ZAMANIN GENÇLİĞİ
Ah diyerek başlıyorum yazıma. Ah diyorum çünkü bu ah çekiş var olan gençliğimizin ne durumda olduklarının bir çaresizliğidir. Gençlik nerede nasıl ne yapıyor? Düşünceleri neler? Ülke meselelerini mi, geleceğini mi yoksa günlük hayalleri içerisinde tozpembe dünyada mı? Hep onu düşünüyorum. Ülke dedin de ülkemin şu anda durumu ve çevresinin ateş çemberi içerisinde hainlerin planları ile karşı karşıya kalmış. Acaba gençlerimiz ne düşünüyor diye merak ediyorum. Merakım inanın gençliği kötülemek değil. Gençlerin azimli, bilgili, ülke meselelerinin içerisinde yoğrularak hayat mücadelelerini geçmesini arzuluyorum. Türkiye nerede. Türkiye’nin dünyadaki konumu, son Türk devletinin bekasının içerisinde olmalarını isteyerek bu konuyu merak ediyorum. Acaba diyorum gençlerimiz ne halde? Birkaç tane gençle bu konuyu konuşmak istedim. Nur cami yanında ki çay ocağında gözüme tabelaya oturmuş çaylarını yudumlayan tam dört genci gördüm. Yaklaştım selam verdim. Selamımı aldılar. Oturabilir miyim dedim, tabi dediler. Gayet nazik ve kibar birileri idiler. Bir çay da bana söylendi. Şimdi merak ediyorlardı bu adam niye yanımıza oturdu diye. Ben söze hemen girdim. Gençler, sakıncası yoksa sohbetinize bende katılmak istiyorum. Merak ettim neler konuştuklarınızı. Birbirlerine baktılar ve güldüler. Ya amca merak ettinse anlatalım. Şu arkadaş var ya kız arkadaşından ayrılmış ona üzülüyor. Biz de teselli ediyoruz. Konu anlaşılmıştı. Ya dedim güzel miydi bari. Ah amca ah hem de ne güzel bir daha bulursun dedim, kolay mı amca bir daha bulmak hem de maddi durumları da iyiydi. Konuşmalar uzayıp gidiyor. Bazen ben söze karışıyordum. Bu sohbeti konunun dışına çekmek istiyordum. Birden bire ortaya bir laf attım. Ya gençler kuzey ırakta ve kuzey Suriye de neler oluyor bana bilgi verin hele dedim. Bana kızdıklarını hemen anladım. Yüzsüzlüğe vurdum bir daha sordum. Gençler bi haber bu olaylardan. Birbirlerine baktılar aklıma hemen şu devlet büyüğü Alparslan Türkeş’in “Türk devletini yenilmez zinde, hayat gücü ve Türk milletinin teminatı ve istikbali gençlerdir” vecih sözü geldi. Yine Alparslan Türkeş’in” biz aziz milletimize müreffeh kuvveli ve büyük bir Türkiye taahhüt ediyoruz, kendimize millete adıyoruz. Ve Türklük yoluna başlarınıza koyuyoruz” bu vecih sözlerle neler söylemek istediğimi anlattım. Üzüldüm o gençler de aradığımı bulamadım. Olaylardan bi haberlerdi. Tabiki duyarlı gençlerimizden bunları yazarken hicap duyuyorum. Ama ne yazık ki ülkemin gençliği okumuyor, araştırmıyor, düşünmüyor. Günlük yaşantılarla nerelere varılacak onu da anlayamıyorum. Son sözüm eğitim eğitim eğitim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.