İmamlık yaşı ile ilgili Buhari’den ilginç bir hadis
…Amr ibn Seleme şöyle anlattı: Biz aile ve kabilece insanların yol uğrağı bir yerde otururduk. Bize kervanlar uğrardı. Biz de o yolculara:
— Bu insanlara ne oluyor, bu insanlara ne oluyor? Ve şu adam nedir? diye sorardık.
Onlar da bize:
— O adam, Allah'ın kendisini peygamber gönderdiğini, O'na vahy verdiğini yahut Allah'ın O'na şu sözleri vahyettiğini söylüyor, derlerdi (yânî Peygamber'den öğrendikleri bazı ayetleri bize haber verirlerdi).
Ben de o sözleri ezber ederdim. Sanki o âyetler gönlüme yapıştırılır gibi nakşolunuyordu. Esasen (Kureyş'ten başka) Arab kabileleri de İslâm'a girmek için Mekke fethini gözlüyorlardı. Ve: “Peygamberlik iddia eden şu adamı kendi kavmi olan Kureyş'le başbaşa kendi hâllerine bırakınız. Eğer O, Kureyş'e gâlib gelirse, hiç şübhesiz O sözünde doğru hakk bir peygamberdir” derlerdi.
Nihayet fetih ehlinin zaferi vak'ası olunca yani Mekke fethedilince her kavim İslâm'a girmeye koştular. Babam Seleme de kavmimle beraber İslâm'a girmeye koştu. Mekke'den dönüp gelince, bize:
— Vallahi ben size bir hak peygamberin yanından geliyorum. O bize: "Şu namazı şu vakitte kılınız, şu namazı da şu vakitte kılınız " dedi (ve bütün namaz vakitlerini bildirdi). Namaz vakti gelince de "Biriniz ezan okusun ve Kur'ân 'ı en çok bileniniz size imamlık etsin" buyurdu, dedi.
Bunun üzerine kabîle halkı baktılar. İçlerinde benden çok Kur’an bilen hiçbir kimse bulunmadı. Çünkü ben obamıza uğrayan kervanlardan Kur'ân alıp öğreniyordum. Kur'ân'ı çok bildiğim için kabîle halkı beni önlerine geçirip imâm yaptılar. Hâlbuki ben o sırada altı yâhud yedi yaşında çocuktum. Üzerimde de elbise olarak yalnız bir bürde vardı. Secde ettiğim zaman o bürde avret yerinden yukarı toplanıp aşağısı açılırdı. Benim secdede bu açık hâlimi gören kabilemizden bir kadın, cemaate: Okuyucunuzun edeb yerini bizden örtseniz, dedi.
Bunun üzerine cemâat (Umman kumaşı) satın aldılar ve bana bir gömlek biçtiler. Artık ben bu gömlekle sevindiğim kadar hiçbir şeyle sevinmemiştim. (Buhari Meğazi/53)
Hadîste geçen bürde, çubuklu ve dört köşeli kumaş veyahut abadır ki, Arablar ihram gibi bürünürler.
İmâm Şafiî bu hadîsi delil yaparak iyiyi, kötüyü ayırt edebilen çocuğun imam olması sahihtir, demiştir.
Hanefilere göre imamlığın sahih olması için, İslam, büluğ, akıl, zukûret (erkek olmak) ve kıraet özürlerinden selamette olması gerekir. Bu şartları haiz olmayanlar imam olamazlar. Kadının kadına imamlığı ise kerahetle caizdir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.