Alaattin Karaer
GAP GEZİMİZ ! (4)

Bir saat süren Müze gezimizden sonra 4-5 km ileride bulunan Perrhe Antik Kentindeydik!
PERRHE ANTİK KENTİ:
Antik kaynaklarda Me'arath Gazze Pörön, Mezopotamya'da ise Pirin ve Perin olarak bilinen Perre Antik Kenti, Kommagene Krallığı’nın (M.Ö. 163- M.S. 72) beş büyük kentinden biridir. Kentin Malatya (Melitene) ve Samsat’ı (Samosata) birbirine bağlayan yol güzergâhında olması kentin jeopolitik önemini arttırmıştır. Bugün bile halkın kullandığı çeşmeden akan suyun güzelliği ve lezzetinden dolayı ordular, kervanlar ve askerlerin mola verdiği Perre Kenti, Roma Dönemi'nde Antik Toros yolları için önemini sürdürmüştür.
Perre Antik Kenti, bölgenin en büyük nekropol alanına sahiptir. Bu alanda ayrıca sarnıç, şarap işlikleri ve Doğu Roma Dönemi duvar yapıları olması alanın sosyal amaçlı kullanıldığını da göstermektedir.
Doğu Roma Dönemi'nde Pers’i (İran) antik batıya bağlamış ve bu dönemde hierapolis (kutsal şehir) olarak adlandırmıştır. M.S. 325 yılında Nicae’de (İznik) toplanan incil konsüline Persidas Eyaleti'nin bir şehri olarak katılmasıyla dinsel açıdan da önemli bir kent olduğunu göstermiştir.
2001-2009 yılarında Adıyaman Müzesi Başkanlığında kazı ve temizlik çalışması ile nekropol alanı ve M.Ö. 5. yüzyıla tarihlenen mozaikli alan gün yüzüne çıkarılmıştır. Kentin asıl yerleşim alanı bugünkü halkın yaşadığı Örenli Mahallesi olarak geçen alandır.
M.Ö 1. yüzyıldan M.S 7. yüzyıla kadar kullanıma sahne olan Perrhe nekropolisinde farklı tiplerde çok sayıda mezarlar bulunmaktadır. Bunların arasında en yaygın olanı kayaya oyulmuş oda mezarlar ve yine dik kayalar kenarlar yapılan kaya nişleri tipindeki mezarlardır. Oda biçiminde olan yapılan mezar kompleksleri, iç düzenleme, oda sayısı, kline şekli, mezar sayısı, oda içinde yer alan nişlerin formu açısından birbirinden farklılıklar gösterebilmektedir. Bireyler mezar odasındaki klinelerin ya da nişlerin içine yerleştirilmişlerdir. Oda içindeki mezar nişleri ise dikdörtgen, kemerli veya üçgen şeklinde olabilmektedir. Bireyler bu nişlerin içine yapılmış olan kayaya bağlı lahit şeklindeki teknelerin içine ya da klinelerin üzerine yerleştirilmişlerdir. Nişlerin içinde genelde tek birey için yapılmış kline ve mezar teknesi yer alırken, bazı örneklerde yan yana iki ve bazen üç mezar teknesinin yapıldığı örnekler de bulunmaktadır.
Bunların dışında khamasorion, hypogeumlar, loculuslu, tümülüsler, bağımsız taş lahitler, kiremit mezarlar ve Urne mezarlar bulunmaktadır.
Perrhe nekropolisinde çok sayıda mezarda bezeme bulunmaktadır. Bunlar kabartma olarak yapılmış, çerçeve, plaster ve sütun şeklinde mimari bezemelerden oluşur. Bazı mezarların dışında kabartma olarak işlenmiş altarlar (sunaklar) ve niş içinde mezar sahibini temsilen yapılmış insan kabartmaları bulunmaktadır.
PERRHE ANTİK KENTİ ENDÜSTRİYEL ÜRETİM ALANLARI:
Perrhe antik kentinin bulunduğu alanda bağcılığın önemli ticari faaliyet olduğu hem Perrhe hem de çevresindeki kırsal yerleşimlerde tespit edilen çok sayıda işlikten anlaşılmaktadır. Nekropolisinin yer aldığı kayalık alanda endüstriyel üretimin yapıldığını gösteren çok sayıda işlik bulunmaktadır. Tamamı açık alanda kayaya oyulmuş işlikler, ezme teknesi, toplama havuzu ve ağırlık taşı gibi donanımlara sahiptir. Bazı örneklerde ise sadece ezme teknesi ve toplama havuzu bulunmaktadır.
Üretim modeli şimdilik “basit pres”, “baskı kollu pres” ve “baskı kollu ve ağırlık pres”, olarak üç farkı uygulama belirlenmiştir. Şarap üretimin yapıldığı bu işleklerde üzüm ayakla ezildikten sonra üzüm kabuğu ve sapları çuval, sepet veya keçe içine koyulduktan sonra baskı kolu ile preslenmektedir. Baskı kolu olarak kullanılan kalasın (prelum) bir ucu ezme duvarındaki baskı kolu yuvasına (fulcrum) yerleştirilmişken, diğer ucuna uygulanan güç ile presleme yapılmaktadır.
Yapılan çalışmalar üretimin genel olarak M.S. 4-7. yüzyılları kapsadığını, M.S. 5-6. yüzyıllarda üretimin arttığını, M.S. 7. Yüzyılın ortalarından sonra ise azaldığını ortaya koymuştur.
Yol yorgunluğu havanın az da olsa sıcaklığından olacak kimse tüm alanı gezmeyi göze alamadı. Böyle kısa sürede gezmek elbette mümkün değildi. Girişteki kafeteryada kısa bir çay molası ve ihtiyaç molası verilmişti. Yeni nişanlı bir çiftte fotoğraf için buradaydı. Bizim kadınlar hemen çevresini sardılar. Hayırlı olsun dilekleriyle birlikte hatıra fotoğraf çekildiler…
Herhangi bir tehlikeye karşı üzeri açık olan Sarnıç, ahşap tahtalarla kapatılmış bulunuyordu. Kimse de girmedi zaten.
SARNIÇ: Nekropolisin endüstriyel üretim alanı olan ilişkilerin yakınında bulunan sarnıç, olasılıkla işliklerin ve ayrıç mezar ritüellerinde ihtiyaç duyulan suyun temini için kullanılmış olmalıdır. Sarnıcın doğusunda eğimli olarak derinleşen 44 basamaklı bir tünel sarnıcın baca şeklindeki ana gövdesine kemerli bir kapı ile bağlanmaktadır. Tünelin giriş kısmı ise dikdörtgen bir blok kapatılmıştır. Sarnıcın gövdesi 1.5x1,5 m. Ölçülerinde kare formlu olup, baca şeklinde yukarıya devam etmektedir. Karşılıklı iki duvarında belli aralıklar oyulmuş küçük delikler yer almaktadır. Bu delikler yardımıyla aşağıya inildiği düşünülmektedir.
devam edecek


Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.