Mehmet Bayrak

Mehmet Bayrak

Abdullah b. Selam’ın Müslüman oluşu

Abdullah b. Selam’ın Müslüman oluşu

Yahudi âlimi iken daha sonra Müslüman olan meşhur sahâbî.

Hz. Abdullah, Asr-ı Saadet’te ilim ve takvaları ile şöhret bulmuş ve İslam tarihinde “Abâdile-i Seb’a” olarak bilinen yedi Abdullah’tan biridir.

Kuba’dan gelirken Re­sû­lul­lah Efendimizi görünce kendisini tutamayarak “Vallahi bu simada ya­lan olmaz!” diye haykırır.

Re­sû­lul­lah Efendimiz kendisine, “Sen Abdullah bin Selâm mısın?” diye sorar. Abdullah “Evet.” deyince, Re­sû­lul­lah Efendimiz: “Yaklaş.” buyurur. Ve şunu sorar:

“Ey Abdullah, Allah için söyle. Tevrat’ta vasıflarıma rastladın mı?” Abdullah bu suale karşı başka bir sual ile cevap verir: “Allah’ın vasıflarını söyler misiniz?”

Re­sû­lul­lah (a.s.m.) biraz bekledikten sonra Cenâb-ı Hak İhlâs Sûresi’ni vahyeder: “De ki: ‘O Allah birdir. O, Allah’tır, Samed’dir; her şey O’na muhtaçtır, O ise hiçbir şeye muhtaç değildir. O, doğurmamış ve doğurulmamıştır. Hiçbir şey O’na eş ve denk değildir.

Bu âyetleri duyan Abdullah bin Selâm, “Şehadet ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur ve sen O’nun Resûlüsün” diyerek Müslüman olur.

Diğer bir rivayette Abdullah Rasûlullah'a geldi ve: Ben sana üç şey soracağım ki, bunların cevâblarını peygam­berden başkası bilmez, dedi: a. Kıyamet alâmetlerinin ilki nedir? b. Cennet ahâlîsinin cennette yiyecekleri ilk yemek nedir? c. Çocuk hangi şeyden dolayı babasına benzer ve hangi sebeble anasının soyuna çe­ker? diye sordu.

Rasûlullah (S): "Bu meseleyi biraz önce Cibril bana haber vermişti" buyur­du.  

Enes dedi ki: Bunun üzerine Abdullah: Bu Cibrîl, melekler arasında Yahudi düşmanıdır, dedi.

Rasûlullah, soruların cevaplarına başlayarak?"

A. Kıyamet alâ­metlerinin birincisi bir ateştir ki, o insanları doğu tarafından batı ta­rafına sürecektir.

B. Cennet ahalisinin yiyeceği ilk yemek balık ciğerinin (sarkmış olan) fazlasıdır,

C. Çocuğun (baba ve ana soylarına) benze­mesine gelince, erkek, kadına cinsî münasebette bulunduğu sırada er­keğin suyu kadınınkinin önüne geçerse çocuk babaya benzer. Kadının suyu erkeğinkinin önüne geçerse, çocuk anaya benzer" buyurdu.

Bu cevaplar üzerine Abdullah ibn Selâm: Ben şehâdet ediyorum ki, Sen muhakkak Allah'ın Resulüsün, dedi.

Bundan sonra İbnu Selâm (devamla): Yâ Rasûlallah! Yahudiler insanı hayrete bırakacak surette ya­lan söyleyen, asılsız isnâd ve iftiralarda bulunan haksız bir millettir. Eğer Sen beni onlardan sormazdan önce benim müslümân olduğumu duyup öğrenirlerse, muhakkak onlar Senin yanında bana (akla gel­medik) iftiralarda bulunurlar (Onun için evvelâ Sen beni onlardan sor), dedi.

Bunun akabinde Rasûlullah'ın huzuruna bir Yahudi zümresi gel­di. Abdullah da evde bir yere girip çekiliverdi. Şimdi Rasûlullah, Yahudilere:

—  "Abdullah ibn Selâm sizin içinizde hangi derecededir, nasıl adamdır?" diye sordu.

Yahudiler: O bizim en âlimimizdir ve en âlimimizin oğludur. Ve yine Ab­dullah bizim en hayırlımızdır ve en hayırlı bir simamızın oğludur! dediler.

Bunun üzerine Rasûlullah:

—  "Abdullah müslümân olduysa ne dersiniz (Siz de müslümân olur musunuz)?" diye sordu.

Yahudiler:

—  Böyle şeyden Allah onu korusun! diye karşıladılar. Bunun üzerine Abdullah, Yahudilere gizlendiği yerden çıktı ve:

— Eşhedü enlâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden rasûlullah( =Ben şahitlik ederim ki Allah birdir, ondan başka ilah (tanrı) yoktur ve yine şehadet ederim ki, Muhammed onun kulu ve resulüdür (elçisidir) dedi.

Bu defa da Yahûdîler: O bizim en şerlimizdir, şerlimizin oğludur, demeye başladılar ve İbn Selâm(ın nâmûsu, nesebi ve şerefi) hakkında türlü iftiralarda bulundular.(Buhari Enbiya/1)

Rasûlullah'ın erkek ve kadının suyu diye ta'bîr ettiği şeyi bugü­nün ilmi erkek sperması ve kadın yumurtacığındaki hücre çekirdeğinde harikulade bir nizâm ve kaabiliyetlerle techîz edilmiş ve sayıları 46 olan kromozomlarla ifâde ediyor. Çocuğun baba ve ana tarafına çekmesini fizik ve rûh yapısının en ince taraflarına varıncaya kadar bu iki yöne benzemesini bugün ilim, işte o kromo­zomlardan çocuğun teşekkülünde rol oynayan X ve Y genlerinin galebesi ile açık­lıyor. Peygamber'in anlatışı ile bugünkü ilmin anlatışı arasında gerçekte hiç fark yoktur.

 

Bu yazı toplam 7824 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Bayrak Arşivi