"Türk savaş gemileri, Doğu Akdeniz'deki dolaşım hakkımızı garanti altına alacak"

Başbakan Erdoğan, El Cezire televizyonuna verdiği röportajda, Türkiye-İsrail ilişkilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, “Türk askeri gemileri şüphesiz ki, birinci derecede kendi gemilerini korumakla mükelleftir. Ve bizim oraya yapacağımız insani yardımlar, Mavi Marmara'da olduğu gibi artık herhangi bir saldırıya uğramayacaktır” dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türk savaş gemilerinin, Türkiye’nin  Doğu Akdeniz'deki uluslararası sularda dolaşım hakkını garanti altına alacağını söyledi. Erdoğan, El Cezire televizyonunda küçük bir bölümü yayınlanan röportajda Türk savaş gemilerinin birinci derecede kendi gemilerini korumakla görevli olduğunu dile getirdi. Başbakan Erdoğan, Doğu Akdeniz'de Münhasır Ekonomik Alanlar üzerinde de tasarruf sahibi olduğunu iddia etmeye başlaması sebebiyle de İsrail'e tepki gösterdi. Erdoğan, Türkiye'nin garantör ülke olarak Kıbrıs üzerinde hakları olduğunu ve buna dayanarak bazı adımlar attığını dile getirdi. Erdoğan, Türkiye'nin Akdeniz'de seyrüsefer serbestisinin sağlanmasıyla ilgili soru üzerine, “Şu anda Türk askeri gemileri şüphesiz ki, birinci derecede kendi gemilerini korumakla mükelleftir. Birinci derecede adım bu. Ve bizim oraya yapacağımız insani yardımlar vardır. Ve bu insani yardımlarımız Mavi Marmara'da olduğu gibi artık herhangi bir saldırıya uğramayacaktır” dedi. BÜTÜN HEDEFLERİMİZ  ZULMÜN KARŞISINDA DURMAYA YÖNELİK” Erdoğan, bir soru üzerine, Türkiye'nin uluslararası sularda İsrail'in yaptığı yanlışları yapmayacağını belirterek, şöyle konuştu: “Türkiye'nin devlet terbiyesi zaten buna müsaade etmez. Türkiye'nin askeri terbiyesi buna müsaade etmez. Biz bütün hedeflerimizi dünyada zulmün karşısında durmaya yönelik almışız. Mazlumun yanında durmaya yönelik almışız. Burada mazlumlar var. Bu mazlum halkı 15 gün, 16 gün bu İsrail bombalamıştır. Ve şu anda hala çadırlarda yaşayan o insanlara gıda, giyece, ilaçtı, okul, hastane bunların hiçbiri yapılamıyor. Ve biz burada bir hukukun tesisini istiyoruz. Ve uluslararası camiada bir hukuk tesisi yoksa siz buna seyirci kalamazsınız.” “ADETA AÇIK HAPİSHANESİNDE YAŞIYORLAR” Burada 1.5 milyon insanın yaşadığını ve insanların yok farz edilemeyeceğini dile getiren Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: “Neredeyse İsrail'in üçte biri, dörtte biri bir nüfus var orada. Bunları yok farz edemezsiniz. Dolayısıyla onlarla olan bizim tarih bağlarımız, onlarla olan kültür bağlarımız, insani bağlarımız bizi böyle bir kararı almaya zaten mecbur ediyor. Ve bu insanlar, sadece, Refah Kapısı'nı bir kenara koyacak olursak ki oraya da İsrail müdahale etmeye çalışıyor. Adeta bir açık hapishanede yaşıyorlar. Yani bir sandık domates sokmaya kalksan İsrail'in iznine tabi. Böyle bir insani yaşam olur mu? Bu yaşam karşısında sessiz mi kalacağız.” “KANLA İKTİDAR OLAN KANLA GİDER” Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'a da tepki gösteren Erdoğan, "Diyor ki, bunlar teröristtir. Denizden Lazkiye'yi bombalarken burda sen o teröristleri nasıl buluyorsun?" dedi. Erdoğan, "Siyasi liderler kendi geleceklerini adalet üzerine tesis etmelidir, zulüm üzerine değil. Kanla iktidar olunmaz, kanla iktidar olanlar kanla gider." diye konuştu. İSRAİL: ERDOĞAN’LA AĞIZ DALAŞINA GİRMEYİZ Öte yandan İsrail Hükumeti, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "yardım gemilerinin savaş gemileri tarafından korunacağı" açıklamasını "ağır ve ciddi" olarak nitelendirdi. İsrail Ordu Radyosu'na konuşan Başbakan Yardımcısı Dan Meridor, Erdoğan'la ağız dalaşına girmek istemediklerini belirtti. Meridor, "En iyi cevap sessizliğimiz olacak. Bu hadisenin geçeceğini umuyorum." dedi. BM Soruşturma Komisyonu raporunda Gazze ablukasının haklı görüldüğünü ifade eden Meridor, "İsrail'in uluslararası hukukun üstünde olmadığını söyleyen Türkiye, kendisinin de bunun üstünde olmadığını anlamalı." ifadelerini kullandı. ABD'nin İsrail Büyükelçisi Dan Shapiro ise İsrail Radyosu'na yaptığı açıklamada, iki tarafın geçmişteki dostluğunu kısmen de olsa yeniden tesis etmek için çaba gösterdiklerini söyledi.