Yenilgiyi hak etmedi

Yenilgiyi hak etmedi

Dün  Ziraat Türkiye Kupası D Grubu karşılaşmasında Ankaragücü ile İstanbul Başakşehir mücadelesini tam bir heyecan fırtınası içinde seyrettik ve...

Dün  Ziraat Türkiye Kupası D Grubu karşılaşmasında Ankaragücü ile İstanbul Başakşehir mücadelesini tam bir heyecan fırtınası içinde seyrettik ve adeta hop oturup hop kalktık. Ankaragücü’nün galip gelmesi için dualar ettik. Fakat olmadı, son dakikada Ankaragücü yıkıldı, oyuncuları yıkıldı, adeta Başkent yıkıldı. Düşünün yaşadığı ekonomik sıkıntıları ve geçirdiği sarsıntıları. Bir kulüp buna rağmen ayakta kalıyorsa ve bunun için mücadele ediyorsa bu takıma şapka çıkarır ve önünde saygı ile eğilirsiniz. Çünkü Ankaragücü bunu fazlasıyla hak ediyor. Ziraat Türkiye Kupası D Grubu maçında iki farkla geriye düşmesine rağmen oyunu bırakmayan ve oyuna dengeyi getirip 2-2’lik skoru yakalayan bir Ankaragücü. Ortaya koyduğu futbolu görünce insan hem keyifleniyor hem de sonuçtan üzüntü duyuyor. Son dakikalardaki basit defans hatası ile yenilen gol ve mağlubiyet oyuncularda büyük bir hüsran ve üzüntü yarattı. Çünkü “Mücadelenin, emeğin ve alın terinin karşılığı bu olmamalıydı” dercesine maçın sonunda sahada adeta çöküp kaldılar.  Fakat her şeye rağmen alkışı ve büyük bir övgüyü de bir kez daha hak ettiler. İnsan neye üzülüyor biliyor musunuz? Bu takımın neden İkinci Lig’de olduğuna üzülüyor. Çünkü bu takım bunu hak etmiyor. Ortaya konulan futbol ve oyuncuların hırsı, azmi bütün her şeye değer fakat bir türlü olmuyor. Bütün zorluklara karşın Ankaragücü taraftarı da büyük bir saygıyı hak ediyor. Gittiği deplasmanlarda takımını bir an olsun yalnız bırakmıyor ve elinden gelen bütün desteği veriyor. Bu destek öylesine bir hal aldı ki taraftarı takımı için açlık grevine gidiyor ve takımı için canını dişine takıp ölümüne destek veriyor. Ankaragücü taraftarının kimine göre yanlış, kimine göre abartılı kimine göre de gereksiz bu davranışı takımına olan sevginin ve bağlılığın en güzel örneği değil mi? Dünyada kaç kulüp var ki taraftarı kendisi için açlık grevine gitsin ve cebindeki son kuruşuyla “Tuttuğu takıma katkı olsun” diye bilet alarak maçı seyretsin. Ankaragücü’nü bu duruma düşürenler utansın en çok da. Çünkü bu takımı bu hale getiren, ayak oyunlarını fütursuzca oynayan kulüp idarecilerinin bitmeyen hırsı ve egosu sayesinde takım borç batağında ve kurtulmak için ne yaparsa yapsın bu sorunların üstesinden gelemiyor. Koskoca Ankaragücü takımı sahipsiz, kimsesiz ve yalnız. Arkasında kendisini destekleyen ve ona inanın bir avuç taraftarı ile mücadelesini onurlu bir şekilde sürdürmeye çalışıyor. Evet, Ankaragücü bu durumu hak etmedi ve hak etmiyor. Şimdi takımı bu duruma düşürenler ellerini ceplerine atmak, takımı bu bataktan ve sıkıntıdan kurtarmak zorundalar. Yoksa yarın çok geç olabilir ve geri dönülmez bir yola girilebilir.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.