de kötülükle gelirse o sadece getirdiğinin dengiyle cezalandırılır. Onlar haksızlığa uğratılmazlar,
  • Bizleri yeryüzünün halifeleri kılan, bize verdiği şeylerde bizi denemek için kimimizi kimimizden derecelerle üstün kılan O’dur,

A’râf Suresi: Mekke döneminde inmiştir, 206 ayettir. Adını 46. ve 48. ayetlerde geçen “el-A’râf ” kelimesinden almıştır. Mushaftaki sıralamada 7., iniş sırasına göre 39. suredir. Sekizinci cüzde 87 ayet vardır ki şu bahisler ele alınmıştır:

  • Bu kitap insanları uyarmak, inananlara öğüt vermek için indirilen bir kitaptır,
  • Geçmiş nice ümmetlere ansızın azap gelince, hayıflanmışlardır, onlar sorgulanacaktır,
  • O gün ölçü-tartı haktır. Artık kimin tartıları ağır gelirse işte onlar kurtuluşa erenlerdir, tartıları hafif gelirse işte onlar, kendilerini ziyana sokanlardır,
  • Allah, insanlara yeryüzüne güç, kudret, makam ve vasıtaları verdi. İnsanlar ne kadar da az şükrediyorlar,
  • Şeytanın, gurur ve kibirle Hz. Adem’e secde etmekten kaçınması, kıyamete kadar Allah’tan mühlet istemesi,
  • Hz. Âdem ve Hz. Havva’nın cennete yerleşmeleri, şeytanın onlara vesvese vermeleri sonucu cennetten kovulmaları, dünyaya yerleşmeleri,
  • Bizlere mahrem yerlerimizi örtecek giysi, süsleneceğimiz elbise yaratıldı. Takvâ elbisesi, işte o daha hayırlıdır,
  • Her namaz kılacağımızda güzelce giyinmeliyiz, yiyip içip fakat israf etmemeliyiz. Çünkü Allah israf edenleri sevmez,
  • Ayetleri asılsız sayan ve büyüklenip onlardan yüz çevirenler, işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır,
  • Allah’ın ayetlerini yalanlayan toplulukların acıklı sonları ve küfürleri sebebiyle birbirlerini suçlamaları,
  • Cehennemin durumu,
  • İman edip dünya ve âhiret için yararlı işler yapanlara, işte onlar cennetliklerdir. Orada onlar ebedî kalıcıdırlar,
  • (Cennette) Müslümanların kalplerinde kinden ne varsa hepsini çıkarılacaktır,
  • Cennet ve cehennem ehlinin diyalogları, ateştekilerin pişmanlıkları,
  • Yeryüzünün yaratılma safhası,
  • Allah’a yalvara yakara ve gizlice dua edilmeli, Bilinmelidir ki O, haddi aşanları sevmez.
  • Yağmurun yağması için gerekli olan şartların yerine gelmesi,
  • Hz. Nuh ve kavmi ile arasındaki diyaloglar,
  • Âd kavmiyle Hz. Hûd’un diyalogları,
  • Semûd kavmiyle Hz. Salih’in diyalogları,
  • Hz. Lut ve sapık kavmi,
  • Hz. Şuayb ve kavmi…

Bu yazı toplam 7574 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Polat Arşivi

İlgi Alanımız

30 Ekim 2025 Perşembe 09:44

Seferden Sorumluyuz

23 Ekim 2025 Perşembe 10:37

Unutmak

16 Ekim 2025 Perşembe 11:04

Kur’an’ı Anlama XVI. Cüz

25 Eylül 2025 Perşembe 10:04

İtidal ve Denge

17 Eylül 2025 Çarşamba 10:47

Mürüvvet III

04 Eylül 2025 Perşembe 09:43

Mürüvvet II

28 Ağustos 2025 Perşembe 10:21

Mürüvvet

20 Ağustos 2025 Çarşamba 12:01

Ömer Ziya BELVİRANLI

14 Ağustos 2025 Perşembe 10:51

Sorgulama

25 Temmuz 2025 Cuma 10:12