Kıyamet Gününde Mü’minler Allah'ın güzel cemalini görecekler
Bu dünyada gözlerimiz, Rabbimiz Allahü Teâlâyı görecek kapasitede yaratılmamıştır. Ancak ayet-i kerimelerin ve hadis-i şeriflerin beyanlarına göre cennete giren mü’minler Cenabı Allah’ın cemalini göreceklerdir. Bu konuda Ebu Hureyre (r.a)'tan şöyle bir hadis rivayet edilmiştir: “Bazı insanlar, Resulullah (s.a.v.)'e:
“Ey Allah'ın resulü! Biz kıyamet gününde Rabbimizi görecek miyiz?” dediler. Resulullah (s.a.v.):
“Dolunay halindeki bir gecede hiçbir engel yokken Ay hakkında şüpheye düşer misiniz?” buyurdu. Sahabiler: “Hayır, ey Allah'ın resulü!” dediler. Resulullah (s.a.v.): “Hiçbir engel yokken Güneş hakkında şüpheye düşer misiniz?” buyurdu. Sahabiler: “Hayır” dediler. Resulullah (s.a.v.): Siz Allah'ı işte böyle kesinlikle göreceksiniz.
İnsanlar kıyamet günü toplanır, daha sonra yüce Allah: “Kim dünya da neye kulluk ettiyse onun ardına düşsün” buyuracak. “Bunun üzerine dünyada iken güneşe tapan kimse güneşin, aya tapan kimse ayın ardına takılacak, putlara/tağutlara tapanlar da onların peşlerine düşeceklerdir. İçlerinde münafıkları da olduğu halde (sadece) bu ümmet kalacak…
Cehennemin üzerine sırat köprüsü kurulacak. Onun üzerinden ilk geçen ben ve ümmetim olacak. O gün resullerden –peygamberlerden – başka kimse konuşamaz. Peygamberlerin duası da ancak: “Allahümme sellim - Allahım! Selamet ver, Allahım selamet ver” sözü olacak. Cehennemde Sa’dân dikenlerine benzeyen çengeller vardır. Sa’dân dikenlerini hiç gördünüz mü? Evet, (Ya Rasûlallâh). İşte Bu çengeller sa’dân dikenlerine benzer. Ancak şu var ki, ne kadar büyük olduklarını yalnız Allahü Teâlâ bilir. İşte bunlar insanları kötü amellerinden dolayı kapıp alırlar.
Bunlardan bazısı mümin olduğu için ameli nedeniyle (kurtulup) kalacak, bazısı da kurtarılıncaya kadar ceza görecek.”
Nihayet Allah kulları arasında vereceği hükmü bitirince, rahmetinden dolayı cehennemliklerden dilediğini oradan çıkarmak isteyince, meleklere (dünya da iken) Allah'a hiçbir şeyi şirk koşmayan cehennemlikleri, Allah'ın kendilerine rahmet buyurmak dilediklerini' Allah'tan başka ilah yoktur, diyenleri çıkarmalarını emredecek. Melekler, bunları cehennemde tanıyacaklar. Onları secde izinden bilecekler. Çünkü ateş, Adem oğlunu yiyip bitirecek. Yenilmedik sadece secde yeri kalacak. Allah, secde yerini yemeyi cehenneme haram kılmıştır.
Bu suretle söz konusu kimseler kavrulmuş bir şekilde cehennemden çıkarılırlar. Ardından üzerlerine hayat suyu dökülür. Sonunda bunlar, sel suyunun biriktirdiği toprakta açan çiçek tohumu gibi hemen yetişip bitivereceklerdir.”
… Allah bana hitaben 'Git, ümmetinden olup da kalbinde hardal tanesi kadar iman bulduğun kimseyi cennete koyup yerleştir.' diyecek; ben de gidip kalbinde hardal tanesi kadar iman bulduğum kimseleri alıp cennete götüreceğim. Ve artık Allah insanların hesabını bitirir ve ümmetimden de geri kalanlar cehennemlik olan diğer insanlarla beraber cehenneme atılacaklardır…” (Müsned, 3/144)
"Kalbinde buğday, arpa ve zerre ölçüsü iman olduğu halde, Allah'tan başka tanrı yoktur, Muhammed O'nun elçisidir, diyen kimse cehennemden çıkar" [Buhari, Tirmizi, İbn Mace]
Daha sonra Yüce Allah, kulları arasında vereceği hükmü bitirecek. Ortada yüzünü cehenneme doğru dönmüş sadece bir kişi kalacak. Bu kişi, cennetliklerin cennete en son gireceği olup:
“Rabbim! Benim yüzümü cehennemden çevir. Çünkü onun kokusu beni zehirleyip öldürdü Yalın ateşi de yakıp kavurdu” diyecek. Yüce Allah:
“Bu istediğini yaparsam bunun dışında başka bir şey isteyecek misin?” buyuracak. O da:
“Hayır, senden bundan başkasını istemem” deyip Allah'ın dilediği kadar Rabbine yeminler ve sözler verecek. Bunun üzerine Allah onun yüzünü cehennemden çevirecek. Bu kişi, cennete doğru dönüp de onu görünce, Allah'ın dilediği kadar susacak. Sonra: “Rabbim! Bari beni cennetin kapısına götür” diyecek. Yüce Allah, ona:
“Hani sana verdiğimden başka benden bir şey istemeyeceğine dair yeminler ve sözler vermemiş miydin? Ey Adem oğlu! Yazıklar olsun sana! Ne kadar da gaddarmışsm?” buyuracak. O da: “Rabbim!” diye yalvaracak. Nihayet yüce Allah ona:
“Bu istediğini yaparsam bunun dışında başka bir şey isteyecek misin?” buyuracak. O da:
“Hayır! izzetine yemin ederim ki (artık senden bir şey istemem)!' deyip Allah'ın dilediği kadar Rabbine yeminler ve sözler verecek. Bunun üzerine Allah onu cennetin kapısına götürecek. Cennetin kapışma dikildiği zaman cennet ona açılarak içindeki hayrh ve mutlu şeyleri görecek. Allah'ın dilediği kadar susacak”. Sonra: “Rabbim! Beni cennete koy!” diyecek. Yüce Allah ona:
“Hani sana verdiğimden başka benden bir şey istemeyeceğine dair yeminler ve sözler vermemiş miydin? Ey Adem oğlu! Yazıklar olsun sana! Ne kadar da gaddarmışsın?” buyuracak. O da: “Rabbim! Mahlûkatının en bedbahtı ben olmayayım?” diye niyazda bulunacak.
Allah'a dua ede ede, nihayet Yüce Allah ona güler yüzle muamele edecek. Allah ona gülümser muamelesi edince ona: “Haydi cennete gir bakalım!” buyuracak. Cennete girdiği zaman ona: “Dile benden ne dilersen” buyuracak.
Artık Rabbinden isteyebileceği kadar istekte bulunacak ve dilek dileyecek. Öyle ki Allah ona:
“Şunu da iste, şunu da' diye (istenecek şeyleri) hatırlatacak. Nihayet istekler(in arkası) kesilince Yüce Allah ona: Bütün bunlar ve daha bir o kadarı senindir” buyuracak.247[247]
Ebu said-i Hudri: on misli senindir, buyurdu. Dedi.
Not: bir kısmı alıntıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.