Türkiye'de e-günlük yaygınlaşamadı

Türkiye'nin İnternet Oscarları olarak kabul edilen Altın Örümcek Yarışması'nda, blog (e-günlük) kategorisinde birincilik ödülüne layık görülen Natali Yeşilbahar, Türkiye'de gerçek anlamda e-günlük kültürünün yayılmadığını söyledi. E-günlüklerin özgün bir yapıda ve kişilerin kendileri tarafından yaratılması gerektiğini savunan Yeşilbahar, "Bilgilerini doğru paylaşanların, yıldızı parlayacak" dedi. "E-günlük, herkes tarafından okunabilen bir içeriktir." diyen Yeşilbahar, "Çağımızda İnternet'e yazdıklarınız dünyanın dört bir yanında okunulmaktadır. Artık bilgiye ulaşmak, kolaylaştı. Bize bilgilerin saklanması gerektiği ve çok bilenin, işinde doğru yere geleceği öğretildi. Şu anda ise, bildiğini doğru ortamda paylaşan, yaptığı sunumları internette paylaşan kişiler, başarılı oluyor." şeklinde konuştu. E-günlükünde daha çok mobil iletişim dünyası, sosyal medya ve sosyal iş ağları hakkında yazdığını belirten Yeşilbahar, yöneticilerin, kurumlarında değerlendirebilecekleri teknolojileri basit bir dille anlatarak, yeni teknolojiler arasında, kendilerine uygun olanını seçmelerine yardımcı olduğunu dile getirdi. Yeşilbahar, "Teknoloji sektöründe satış yaparken, az vakti olan yöneticilerin ürünleri, anlamlandıramadıkları için almadığını gözlemledim. Önemli olan ürününüzün ne kadar iyi olduğu değildi, onun ihtiyacı olup olmadığını farkına varmasıydı. Bu bağlamda e-günlükumda da yeni ürünlerin, sosyal medyanın kurumlarda nasıl kullanabileceğini anlatıyorum." dedi. Yeşilbahar, e-günlükuna her gün yazı eklemediğini, hedef kitlesini, vakti olmayan yöneticilerin oluşturduğunu, dolayısıyla önemli etkinlik, proje ve kişilere gerektiği oranda yer verdiğini söyledi. "Her gün başkalarının e-günlüklerini okuyorum" Ödüllü e-günlük yazarı Yeşilbahar her gün mutlaka farklı e-günlük yazarlarının yazılarını okuduğunu ifade ederek, bu alışkanlığın e-günlük kültürüne dışarıdan bakma yeteneğini kendisine kazandırdığını vurguladı. Hedef kitlesinin uzun surely video izlemeye vakti olmadığını dile getiren Yeşilbahar, e-günlükünde yüzde 10 oranında kısa sureli videoların yer aldığını aktardı. E-günlük yazarlığının yanı sıra mutlaka gündemi takip ettiğini açıklayan Yeşilbahar, "Her gün mutlaka televizyon kanallarında ne olduğunu, programları ve reklamları takip ederim. İletişimci olduğum için bunları takip etmek ve bilmenin önemine inanıyorum ve toplantılarda hazırlıklı oluyorum." dedi. "Cep telefonundan bile e-günlük okuyorum" Türkiye'deki ve yurtdışı kaynaklı e-günlükleri sıkı takip ettiğini ifade eden Yeşilbahar, cep telefonu üzerinden e-günlük yazılarını okuduğunu kaydetti. İletişimi, teknolojiyi ve yenilikleri takip etmeyi sevdiğinin altını çizen Yeşilbahar, "Yeni projeler üreten, pazara farklı ürünler sunan ekiplerin bir parçası olmaktan, müşterilerime daha önce hiç görmedikleri ürünleri detaylı bir şekilde anlatmaktan keyif alıyorum." değerlendirmesini yaptı. E-günlük yazarlığından ekonomik bir gelir elde edilebileceğini ancak kendisinin henüz bir gelir elde etmediğini belirten Yeşilbahar, E-günlüklerin bir ürün gibi düşünülmesi durumunda en başta tanınması ve sevilmesi gerektiğini düşündüğünü açıkladı. Yeşilbahar, Türkiye'de henüz dikkat çekici bir gelir elde eden e-günlük olmadığını söyledi. E-günlük kavramının Türkiye'de nasıl ifade edilmesi gerektiği üzerine sayısız tatışma yaşandığına dikkat çeken Yeşilbahar şöyle devam etti ; "Türkçeyi çok seviyorum ve teknoloji sektöründe çalışmam nedeniyle Türkçe konuşmak için özel çaba gösteriyorum. Dolayısıyla, her kavramda olduğu gibi, Türkçe de anlam ifade eden bir terim kullanılmasını tercih ederim."