Türkiye’de yaşayan insanların İmam Nikâhı’na yönelmesinde bazı sebepler vardır ki, şu şekilde sıralayabiliriz: Kişinin; Resmi Nikâh’ı yetersiz görmesi, Kur’an ve Sünnet’te evliliğin faziletine işaret edilen manevi mükâfata nail olma,  nişanlılık dönemini daha rahat geçirebilme düşüncesi, -Türk Medeni Kanunu tek evliliği izin verdiği için- birden fazla evlilik yapma düşüncesi, evlilik akdinin sonuçlarından bir kısmını kabul etmeme vb…
Nişanlılık devresinde imam nikâhının sakıncalı olduğunu daha önceki yazımızda belirtmiştik. Nişanlılarının, bu evrede mahremiyet kurallarına riayet etmek şartıyla görüşmelerinde bir mahzur yoktur. Zira bu dönemde evlenmeye namzet iki gencin, birbirlerini daha yakından tanıyıp ileride mutlu bir hayat sürdürebilmenin mümkün olup olmadığını anladığı zaman zarfıdır.
Bu dönemde nişanlıların, birbirlerini daha yakından tanımak amacıyla mahremiyet sınırları çerçevesinde görüşüp konuşmalarında bir sakınca yoktur. Ancak nişanlıların flört etmesi, dedikodulara mahal verecek şekilde birlikte aynı evde kalması ve el ele tutuşmaları gibi İslâm’ın tasvip etmediği tutum ve davranışlardan uzak kalmak gerekir.
03.11.2017 tarihli ve 30229 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun “Evlendirme Yetkisi” başlıklı 22 nci maddesine “il ve ilçe müftülüklerine evlendirme memurluğu yetkisi ve görevi verebilir” ibaresi eklenmiş ve böylelikle müftülüklerin nikâh işlemi yapmasının önü açılmıştır. Bu uygulama; hem ayet ve dualar eşliğinde, hem de resmi makamlarca nikâh akdini gerçekleştirmek isteyen çiftlere imkân sağlanmıştır.
Bu değişiklik sonucunda “İhtiyarî Evlenme Usulü” diye isimlendirilen ve “dileyenin Kilise veya Havra gibi dini mekânlarda, dileyenin de herhangi bir salonda medeni nikâh merasimi ölçüleri içerisinde evlenebileceği” uygulamasına geçilerek ABD, İngiltere ve İskandinavya ülkelerinde yürürlükte olan uygulamaya geçilmiştir. Bir dönem Osmanlı’da da tatbik edilen “İhtiyarî Evlenme Usulü”, Şubat 2018 itibariyle ülkemizde yürürlüğe girmiştir. Böylece herkese inandığı gibi yaşama özgürlüğü tanınmıştır.
Müftülük marifetiyle icra edilen İmam Nikâhı’nın bazı faydaları olduğunu aşağıda maddeler halinde sıralayabiliriz: 
•    Nikâh icra edileceği zaman, talak, hülle, mehir, nafaka, karı-koca hakları ve hakem müessesesi gibi nikâha taalluk eden pek mühim meseleler ele alınır.
•    Süt hısımlığı, din farklılığı ve kan bağı gibi evlenilmesi dinen haram olan kişiler olup olmadığı tespit edilir.
•    Evlenip yuva kurmanın dinen faziletli olduğu etraflıca anlatılır.
•    Çocuk yetiştirmede helal lokmanın önemi anlatılır.
•    Evliliğin dünya-ahiret çift taraflılığı vurgulanır.
Müftülük tarafından kıyılan nikâh ile hem İslam hukukuna ters düşme, gizlilik, kandırma, niyet, yalan, kadına nafaka ve mehir gibi aile hukuku açısından kadının mağduriyetine mahal bırakabilecek problemler engellenir; hem de inanan Müslümanların, dualar eşliğinde ve dini inançları doğrultusunda gerçekleşmesi vesilesiyle vicdanlar rahatlamış olur. Dolayısıyla nikâh akdi İslâm’ın ruhuna uygun ve ulvî bir biçimde gerçekleşmiş olur.
Günümüz İslâm dünyasında (Müftülük tarafından kıyılmayan ve resmî olmayan ve) İmam Nikâhı’na benzeyen 8 çeşit nikâh olduğunu söyleyebiliriz. Bunlar; Mut’a Nikâhı, Misyar Nikâhı, Misyaf (Yazlık) Nikâhı, Boşanma Niyetli Nikâh, Arkadaş Nikâhı, Sefer Nikâhı, Örfî (Tamamen Gizli) Nikâh ve Nehariyye (Gündüz) Nikâhıdır.