Mehmet Bayrak
Kız Çocuklarına İyi Davranmanın Fazileti
Her şeyi en güzel ve en uygun şekilde yaratan rabbimiz, ayet-i kerimesinde: “Düşünüp ibret alasınız diye her şeyden (erkekli dişili) iki eş yarattık.” (Zariyat/49) buyurmuştur. Bu âyete göre her şey çift, yani karşıtlı yaratılmıştır. Tek olan yalnız Allah’tır. Bugün insanlar, hayvanlar ve bitkiler âleminin erkekli dişili yaratıldığı, maddenin en küçük yapı taşı olan atom zerrelerinde artı ve eksi değerlerinin bulunduğu, elektrikte artı ve eksi kutuplar sayesinde akımın sağlandığı bilinmektedir. Bu çiftlerden biri olmadığında öteki bir işe yaramamaktadır. Nasıl ki bir lambanın yanması için artı ve eksi yüklü iki kablonun bulunması şarttır. Biri olmadığında öbürü lambayı yakmaz.
Bu cümleden olarak bir ailenin kurulması ve neslin devamı için rabbimiz insanları da erkekli dişili iki cins yaratmıştır. Bu bakımdan erkek ile dişinin insan olarak, eş olarak birbirinden üstünlük farkı yoktur.
Ne yazık ki, tarih boyunca –büyük oranda- kız çocukları hakir görülmüş, ikinci planda mütalaa edilmiştir. Cahiliye döneminde bu konu zirveye ulaşmış, kız çocukları diri diri mezara gömülmeye başlanmıştı.
Nihayet rahmet peygamberi bu yanlışı düzeltmiş, getirdiği İslam sistemi ile kadının değerini ortaya koymuş, bir anne olarak cenneti onun ayakları altına sermiştir. Kız çocukları hakkında şöyle bir hadise bize nakledilmiştir:
Peygamber (s.a.v.)'in hanımı, mü’minlerin annesi Hz. Âişe (r.anhâ) şöyle anlatıyor:
“Bana bir kadın geldi. Beraberinde de iki kızı vardı. Kadın benden bir şeyler istedi. Fakat yanımda bir tek kuru hurmadan başka bir şey bulamadı. Ben o bir tane hurmayı kadına verdim. Kadın bu hurmayı aldı ve onu iki kızı arasında paylaştırdı. Kendisi o hurmadan hiçbir şey yemedi. Sonra kadın kalkıp iki kız çocuğuyla birlikte çıkıp gitti. Derken Peygamber (s.a.v.) benim yanıma girdi. Ona bu olayı anlattım. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.): “Gerek kadın ve gerekse de erkek olsun her kim, kız çocuklarından dolayı bir şeyle imtihan olunup onlara iyi bir şekilde bakarsa o kız çocukları o kimse için cehennem ateşine karşı birer perde olurlar” (Buhârî, Zekat 10; Müslim Birr 36)
Başka bir gün de Hazreti Aişe (r. anha) şöyle bir olayı anlatıyor:
Sırtına iki çocuğunu almış yoksul bir kadın çıkageldi. Ona üç hurma verdim. O da çocuklarına birer hurma verdi; öteki hurmayı yemek için ağzına götürmüştü ki, çocukları onu da istediler. Kadıncağız yemek istediği bu hurmayı çocuklarına bölüştürdü. Kadının bu tutumuna hayran kaldım ve yaptığını Resûlullah’a anlattım. Şöyle buyurdu:
“Bu şefkati sebebiyle Allah Teâlâ o kadına mutlaka cenneti vermiş (veya) bu sebeple onu cehennemden âzâd etmiştir.” (Müslim, Birr 148)
Bir başka hadiste de şöyle buyurulmaktadır:
“Her kim iki kız çocuğunu yetişkinlik çağına gelinceye kadar büyütüp terbiye ederse, kıyamet günü o kimseyle ben şöyle yanyana bulunacağız” buyurdu ve parmaklarını bitiştirdi. (Müslim, Birr 149)
Açıklamalar
Çocuk, insana Allah’ın bir emanetidir. Onları himâye edip büyütmek yetişkinlerin vazifesidir. Çocukları hayata hazırlamak, yıllarca devam eden bir sabrı gerekli kılar. Kızları büyütüp yetiştirmek daha fazla bir dikkat ve îtina ister.
Çocuğu himâye edip yetiştirmek iki şekilde olur. Biri maddî ihtiyaçlarını temin etmek, diğeri onu mânevî bakımdan besleyip iyi bir terbiye almasını sağlamaktır.
Kız çocuklarının himâyesi, onların dürüst ve namuslu bir kişiyle bir yuva kurmasını sağlayıncaya kadar devam eder. Hatta Resûlullah Efendimiz’in işaret buyurduğuna göre bu himâye daha sonraları da devam eder. Merhamet Pınarı Efendimiz şöyle buyuruyor:
“Her kim üç kız çocuğunu himâye edip büyütür, güzelce terbiye eder, evlendirir ve onlara lutuf ve iyiliklerini devam ettirirse, o kimse cennetliktir” (Ebû Dâvûd, Edeb 121) Yetiştirilmesi tavsiye buyurulan kız çocukları insanın kendi çocuğu olabileceği gibi, kız kardeşleri, sonradan evlendiği eşinin çocukları, hatta başkalarının himâyeye muhtaç çocukları da olabilir.
Hadislerden Öğrendiklerimiz
1. Kız çocuklarını yetiştirip hayata hazırlamak Allah’ı ve Resûlullah’ı memnun eden bir davranıştır.
2. Kızlarının İslâm esaslarına göre büyütülmesini ve eğitilmesini sağlayan anne babalar, âhirette Resûl-i Ekrem Efendimiz’e komşu olacaklardır. Ne mutlu onlara!..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.