Türkiye kendi kendine üretimi ve tüketimi yeten nadir ülkelerden birisidir. Bu güzellik içinde büyük bir bölümümüz neden sıkıntı çekiyor ? Bunun en önemli sebebi gelir dağılımının düzensiz olmasıdır. Rahmetli Cumhurbaşkanımız Turgut Özal, serbest piyasa ekonomisiyle başladığı orta direk diye tabir ettiği politika ile milletin büyük çoğunluğunun geçim sıkıntısını ele almıştı. Bu politika ozamana göre başarılı da olmuştur. Şimdiki durumda orta direk kalmadı. Halkın büyük çoğunluğu orta direğin altına düştü. Bir kısmı da elit gurubun içinde yerini aldı. Bu durumda sosyal olarak çoğunlukta bulunan emekli gurubuyla elit gurubunun arasındaki makas açıldı. Hala da açılmaya devam ediyor. Devletimiz son dönemlerde geçim sıkıntısını azaltmak için zam oranlarını artırdı ama buda aradaki farkın daha da artmasına sebep oldu. Çünkü düşük maaşlılar maaşa göre fark alırken yüksek maaşlıların zammı daha çok oldu. Hal böyle olunca fakirle zengin arasındaki huzursuzluklar gizli de olsa dillendirilmeye başlandı.

Daha da kötüsü yüksek maaşlı bürokratların büyük bir kısmı artı olarak çeşitli kurumlara yönetim kurulu üyeliği görevinde bulunarak maaşını katlıyor. Bu yönetim kurulu üyeliği yapanlara ödenen ücret emeklilere seynanen zam olarak yansıtılsa emekli rahat bir nefes alır. Maliyemiz yoksul değil ama gelir dağıtımı adaletsiz olduğu için huzursuzluklar çoğalıyor ve artmaya devam ediyor. Vatandaş devletin başarılı olduğunu görmek istiyor. Yapılanlardan gurur duyuyor. Ama mesele aile bütçesine gelince sızlanmalar devam ediyor. Belli bir kesim hiç hesap yapmadan para harcarken belli bir kesim cebinde kalan üç kuruşun bile hesabını yaparak ay sonunu nasıl getireceğini düşüyor. Devletimizi yönetenler halktan uzaklaşmayın. Tabanın derdinden haberdar olun. Bu milletin iskeletini tabandaki o garibanlar çekiyor. Bizim yurdumuz milletinin tamamını memnun edecek zenginliktedir, bunu unutmayalım.

Not: Bürokrasideki lüksün giderilerek tabana yardımcı olmaları en büyük dileğimizdir.