Alaattin Karaer
GAP GEZİMİZ ! (11) 21-DİYARBAKIR
Ulu Camideki ziyaretimiz öğle saatini geçmişti. Öğle yemeği için, rehberimiz Cami avlusunun sağ tarafındaki çıkışa yakın ciğerciyi önerdi. Ahmet Arif Edebiyat Müze Kütüphanesinin önünden geçiyoruz.
Ahmet Arif Edebiyat Müze Kütüphanesi: Müzenin bulunduğu 120 yıllık konak, Diyarbakır doğumlu şair Ahmet Arif'e Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kamulaştırılıp restore edilerek Ahmed Arif adına tahsis edilmiş ve 2011 yılında faaliyete girmiş. Diyarbakır'da yetişen birçok şair ve edebiyatçının yanında Ahmed Arif'in de Diyarbakır'da çok fazla sevilen bir şair olması, birçok kişinin Ahmed Arif'in en az bir dizesini ezbere bilmesi, şairin sahiplenilmesi, Ahmed Arif'in şiirlerinde Diyarbakır'ı sıklıkla işlemesi ve bölgenin folklorik özeliklerini şiirlerinde yoğun imgelerle yansıtması şair ile kent arasında bir gönül bağı doğurmuş. 25 Eylül 2012 tarihinde Siverek'te 30 bin kişinin rekor kırarak Ahmet Arif'in Anadolu şiirini okuması şairin toplumla olan ilişkisine örnek olduğu söylenmektedir.
Müzede Ahmet Arif'in kişisel eşyaları, el yazısıyla yazdığı şiirleri ve Güneydoğu'da yetişmiş birçok şairin fotoğrafları sergilenmekteymiş. Altı odalı ve avlulu bir plâna sahip olan müzede yaklaşık 2 bin 500 kitaplık bir kütüphane mevcutmuş. Ancak giriş kapısından bakmakla yetindik. Bir günlük Diyarbakır gezimizde nereyi gezebilirdik!
Keyf-i Ziyafet Ocakbaşında öğle yemeği yendi. Yemek sonrası yürüyerek, Ulu Camii’nin arka dar sokağında bulunan, Ahmet Arif müzesinin hemen yakınındaki Cahit Sıtkı Tarancı’nın doğduğu ve günümüzde müze olan evinin önünden geçiyoruz.
Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi: Sur ilçesinde yer alan bir müze, Diyarbakır doğumlu şair Cahit Sıtkı Tarancı'nın doğup büyüdüğü ev. 1733 yılında inşa edilmiş. 2 Ekim 1910 tarihinde bu evde dünyaya gelen Cahit Sıtkı Tarancı'nın çocukluk ve gençlik yıllarının bir bölümünün geçtiği bu tarihi ev; 1973 tarihinde Kültür Bakanlığı tarafından satın alınarak restore edildikten sonra, cumhuriyetin 50. Yılında 29 Ekim 1973 tarihinde Cahit Sıtkı Tarancı'nın anısını yaşatmak ve ismini ebedileştirmek amacı ile müze olarak hizmete açılmış. 1 Mayıs 2011 tarihinde başlanan yeniden onarım ve teşhir tanzim çalışmaları 1 Ağustos 2012 tarihinde tamamlanan Diyarbakır Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi, 18 Mayıs Müzeler Günü'nde açılmış.
Yalnızca bazal taş kullanılarak yapılan kare planlı ev, iki katlıdır. Ev, bir avluyu çevreleyen odalar, mutfak, hamam, kiler gibi bölümleri içeriyormuş. Avlunun ortasında fıskiyeli bir havuz bulunuyormuş… Ayrıca avluda kafe de varmış…
“Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder. / Dante gibi ortasındayız ömrün.” dizelerinin sahibi olan şairin lise çağında ayrıldığı evi ziyaret ederek şairin kişisel eşyalarını ve kendi el yazısıyla yazılmış belgeleri görebilmek, aile fotoğraflarından şairin aile hayatına dair detayları görmek mümkünmüş…
Dört Ayaklı Minare: Bir cami değil camiden geriye kalan bir minaredir. Sur içinde yer alan Dört Ayaklı Minare, Diyarbakır’ın dikkat çeken gezi noktalarından biriymiş. Şeyh Matar Camii’ne ait 4 ayaklı minare, 1500’lü yıllarda Akkoyunlu hükümdarı Kasım Han tarafından yaptırılmış. Minare, sıralı bir şekilde siyah ve beyaz taşlardan inşa edilmiş olup, bu durum minareye oldukça estetik bir görüntü sağlamıştır. Cami, Şeyh Mutahhar’ın gömülü olduğu alan içinde yer aldığından dolayı ayrı bir öneme sahiptir.
Minarenin her bir ayağının İslamiyet’in bir mezhebini temsil ettiği düşünülmektedir. Dört ayaklı minaresiyle ün yapmıştır. Yekpare taş sütun üzerinde dört köşeli olarak inşa edilmiş olan yapı, Anadolu’nun tek dört ayaklı minare örneğidir. Dört ayak, dört İslam mezhebini simgeler. Bir inanışa göre yedi defa sütunların altından geçenin dileği kabul edilir. Büyük olasılıkla camiye sonradan eklenen minare üzerinde bir balkon ve petek bulunmaktadır
500 yıllık tarihiyle işlek bir caddede yer alan minare korunmadığı için tüm tehlikelere açık vaziyette.
2015 yılında, Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi (YDG-H) üyeleri ve polis arasında çıkan bir çatışmada minarenin sütunları zarar görmüş. Minarenin bulunduğu yerde, Diyarbakır Baro başkanı Tahir Elçi, baro üyesi avukatlarla birlikte 29 Kasım 2015 günü minarenin önünde olayı kınayan bir basın açıklaması yaptıktan sonra açılan ateş sonucu silahla vurularak öldürülmüştür...
devam edecek…


23. Artuklu Kemeri
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.