M.Bilge Demir
İsimlerin 0rmanı
"Dağları görmek istiyorum, dağları Gandalf. Daha sonra da kitaplarımı bitirecek sakin bir yer." Yüzüklerin Efendisi, Yüzük Kardeşliği
Bir varmış, hep olmuş!...
Bir yerlerde bizim sözümüze ve niyetimize ihtiyaç duyan fidanlar varmış. Ve bu fidanlar sabırsızlıkla sahiplerini bekliyormuş; üstelik sahiplerinin kim olacağından habersiz...
Burası Kırıkkale Kent Ormanı ve benim için "İsimlerin Ormanı."
Biz de söz vermek niyetiyle düştük yollara. Yollarımız yine dağlara, tepelere, dikenlere, kurumuş ve sararmış yapraklara, bize eşlik eden hayvanlara; emeğe, dayanışmaya, duyguya ve insana çıktı.
11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü Anısına!
Günün anlam ve önemine binaen Kırıkkale Bozkır Dağcılık ve Doğa Sporları Klubü'nün düzenlediği etkinlik 230 katılımcı ve onların diktiği 300 fidan toprakla buluştu.
Dikilen her fidan insandan yani bizden daha geniş bir zamana hitap ediyor. Bu yüzden fidan dikmek sessiz ve yazısız bir mirastır.
Her üyenin/katılımcının adına düzenlenmiş isimlikler öyle özenliydi ki! İsimler birer etiket değil, bir niyetin mühürlenmesidir. Ve verilmiş bir sözdür.
Ben tekrar geleceğim!
Ben seni takip ediyorum.
Senin varlığını önemsiyorum.
Yani ait olma hissini sadece bir ülke, bir şehir, bir insana karşı duymayız; bir fidana karşı da duyarız.
Şu detayı da vermek istiyorum. Dikilen fidanların ilerleyen zamanlarda kontrolleri yapılacak. Diktik, bitti olayı yok. Sulamaları yapılacak çünkü malum Küresel Isınmadan ötürü yağmur ve kar yüzüne hasret kaldık; tüm canlılar olarak.
Ülkemizde her yıl olduğu gibi bu yılda çoğu insan eliyle çıkarılmış orman yangınlarını hepimiz biliyoruz. Elbette ki yanan sadece ormanlar değildi. Göğe yükselen dumanlar hepimizin -özellikle doğa sevgisi yüksek olan insanların- ciğerinden dışarı acı acı yükselmişti.
Sevgili okurlarım bu sene yani 2025 yılı "Orman Yangınları" nın alansal olarak son 10 yılın en kötü en dehşet verici yangınlarından biriydi. Biri bitmeden diğeri başlıyordu, hangi birine üzüleceğimizi şaşırmıştık. Adımız gibi biliyoruz ki, yeşili sevmeyen ve onu yok etmeye yeminli bir kitle var. Maalesef bu böyle. Buna karşın kuru kuru doğa, ağaç, yeşil deyip şov yapanlar var... Bir de iki eli kanda olsa konfor alanını terkedip elini taşın altına koyan hakikî doğaseverler var.
Yaşlısından gencine, çocuğundan yetişkinine her yaş ve meslek grubundan doğaseverlerin samimi ve gönüllülük esasına dayalı fidan dikim faaliyeti öyle kıymetliydi ki!
Ben de doğa tutkunu bir okur- yazar-insan olarak yazmaya değer buluyorum.
Her ağacın uzama, ağaç olma, olgunlaşma, kalınlaşma süreleri var ve hepsi birbirinden farklı. Bir fidanın ağaç olma süresi 5-10 yıl arasında değişiyor.
•Bu mevsimde ağaç dikilir mi diyenlere cevaben şunu söylemek istiyorum.
•Ağaç dikme mevsimi İlkbahar ve Sonbahar'dır. Fidan toprakla uyum içerisindedir ve kök salması için daha uygundur.
•İlkbahar'da toprak ısınmaya başlar, don tehlikesi oradan kalkar. Sonbahar'da ise toprağın ısısı dikime elverişlidir çünkü hâlâ sıcaktır. Ve yağışlar bu aylarda daha çoktur. Ancak bu sene hiç yağmur görmedik, inşallah göreceğiz. Sonbaharda toprak enerjisini kökü kuvvetlendirmek için harcar. Yani fidanlar hem yaz mevsiminin sıcağına hem de kış mevsiminin soğuğuna adapte olurlar. Bir nevi adaptasyon süreci de diyebiliriz.
Dünyada ağaç dikiminin en fazla olduğu ülke Çin hem de müthiş bir ağaç dikme olayları var. Bu bilgiyi de vermiş olayım.
Gölgesinde serinleceğimiz yeşilimizin bol olmasını diliyorum.
Bozkır Dağcılık Doğa Sporları ve Spor Kulübü'nün Kurucusu Mehmet Dim ve birbirinden değerli üyelerine doğaya sundukları katkı için yürekten teşekkür ediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.