İsrailler ve tarihçesi -3-
Hz. Musa, Sina dağına seçtiği yetmiş kişi ile birlikte çıkmıştı. Onlar Hazreti Musa’dan Allah’ı görmeyi istemişlerdi:
“Hani siz, “Ey Mûsâ! Biz Allah’ı açıktan açığa görmedikçe sana asla inanmayız” demiştiniz. Bunun üzerine siz bakıp dururken sizi yıldırım çarpmıştı.” “Sonra, şükredesiniz diye ölümünüzün ardından sizi tekrar dirilttik.” (Bakara/55-56)
TEFSİR: Hz. Mûsâ, kardeşi Hz. Hârun’u onların başında yönetici olarak bırakarak kavmini temsilen yetmiş kişiyi seçip Tûr dağına götürmüş, Zilkade ayının bütünü ile Zilhicce’nin ilk on gününü orada oruç, ibadet ve münâcatla geçirmiş ve bizzat ilâhî kelâma mazhar olarak kendisine Tevrat levhaları verilmiştir. Bunlar orada Allah Teâlâ ile Hz. Mûsâ arasındaki konuşmayı işitince bununla yetinmez ve bu âyette ifade buyrulduğu üzere Allah’ı baş gözleriyle ve açıkça görmedikçe Mûsâ’ya asla inanmayacaklarını söylerler. Bunun üzerine orada şiddetli bir deprem olur. Bu asi adamları da yıldırım çarpar ve bayılıp düşerler. Ölecek hale gelirler. Hz. Mûsâ’nın Allah’a yalvarmasıyla bu afet başlarından kalkar ve tekrar ayılıp kendilerine gelirler. İşte burada bu büyük ilâhî lütfa dikkat çekilmektedir.
Hazreti Musa kırk günlüğüne Tur dağına inzivaya çekildiğinde İsrail oğulları, kendi içlerinden Samiri isimli bir kişinin yapmış olduğu Altın’dan buzağıya tanrı diye tapmaya başlamışlar. Musa a.s. döndüğünde onları buzağıya taparlar olarak gördüğünde Kardeşi Harun (a.s.)ın saçından ve sakalından tutarak: “Ey Harûn! Seni engelleyen ne oldu ki, bunların sapıklığa düştüğünü gördüğün vakit benim ardımca yürümedin (tavsiyemi tutub onlarla mücadele etmedin), emrime isyan mı ettin?" (Ta Ha/92-93) demesi üzerine kardeşi Harun (as.) : "Ey anamın oğlu! Saçımı sakalımı çekme. Şüphesiz ben, İsrailoğullarının arasını açtın, sözüme uymadın demenden korktum" dedi.” (Ta Ha/94)
İşte bu nankör millet, kırk gün içinde kendilerine bunca nimetleri veren Allah’ı unutup, buzağıya tapmaya başlayıverdiler.
“Hani Mûsâ, kavmine demişti ki: "Ey kavmim! Allah'ın, üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani içinizden peygamberler çıkarmıştı. Sizi hükümdarlar kılmıştı ve (diğer) toplumlardan hiçbirine vermediğini size vermişti."(Maide/20)
Açıklama: Bu ayete göre, Yüce Allah, İsrail oğullarına, o zaman başka milletlere verilmeyen nimetleri vermişti. Çünkü Mısır Firavun’larının baskı ve zulümleri onları “mazlûm” hale getirmişti. Kısaca Yüce Allah onları, denizi yarıp içinden geçirmiş, hürriyetlerine kavuşturmuştu, taştan tatlı su çıkarmış, üzerlerine menn ve selva indirmiş, bulutları gölge yapmış, içlerinden peygamberler ve krallar çıkarmıştır. Bu ilâhî destekle İsrail oğulları bir zaman çevrelerine egemen ve birçok meziyette öteki toplumlardan üstün olmuşlardı. Ancak söz dinlememeleri, peygamberlerine isyan etmeleri ve aşırı gitmeleri yüzünden, ellerindeki bu nimetler alınmış, lânete ve azaplara maruz kalmışlardır. Devam edecek
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.