Türkiye Bölgenin Küresel Enerji Merkezi Haline Gelecek
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son yıllardaki yatırımlarla ülkemizi doğal gaz üssü haline getireceğiz. Türkiye’yi bölgesinin, küresel enerjinin merkezi haline getirme hedefine yaklaşıyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin'in davetine icabetle günübirlik çalışma ziyareti dolayısıyla gittiği Rusya'nın Soçi şehrinden dönüşte uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ile yaptıkları görüşmelerde, Türkiye-Rusya ikili ilişkilerini, bölgesel ve küresel gelişmeleri etraflıca ele aldıklarını, gelecek döneme dair görüş alışverişinde bulunduklarını belirtti. Şu an 69 milyar dolar olan ticaret hacmindeki büyümeyi sürdürmek istediklerini dile getiren Erdoğan, müşterek çabalarla hedeflerinin 100 milyar dolara ulaşmak olduğunu bildirdi.
ÖNEMLİ KATKI SAĞLAYAN KARADENİZ GİRİŞİMİ'DİR
Ekonomik ilişkileri de bu doğrultuda tüm yönleriyle gerek heyetler arası görüşmede gerekse ikili yaptıkları yemekli görüşmede ele aldıklarını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti: "Karşılıklı saygı temelinde tesis ettiğimiz kurumlar arası diyaloğun faydasını hem ikili ilişkilerimizde hem de bölgesel ve küresel düzeyde gördük. Bunun en güzel örneği, bildiğiniz üzere küresel gıda kriziyle mücadeleye önemli katkı sağlayan Karadeniz Girişimi'dir. Girişimin yeniden canlandırılması tüm dünya bakımından öncelikli bir konudur. Bu konuda Birleşmiş Milletler ile yakın temas içindeyiz. Zaten bildiğiniz gibi bu ay içerisinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulumuz var. Orada Guterres ile yine görüşmelerimiz olacak, bu konuları da ele alacağız. Genel Sekreter Sayın Guterres'in çabalarını takdir ettiğimizi ve desteklediğimizi de tekrar ifade etmek isterim."
"BEKLENTİLERİ KARŞILAYACAK GÜZEL BİR NETİCEYE VARACAĞIMIZA İNANIYORUM"
Birleşmiş Milletler'in (BM), Türkiye'nin katkıları neticesinde Karadeniz Girişimi'nin yeniden canlandırılmasının önünü açacak yeni bir paket hazırladığını belirten Erdoğan, bu yeni öneriler paketinin teknik boyutunu Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Moskova ziyareti sırasında Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile görüştüğünü anlattı. Kendisinin de konuyu Putin ile ayrıntılı şekilde değerlendirdiğini ifade eden Erdoğan, "İnşallah kısa sürede beklentileri karşılayacak güzel bir neticeye varacağımıza da inanıyorum." diye konuştu.
RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI
Türkiye'nin Ukrayna'da devam eden savaşla ilgili tutumunun belli olduğunu anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti: "İlk günden beri hep barışı, diyaloğu ve diplomasiyi savunduk. Daha fazla kan dökülmesinin önüne geçmek için yoğun çaba harcadık. Sorunu büyütmek, ateşe körükle gitmek yerine her iki tarafın da ortak bir zeminde buluşmasını sağlamaya çalıştık. 1,5 yıldır süren savaş maalesef hala devam ediyor. Ufukta barışa dair umut verici bir manzara da bulunmuyor. Türkiye olarak, dün olduğu gibi bugün de, savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz, taraflar istediğinde üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu tekrar ifade ettik. Keza esir takası, Zaporijya Nükleer Santrali gibi konularda olduğu gibi kolaylaştırıcılık rolümüzü de devam ettireceğiz. Temennimiz bir an önce iki komşumuza ve bölgemize zarar veren bu savaşın uluslararası hukuk temelinde adil ve kalıcı bir barışla sonlanmasıdır." Erdoğan, Soçi'deki görüşmelerinde Suriye, Güney Kafkasya, Libya ile Afrika'daki son gelişmeler üzerinde de fikir teatisinde bulunduklarını kaydederek, Soçi'deki temaslarının Türkiye ve Rusya başta olmak üzere bölge için hayırlara vesile olmasını diledi.
DEYRİZOR'DA ARAP AŞİRETLERLE PKK'LI YPG'Lİ TERÖRİSTLERİN ÇATIŞMASI
Suriye Deyrizor'da Arap aşiretlerle PKK'lı YPG'li teröristlerin çatışmasının bir süredir devam ettiğinin hatırlatılması ve bu konunun Putin'le görüşmede gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine Erdoğan, "Doğrusu konuyu Sayın Putin açmadı. Ben şöyle kısa bir özet açtım ve Suriye'deki bu gelişmelerde PKK'ya YPG'ye karşı artık Arap aşiretlerin bir bütün haline geldiğini, hatta şu anda katılımın artmasıyla Arap aşiretlerin güçlendiğini görüyoruz. Sayın Putin de bölgenin sahipleri olarak Arap aşiretlerinin bir araya gelerek, terör örgütüne karşı mücadele vermesinin önemli olduğunu söyledi." yanıtını verdi. Erdoğan, Deyrizor'da şu anda yaşananın, Arap aşiretlerinin birlik, beraberlik içerisinde kendi topraklarına sahip çıkma hamlesi ve adımı olduğunun altını çizerek, "Bu bakımdan yaşananları önemli buluyorum. Arap aşiretler oraların gerçek sahipleridir. Oraların gerçek sahipleri bu terör örgütleri değildir. Ne PKK ne YPG buraların sahibi değil, bunlar sadece terörist. Aşiretlerin bir araya gelmek suretiyle PKK'ya, YPG'ye karşı koydukları tavır, haysiyetli bir onur mücadelesidir. Hem millidir hem yerlidir." ifadesini kullandı.
Kaynak:AA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.