ENGEL ÖZDE DEĞİL SÖZDE
7-14 Mayıs Engelliler Haftası münasebetiyle bu yazımı kaleme almış bulunmaktayım. Engel, engel türleri ve engellerin ortadan kaldırılması için yapılabileceklere kısaca değinmek istiyorum. Fiziksel veyahut zihinsel bir rahatsızlık husumetiyle bir takım hareketlerin, duyuların ya da işlevlerin kısıtlanması olarak
tanımlanan engellilik, kimi zamanda doğuştan gelen bir sorun oluyor, kimi zaman ise sonradan. Sonradan ortaya çıkan engellilik nedenleri ekseri geçirilen hastalıklardan veya yaşanan kazalardan kaynaklıdır. Pek çok çeşitte nedenine yönelik engel türleri bulunmaktadır. Sizlere kısaca engel türleri nelerdir açıklamak
istedim.
Engel türleri hangileridir?
Zihinsel engel, fiziksel engel, görme engeli, işitme engeli, özgül öğrenme güçlüğü, spastik engel, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu, yaygın gelişimsel bozukluk ve dil ve konuşma bozukluğudur.
Toplumumuzda sürekli gelişmeyi sağlamak her bir bireyi eğitim sürecine dâhil etmekle mümkün olmaktadır. Her bir ferdin yetenekleri, yeterlilikleri ve becerileri engellenmediği sürece
geliştirilecek yönleri bulunmaktadır. Bu doğrultuda toplumun ayrılmaz bir parçası olan engelli bireylerin yaşamın her alanına katılması, eğitim başta olmak üzere her türlü imkândan en üst düzeyde yararlanmalarının sağlanması en tabii haklarıdır.
Toplumun her kesiminde özel eğitim konusunda bilgi ve
farkındalığın oluşması, özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerimizin
eğitimden en üst düzeyde yararlanmalarının sağlanması adına hepimize büyük bir sorumluluk düşmektedir. Engellilik bireyin kendisi ve ailesi için zorlu yaşam koşullarını da beraberinde getirebilmektedir. Bu durum ailelerin hassas ve dikkatli olmalarına yol açarken onların yaşadığı güçlüklerle baş etmeleri sürecinde de
bizlere birtakım görevler yüklemektedir. Bu görevlerin belki de en önemlisi engelli birey ve ailesi ile empati kurmaktır. Bu hafta
münasebetiyle her bireyin engelli adayı olduğuna, engelli
bireylerimize yönelik olumlu tutum ve davranışlar sergilenmesinin
önemine dikkat çekilmektedir. Ayrıca engelli bireylerin toplumsal yaşamda hoşgörü ile karşılanan, seven, sevilen, üreten insanlar olarak var olabilmelerine destek olunması da amaçlanmaktadır.
Engellilerin toplumsal hayata katılabilmelerini sağlayacak basit tedbirler mümkün. İşte o tedbirlerden bazıları:
Kaldırımlar kamusal alana çıkmak isteyen engelliler için en temel problem. Duraklar, ağaçlar, elektrik direkleri veya trafik levhaları görme engellilerin ve ortopedik engellilerin yürümelerine engel
olacak şekilde dikilmemelidir.
Esnafın kaldırımlarda mallarını sergilemesine kesinlikle izin
verilmemeli ve bunu önleyici tedbirler alınmalıdır.
Araçların kaldırımlara park etmeleri kesinlikle önlenmeli ve bunun için gerekli tedbirler alınmalıdır. Su birikintilerini engellemek ve yürüyüşü kolaylaştırmak için
kaldırımlardaki çukurlar, bozukluklar giderilmelidir.
Kaldırımlarda bodrum kat girişi ya da merdiven boşlukları
bulunmamalıdır. Zorunlu ise bunların bulunduğu kısımların etrafı demir parmaklıklarla çevrilmelidir. Bütün trafik ışıklarına sesli sinyalizasyon takılmalıdır. Özellikle trafiğin yoğun, nüfusun kalabalık olduğu yerlerde ses
sinyalizasyonu mutlaka bulundurulmalıdır.
Yol, kaldırım, kanalizasyon, telefon ve elektrik gibi yapım
çalışmalarında mutlaka görme engellilerin fark edebileceği şekilde barikatlar yapılmalı, yapım çalışması biter bitmez çukurların üzeri kapatılıp düzeltilmelidir. Geniş kaldırımlarda görme engellilerin takip ederek
yürüyebileceği farklı zeminler olmalıdır. Ayrıca yaya geçitlerinin ve alt/üst geçit girişlerinin zemini farklı döşenmelidir. Bu zemin
görme engelliyi alt/üst geçit merdivenlerine götürebilmelidir.
Belediye otobüslerinde, durma düğmeleri bedensel engelli, kısa boylular ve çocuklar için mutlaka aşağılarda ve oturma yerlerine yakın yerlerde olmalıdır. Otobüsün hangi durağa geldiği ve sonraki
durağın hangisi olduğu anonsla duyurulmalıdır. Giriş kapılarına
sesli sinyalizasyon konulması görme engellinin otobüse kolay
binmesini ve inmesini sağlayacaktır.
Tren, tramvay ve metroda görme engellinin bineceği kapıyı kolayca bulabilmesi için kapılara sesli sinyalizasyon yapılmalıdır.
Metroda sarı çizgi bastonla tanınabilecek şekilde tırtırlı ve 55-60 cm genişliğinde tutulmalıdır. Vapurlarda yolcuların inip-binme yerlerinin her iki tarafına sesli
sinyalizasyon konulmalıdır.
Bütün bunlarla birlikte trafik görevlileri, yol ve kaldırım yapım ve onarımında çalışanlar, vapur, metro, tren, belediye otobüsü çalışanları ile konuyla ilgili herkesin sık sık engellilerle ilgili eğitim
seminerlerine katılmaları sağlanmalıdır. En önemlisi toplumun engellilere karşı davranışları konusunda
bilgilendirme programları hazırlanmalı ve televizyon, gazete ve broşürler aracılığıyla yayınlanmalıdır.
Engellenen tüm dostlarıma engelsiz ve sağlıklı bir hayat
diliyorum, selam ve dua ile...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.