YILDIZLARIMIZ ÜŞÜMESİN-CANAN AKDENİZ

YILDIZLARIMIZ ÜŞÜMESİN-CANAN AKDENİZ

Havalar git gide soğuyor. Soğuk çok soğuk o kış geceleri kapımızda. Hepimiz çoktan belki de kış için hazırlıklarımızı yapmışızdır. Peki ya dışarıda...

Havalar git gide soğuyor. Soğuk çok soğuk o kış geceleri kapımızda. Hepimiz çoktan CANAN AKDENİZbelki de kış için hazırlıklarımızı yapmışızdır. Peki ya dışarıda kalanlar, onlar ne yapacak bu kış? Bu ülkede kışın, soğuğun içinde yapayalnız bir başına kalan çocuklarımız ne yapacak bu kış? Hayatlarının en güzel çağlarındayken, oyun oynaması, arkadaşlarıyla gülüp, şakalaşması gereken dönemlerindeyken, ailelerinin yüzünden sokaklara terk edilmiş çocuklarımız ne yapacak bu kış? Ailelerinin yaptığı yanlışların cezalarını çeken ve çekmek zorunda bırakılan o hayatlara ne olacak? Her konuda eğitim şart efendim! Bir hatanın kurbanı olan, aile kurumu ne demek bunun bilincinde olmayan hayatların kurbanı çocuklar, çocuklarımız olmamalı... Sevgiye, ilgiye tam muhtaç bir anında, karanlık hayatları yetmezmiş gibi bir de sokağın karanlığıyla karşılaşan yürekleri düşündünüz mü hiç sizler? Bir de o soğuk kış gecelerinde ortadaki sersefil hallerini... Sırf aileleri yüzünden, geçimsizlik, şiddet ve kavganın içindeki o sesler kulaklarından gitmediği için kurtuluş yolunu kaçmakta bulan o canları hiç düşünebildik mi acaba? Belki bir gün evden bir gece yarısı son kez evine ve ailesine bakıp içinden ölümü özledim anne, yaşamak isterken delicesine deyip gizlice sokağa fırlayan çocukların feryat dolu acı, dram dolu hayatlarını anlayabiliyor muyuz acaba? Bir çocuğun hayal dünyası kim bilir nelerle doluyken hayalleri alınıp atılan hayatları, yaşam mücadelesi kelimesine o kadar uzakken küçücük yaşlarda büyüyen bedenleri... Böyle bir tablo içerisinde yaşamaları ne kadar acı. Yaşamak kelimesi onlara ne ifade edebilir ki, sokaktaki onlarca tehlike karşısında? Hırpalanmış, sevgisizliğine susturulmuş, dövülmüş çocuklarımız onlar. Yüreklerinde tonlarca acı taşıdıkları yetmezmiş gibi bir de etraftaki insanlar tarafından hırpalanmış, dövülmüş, psikolojisi bozuk insanların yaptığı onlarca işkenceler. canan akdeniz Yazarken utandığımı ve ağladığımı söylemek isterim. Yaşamak gerekmiyor bazen, biraz düşünmek düşünebilmek yeterli aslında insansak eğer. Bizler sıcak sobalarımız, kaloriferlerimiz karşısında bile üşürken bazen,düşünün bir de onların hallerini.Onlar bizim geleceğimiz oysa.Açmak isteyen bir tomurcuk güller onlar.Yaşamak isterken yaşamdan uzak,soğuktan ve soğuk hayatlarda solup giden çocuklarımız.Kaybolan çocuklarımız!Bir tas çorbaya,bir anne sıcaklığıyla başlarının okşanmasına hasretler...Çıplaklar,üstleri başları yok,ayakları şiş,yara bere içinde,çöpten ne bulurlarsa onları yemek durumunda kalan çocuklarımız.Bu hayattan kurtulamayan,güven duygusunu yitiren canlarımız.Böyle hayat karşısında isyan eden,tiner ve balli çeken çocukluklar.Hani balık verdiğimiz ama tutmasını öğretemediğimiz bir milletin çocukları. Bizler bu muyuz peki? Yeri geldiğinde yolda bir kedi, köpek gördüğümüzde yüreklerimiz kabar kabar oluyor üzülüyoruz da neden bu çocuklarımız için tam anlamıyla elimizi bir türlü taşın altına koymuyoruz? Bizler bu olmamalıyız. O çocukları yolda gördüğümüzde para vermekle yardım etmiş olmuyoruz. Yanlış yapmalarına bu şekilde yine kendilerine zarar vermelerine fırsat vermiş oluyoruz. Doğru olan bu değil! Köpek, kedi besleyen insanlarıma da sesleniyorum. Kediye köpeğe olan ilginiz, insanlığınız neden insanlar için böyle? Bir topluma insan kazandırmakla da sizler isim yapabilirsiniz. Sevginizi kötülükler karşısında kısırlaştırmayın lütfen! Kısaca demek istiyorum ki, bizim ülkemizde ve tüm dünyada çocuklarımızın bir yıldız misali kayıp, yok olup düşmesine müsaade etmeyelim. İşte bu yüzden ben bugün sizlere insan olduğunuzu, insanlığınızdan uzaklaşmamanızı hatırlatmak istiyorum. Çocuklarımızın bu enkazdan,bu uçurum eşiğinden artık kurtulması için tıpkı şu resimdeki çocuk gibi sizlere megafon karşısından seslenmek istiyorum.Üşüyorum,üşüyorum hem soğuktan,hem yalnızlığımdan üşüyorum. Elimi uzatacak gücüm yok bana el uzatır mısınız?  

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.