Alaattin Karaer
JAPONYA GEZİMİZ! (16)
Alaattin KARAER
e-mail: akaraer@hotmail.com
SANAT KALEMİ
Tōdai-ji Tapınağın çıkışında, ziyaret için gelmiş öğrencilerle karşılaştık. Tapınak ziyaretine öğretmenleri eşliğinde gelen öğrencilerin ilgisi çok fazlaydı!
Tapınağın bulunduğu büyük ve çok bakımlı parkın en ünlü sakinleri, serbestçe gezinen, tanrının habercisi olarak kabul edilen ve 8. Yüzyıldan beri koruma altına alınan geyikler.
Ziyaretçileri, yani bizleri ilgiyle karşılıyorlar. Alışmışlar, gelen ziyaretçilere...
Rehberimizin hatırlatması üzerine, geyikler için hazırlanmış ve satılan krakerlerden aldık. Eşim daha paketini açmadan etrafını sardılar.
Parktaki küçük dükkanların birisinden de şemsiye aldık. Çünkü bugün yağmur devam edeceğe benziyordu!

Bu gezilerin en kötü tarafına, beklenmedik hava muhalefeti! Özellikle yağmurlu havalar tüm programı ister istemez etkiliyordu!
Geyikler muhabbeti ve ayrılık saati sonrası, Altın Köşk Tapınağına doğru hareket etmiştik!
Altın Köşk Tapınağı: Kinkakuji, Japonya’nın Kyoto eyaletine bağlı aynı isimdeki Kyoto şehri sınırları içinde yer almaktadır. Altın Köşk Tapınağı olarak dilimize çevrilen Kinkakuji, bir diğer ismi olan ’’Rakuonji’’ ismi ile de Geyik Parkı Tapınağı olarak bilinmektedir. Budizm dinine inanan insanlar için büyük bir öneme sahip olan Kinkakuji, hem turistik anlamda hem de dini anlamda günümüzde de işlevini sürdürmektedir.
Budizm dinini Rinzai koluna mensup olan bireylerin dini sorumluluklarını yerine getirmek için sıkça kullandığı bu tapınak, hem mimari açıdan hem de bahçe düzeni bakımından bir hayli özenerek tasarlanmıştır.
Kinkakuji, aynı zamanda UNESCO Dünya Mirasları listesinde kendine yer bulmuş ve koruma altına alınan nadir Japon yapılarından bir tanesi olmuştur.
Yapımına 1397 yılında başlanıldığı tahmin edilen Kinkakuji, özellikle de doğa ile iç içe olan manzarası ile hoş bir görünüme bürünmektedir. 1994 yılında UNESCO Dünya Mirasları listesine giren Kinkakuji, o tarihten beri özüne bağlı bir şekilde korunmaya devam etmektedir.
Kinkakuji, Kamakura Dönemi’nde yaşayan Kitsune Sayanci tarafından inşa edilmiştir. Yüksek seviyede bir saray mensubu olduğu bilinen Sayanci, Kinkakuji’yi başlangıçta bir dağ evi olarak tasarlamış ve o şekilde yaptırmıştır. Daha sonraki süreçte Sayanci ailesinden satın alınan yapı, önce bir kampüse daha sonra ise Şogun Yoşimitsu’nun da mezarının bulunduğu bir tapınak haline getirilmiştir. Tapınak haline getirildikten sonra halkın da ziyaretine açık hale getirilen Kinkakuji, kısa bir süre içinde uğrak mekan haline gelmiş, hem ibadet anlamında hem de turistik ziyaret anlamında büyük bir öneme sahip olmuştur. Zaman içinde sürekli olarak yıkılan ve yangından dolayı büyük hasar gören Kinkakuji, devletin çıkardığı bir yasa ve hemen akabinde UNESCO kurallarının devreye girmesi ile koruma altına alınmış, günümüzdeki hali ile birlikte sürekli olarak restore edilerek kurallar çerçevesinde ziyarete açık hale getirilmiştir.
Japon mimarisi ile özgün bir şekilde tasarlanmış olan tapınak, toplamda 3 kattan oluşmaktadır. Budizm’e bağlı olan tapınak, ana malzeme olarak ahşap ve altın varaklı kaplama kullanılarak inşa edilmiştir. Özellikle de iç mekan itibariyle oldukça şık bir tasarıma sahip olan Kinkakuji, dışarıdan bakıldığında ilk olarak dağ evi amacı ile kullanılmasının verdiği avantaj ile görkemli bir manzaraya sahiptir. 3 kattan oluşan ana binanın yanı sıra, dağ bisikleti sürmek isteyen veya kendi özel bisikleti ile tapınağı ziyaret etmeye gitmek isteyen yerli yabancı ziyaretçiler için özel bisiklet park yeri de ücretsiz olarak hizmet vermektedir.
Birinci katta Kitoyama kültürünü yansıtan doğal ahşap sütunlar ve beyaz alçı duvarlar eşlik ederken aynı zamanda Yoşimitsu’nun heykelleri de yer almaktadır. İkinci katta ise tamamı altın kaplama olan bir dış cephe beraberinde Samuray binalarının Bukle tarzı yapı mimarisi yer almaktadır. İkinci katta yer alan cennetin dört kralı ile çevrili Kannon Badhisattua heykeli ise halka gösterilmemekte ve gizemini korumaktadır. Üçüncü ve son kat olan bölümde ise altın bir Anka kuşu ile kapatılmış, altın varaklı yazı ve süslemeler ile tamamlanmıştır.
Budizm dinine inananlar için sürekli olarak açık halde bulunan tapınak, diğer ziyaretçiler için ise haftanın 7 günü belirli saatler arasında kapılarını açmaktadır.
2 Temmuz 1950 tarihinde, gece saat 02:30 sularında, sonradan akli dengesinin yerinde olmadığı bildirilecek olan Hayaşi Yoken adlı bir rahip tarafından ateşe verilen tapınak, içindeki bütün değerli nesnelerle birlikte yanmıştır. Bu olayın ardından Japonya Eğitim, Kültür, Spor, Bilim ve Teknoloji Bakanlığı ile Kyoto Eyaleti Eğitim İşleri Müdürlüğü yetkilileri bir araya gelerek Kinkaku-ji'nin "Milli Hazine" statüsünün kaldırılmasına ve bu arada yapının yeniden inşasına karar vermişlerdir.
Budizm dinine inananlar için sürekli olarak açık halde bulunan tapınak, diğer ziyaretçiler için ise haftanın 7 günü belirli saatler arasında kapılarını açmaktadır.
devam edecek…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.