YAŞAYAN TARİH BEYPAZARI -4
Alaattin Camiinin önündeki yıllanmış Çınar ağacının önünde toplanmış grubumuzun bir kısmı. Türk Hamamı Müzesine gittiklerini, biraz ileride Tarih ve Kültür Müzesi olduğunu da söylediler. Bizde Tarih ve Kültür Müzesindeyiz.
BEYPAZARI TARİH VE KÜLTÜR MÜZESİ
Hafız Mehmet Nurettin Karaoğuz tarafından Ankara Valiliği İl Özel İdaresi’ne bağışlanan 150 yıllık konak, 1997 yılından itibaren “Beypazarı Tarih ve Kültür Evi” olarak kullanılmaktadır.
Klasik Osmanlı mimari özelliklerini taşıyan müze binası 1850 yılı yapımıdır ve 3 katlıdır. Giriş katı taş duvar olup, ahır ve avlu bölmesi olarak kullanılmıştır. Üst katlar ise ahşaptan yapılmış olup, duvarların iç ve dış sıvaları yöresel tatlı kireç ile kaplıdır. Bütün odalarda yüklük, banyo ve sedirlerin bulunması konağın temel özellikleri arasındadır. Ataerkil aile yapısına uygun olarak yapılmış ve yaşanmıştır. Konakta yatak odaları, misafir odaları, çocuk odası, namaz odası, gelin odası ve her katta mutfak ve abdesthane bulunmaktadır. Etnografik bir müze olup, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait Beypazarı ve yöresinin kültürünü yansıtan eşya ve eserler mevcuttur. Beypazarı ilçesinde geçmiş dönemlerde yedi gün olan düğün adet, gelenek ve görenekleri yöresel kıyafetlerle odalarda sergilenmektedir. Müze bahçesinde Roma ve Bizans dönemine ait arkeolojik eserler bulunmaktadır. Müzedeki tüm eserler Beypazarı halkı tarafından bağışlanmıştır.
GELENEKSEL BEYPAZARI DÜĞÜNÜ: Ankara Valiliğinin izni, Beypazarı kaymakamlığının ve Beypazarı Belediyesinin destekleriyle, Beypazarı ve Yöresi Dayanışma Derneği (İstanbul9 tarafından, Prof. Dr. Nermin Uysal’ın öncülüğünde gerçekleştirilen “Geleneksel Beypazarı Düğünü” projesi kapsamında, yedi gün süren düğünün, her bir gününe ait bir veya iki sahne bu konağın odalarında, sofada ve hayatta, vitrin mankenleri, otantik giysi ve eşyalar kullanılarak gerçeğe en yakın şekilde canlandırılmaya çalışılmıştır. Bulunamayan eşyalar da aslına uygun olarak hazırlatılmıştır. Böylece 1910 yılları civarında ve sonrasında, düğün töreninin hanımlar cephesinde nasıl yaşandığı anlatılmaya çalışılırken, Beypazarı evlerindeki geleneksel yaşam biçiminin de mümkün olduğu kadar tanıtılması amaçlanmıştır.
Gençler evlenirken iki taraf arasında söz kesilip şerbet içildikten sonra damat evinde hanımlar ve erkekler için ayrı ayrı düğün ebesi görevlendirilir. Düğün ebesi damadın ve gelinin yakınında olmak dışında, hediyeleri getirip götürme, tanıtma, düğüne tanıdıkları davet etme gibi işlerden sorumludur.
Geleneksel Beypazarı Düğünü yedi gün sürer:
1 - Pazartesi – Nişan
2 - Salı – Kına
3 - Çarşamba – Kına Hamamı
4 – Perşembe – Kız Çıkarma (Gelin Alma)
5 – Cuma – Duvak
6 – Cumartesi – Börek Gecesi
7 – Pazar – Kız Arkası.
Eski Türk düğünleri ve ananeler bu müzede görmek mümkün! 7 gün süren düğün gelin ve damat evindeki yapılanlardan birkaç örnek vermek isterim;
* * *
Düğünün 1. Günü- Pazartesi- NİŞAN
Yer: Erkek Evi Mutfak
Düğünde ikram edilen takım yemeği hazırlanır. Yapı yazılır (hamur açılır) baklava yapılır, dolma doldurulur. Takım yemeğinde düğün çorbası (yoğurtlu pirinç çorbası), nohutlu et, yaprak dolması, cevizli baklava, pirinç pilavı, üzüm hoşafı ve bamya çorbası bulunur. Yedi gün süresince kız evinde ve erkek evinde bu yemekler ikram edilir.
* * *
Düğünün 6. Günü- Cumartesi:
BÖREK GECESİ- Yer: Kız Evi
Erkek tarafı kız tarafına yemekli davete giderler. Kız babası damada saat takar, geline kendi akrabaları hediyeler (genellikle yüzük) verirler. Annesi geline çevre hediye eder, gelinin on parmağına yüzük takılır. Gelinin kız kardeşi (veya yakın akrabası) tarafından damada şerbet ikram edilir. Damat şerbetten bir yudum alır, sırmalı peşkire ağzını siler, diğerleri de bu şerbetten içerler.
devam edecek…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.