Ahmet Polat
Kur’an’ı Anlama VII. Cüz
Yedinci cüz, Maide Suresinin 83. ayetinden itibaren başlayarak aşağıdaki bahisler işlenmiştir:
• İman edenlere en amansız düşman, Yahudi ve müşriklerdir. Hıristiyanlar ise sevgi bakımından en yakın olanlardır,
• Medine’ye gelen Hıristiyan gruplar, Kur’an’ı dinlerken dinî bir coşku ile ağlayarak “Rabbimiz! İman ettik, bizi hakka şahitlik edenlerle beraber yaz. Bütün emelimiz rabbimizin bizi erdemliler topluluğuna dâhil etmesi olduğuna göre, Allah’a ve bize gelen gerçeğe niçin iman etmeyelim?” demişlerdir,
• İnkâr edip Allah’ın ayetlerini yalanlayanların varacağı yer cehennemdir,
• İman edenler, Allah’ın helâl kıldığı iyi ve güzel şeyleri haram saymamalı, sınırları da aşmamalı, Allah’ın verdiği helâl ve temiz rızıklardan yemeli yasaklarından sakınmalı,
• Yemin keffareti,
• İçki, kumar, dikili taşlar, fal okları şeytan işi iğrenç şeylerdir ki, şeytan; içki ve kumar yoluyla Müslümanlar arasında düşmanlık ve kin sokar, Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymayı ister,
• Allah’a Peygambere itaat edilmeli, Peygamberin görevi açık biçimde tebliğ etmektir,
• Allah, görmedikleri halde kendisinden korkanları sınar,
• İhramlı iken av yasağı,
• Geçim kaynağı olarak sularda avlanmak ve deniz ürünlerini yemek helâl kılınmıştır,
• Kötünün çokluğu ilginç gelse de iyi ile kötü bir değildir,
• Ataların, batıl inanışlarına uymama,
• Müslümanlar, kendi sorumluluklarına dikkat etmeli. Doğru gittikleri takdirde yanlış yola sapanların zararı dokunmaz,
• Vasiyet ve şahitliğin ehemmiyeti,
• Allah, her şeyi bilir,
• Hz. İsa’nın mucizeleri ve Havariler,
En’âm Suresi: Mekke döneminde inmiş olup 165 ayettir. Adını, 136, 138 ve 139. ayetlerde yer alan “el-En’âm” kelimesinden almıştır. Mushaftaki sıralamada 6., iniş sırasına göre 55. suredir. En’âm, koyun, keçi, deve ve sığır cinsi ehli hayvanları ifade eden bir kelimedir. Yedinci cüzde, En’âm Suresi’nin başından itibaren 111. Ayete kadar şu konular vardır:
• Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve ışığı var eden Allah içindir, insanı (özel) bir çamurdan yaratan, sonra ölüm zamanını (ecel) takdir eder,
• Bâtıl inançlara sapan, kötülüklere dalan ve bu suretle topyekûn helâk olan her millet için bir tehdit ve uyarı vardır,
• Müşriklerin, Kur’an’ı ve Peygamberimizi tanımamada ısrar etmeleri,
• Yeryüzünü dolaşıp, sonra (hakikati) yalan sayanların sonunu görerek ibret alma,
• Allah, insanları gerçekleşmesinde asla şüphe olmayan kıyamet gününde mutlaka toplayacaktır ve kullarının üstünde tam bir tasarrufa sahiptir,
• Allah; vardır, birdir, yoktan var etmiştir,
• Ehl-i kitap, Peygamberimizi, kendi oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar,
• Diriltildikten sonra inkâr edenlerin pişmanlıkları ve acı halleri,
• Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden ibarettir, müttakîler için âhiret yurdu daha hayırlıdır,
• Geceleyin bizi öldüren, gündüzün de neler yaptığımızı bilen; sonra belirlenmiş ecelimiz tamamlansın diye (her) sabah bizi dirilten O’dur,
• Allah, kullarının üstünde yegâne kudret ve tasarruf sahibidir, kullarına koruyucu melekler gönderir,
• Ayetler hakkında ileri geri konuşmaya dalanları görüldüğünde, onlar başka bir söze geçinceye kadar kendilerinden uzak durulmalı,
• Dünya hayatının aldattığı, dinlerini bir oyuncak ve eğlence edinen kimseler bir tarafa bırakılmalı. Yaptıkları sebebiyle hiç kimsenin bir felâket yaşamaması için Kur’an ile nasihat edilmeli.
• Ayetleri inkâr ettiklerinden dolayı onlar için kaynar sudan ibaret bir içecek ve elem verici bir azap vardır,
• Müslümanlar; müşriklerin, batıl din ve inanışlarına çağırmalarına karşın dinlerinden taviz vermemelidir,
• Namaz dosdoğru kılınmalı ve Allah’tan (hakkıyla) korkmalı,
• O, gökleri ve yeri hak (ve hikmet) ile yaratandır. “Ol!” dediği gün her şey oluverir. O’nun sözü gerçektir. Sûr’a üflendiği gün de hükümranlık O’nundur. Gizliyi ve açığı bilendir ve O, hikmet sahibidir, her şeyden haberdardır,
• Hz. İbrahim’in, babası Âzer ile diyaloğu,
• Hz. İbrahim’in, sorgulayarak Allah’ı araması, kavmiyle tevhit mücadelesi,
• İnanıp da imanlarına herhangi bir haksızlık bulaştırmayanlara güven vardır, onlar doğru yolu bulanlardır,
• Hz. İbrahim’in sahip olduğu akîde, bütün peygamberlerce benimsenen mutlak hakikat olduğu anlatılmaktadır,
• İsmi zikredilen Peygamberler, Allah’ın hidayete erdirdiği kimselerdir. Şu hâlde onların rehberliğine uyulmalı,
• Bu (Kur’an), Mekke ve çevresindekileri uyarman için Hz. Muhammed’e indirilen, kendisinden öncekileri doğrulayıcı mübarek bir kitaptır. Ahirete inananlar buna da inanırlar ve onlar namazlarını kılmaya hakkıyla devam ederler,
• Müşriklerin, “Kur’an Muhammed’in uydurmasıdır” şeklindeki iftiralarına karşı verilen cevaplar,
• İnkârcılar ilk defa yaratıldığı gibi teker teker Allah’ın huzuruna gelecekler ve (dünyada) verilen şeyleri arkalarında bırakacaklar. Yaratılışılarında ortakları sandığı şefaatçileri de yanlarında görmeyecekler,
• Tohumu ve çekirdeği çatlatan şüphesiz Allah’tır; O, ölüden diriyi çıkarır, diriden de ölüyü çıkarmaktadır. İşte Allah budur,
• Sabahı aydınlatan O’dur. Ve O, geceyi dinlenme zamanı, güneşi ve ayı birer hesap ölçüsü kılmıştır. İşte bu, aziz ve her şeyi bilen (alîm) Allah’ın takdiridir,
• O, kara ve denizin karanlıklarında kendileri ile yol bulalım diye bizim için yıldızları yaratmıştır,
• O, bizleri bir tek nefisten yaratmıştır, gökten su indiren O’dur.
• Yaratılan her bir şeyde ibretler vardır,
• Müşrikler, bilgisizce O’na oğullar ve kızlar yakıştırdılar. Allah, onların ileri sürdüğü vasıflardan uzak ve yücedir,
• O, göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısıdır. Eşi olmadığı halde nasıl çocuğu olabilir? Her şeyi O yaratmıştır ve her şeyi hakkıyla bilen O’dur,
• Gözler Allah’ı idrak edemez, hâlbuki O gözleri idrak eder,
• Bizlere Allah tarafından basîretler (idrak kabiliyetleri) verilmiştir. Artık kim hakkı görürse faydası kendine, kim de görmezse zararı kendinedir,
• Allah’tan başkasına tapanlara kötü söz söylemeyin; sonra onlar da bilmeden, taşkınlık yaparak Allah hakkında kötü sözler söylerler…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.