Kırıkkale’mizin sevgili halkı, şehrimiz İç Anadolu’muzun tam ortasında Cumhuriyet şehri, şehrimizin kıymetini bilelim. Bilemiyoruz, Sağlık Bakanlığı’mızın aylardan beri söylediği kurallara niçin uymuyoruz? Söylenen kurallar çok mu zor? Hiç de zor değil. Maske takmak, sosyal mesafeye dikkat etmek, ellerimizi sık sık yıkamak; bütün bunlar öncelikle kendi sağlığımız için önemli değil mi? Halkımızın yüzde doksanı bu kurallara uyuyor. Geri kalan azınlığın umursamazlığı yüzünden şehrimiz salgında üçüncü derecede kaldı. Bu durum hepimiz için üzüleceğimiz, utanç duyacağımız bir durum değil mi? Kırıkkale’mizin çok sevilen, çalışkan bir valisi var. Onun çabalarına uysak da onu üzmesek olmaz mı? Sağlıkçılarımıza yardımcı olsak da onları üzmesek olmaz mı? O azınlıkta olan saygısızları hepimiz uyaralım. Polisin, jandarmanın, zabıtanın görevi diye düşünmeyelim. Şehrimizin sağlığı hepimizi ilgilendirir.

 Kırıkkale’mizi Türkiye haritasının ortasında nazar boncuğu gibi üçüncü derecede görünce bize ne oldu da böyle olduk, niçin sağlığımız için istenen kurallara uymadık, uymuyoruz kural tanımayanları niçin uyarmıyoruz? Onların yüzünden şehrimizi bu zor duruma sokuyoruz? Lafa gelince niçin kahveler, çay ocakları, lokantalar vs. açılmıyor. Orada çalışanlar, onları çalıştıran işletme sahiplerinin durumu ne olacak diyoruz! Onların orada çalışmalarını böyle mi düşünüyoruz? Ey kurallara uymayan umursamazlar: Kendi sağlığınızı düşünmüyorsanız, bulaştıracağınız virüs yüzünden zarar görecek suçsuz insanları düşünün. Sizin yüzünüzden şehrimizin düştüğü zor durumu düşünün. Eğer insansanız bunu düşünmek zorundasınız.

 Niçin kendi sağlığımızı, ailelerimizin sağlığını, mahallemizin sağlığını dolayısıyla şehrimizin sağlığını düşünmez olduk? Bana bir şey olmaz diyenler: Sana bir şey olmazsa, taşıdığın virüsle en yakınına, çevrene ve şehrine zarar vereceğinden haberin var mı? Lütfen kendimize sahip olalım. Virüsü yenelim, o bizi yenmesin biz onu yenelim. Virüsten kurtulmak için başta valimiz olmak üzere bütün görevlilerimizin işlerini kolaylaştıralım. Şehrimizi de üçüncü sıradan ikinci sıraya, ikinci sıradan da birinci sıraya getirmeye çalışalım. Bunu başaracak güçteyiz. Hastalık bizi yenmeden biz hastalığı yenelim. Eğer esnafımızı düşünüyorsak, çalıştıranı ve çalışanı düşünüyorsak onların da çalışmaya ve çalıştırmaya ihtiyaçları olduğunu, evlerine ekmek götürmek zorunda olduğunu unutmayalım. Şehrimizi bu pislikten kurtaralım. Hepinize sağlıklar diler, kurallara uymaya bir daha davet eder, saygılar sunarım.