TUHAF BATIL İNANÇ VE GELENEKLER!

TUHAF BATIL İNANÇ VE GELENEKLER!

Amerika'da her yıl düzenli olarak yapılan 'Oklahoma Okie Noodling Turnuva'sı, balıkçılık meraklıları için özel bir anlam taşıyor. Amerika'nın bütün...

Amerika'da her yıl düzenli olarak yapılan 'Oklahoma Okie Noodling Turnuva'sı, balıkçılık meraklıları için özel bir anlam taşıyor.

Amerika'nın bütün eyaletlerinde bu turnuvaya akın eden katılımcılar, girdikleri nehirlerde sadece ellerini kullanarak dev balıkları avlıyor.

Son 11 yıldır dünyanın da en popüler balık avı yarışması haline gelen bu turnuvada yarışmacılar, 3 gün boyunca nehirlerdeki en iri yayın balığını yakalamaya çalışıyor.

AFRİKA'DA BÖYLE AVLANIYORLAR!

Burası Afrika'nın Bandiagara bölgesi, aşırı sıcaklık suları buharlaştırmış, toprakları kuru bırakmış...

Yerliler, bu dönemde çekilen suların içinde kalan balıkları yakalamak için özel bir festival düzenlemişler. Bu güne kadar bu gölden balık avlamak yasak. Göle kutsallık atfedip göldeki balıkları yokluk zamanına kadar korumuş oluyorlar.

Binlerce Afrikalı, balık tutmak için göl başına gelip beklemeye geçiyorlar.

Silah sesi ile yarış başlıyor ve herkes göle doluyor, yerliler balık tutma telaşında.

Kalabalık bir insan topluluğunun akın ettiği gölün yüzeyini görmek neredeyse imkansız bir hale geliyor.

'Antogo' isimli bu geleneğe göre bu çamurlu bölgede, sadece 15 dakika içinde bütün balıklar yakalandığı için olay da sona eriyor.

Çamurun içerisinde bulunan balıkları tek tek avlayan balıkçıların bir kısmı balıkları çiğ çiğ yiyor.

Bu uygulama kutsal göle bir saygı ve onu temizleme olarak her yıl tekrarlanıyor.

İşte balık avından ilginç fotoğraflar...

HER GÜN AYNI YERDE TOPLANIP...

Birçok kültürde değişik şekillerde var olan güreş Hindistan'da 'Kushti' adıyla anılan geleneksel bir spor türü...

Hindistan’da ‘Kushti’ adıyla anılan bu geleneksel güreş türü, ağır antrenman ve çeşitli yasaklarla dolu...

Hint güreşçileri, ‘Guru’ adı verilen bir usta tarafından eğitiliyor.Çoğunlukla kendilerinin hazırladığı bir ekmek türü olan ‘chapatti’ ile birlikte, süt, badem, yumurta ve hayvansal yağdan oluşan bir yemek listesine sadık kalıyorlar.

Yemek disiplini dışında bir güreşçinin uzak durması gereken bazı eylemler var.

Sigara içmek, alkol tüketmek ve cinsel ilişkiye girmek bunlardan bazıları.

Akhara’ olarak bilinen güreş alanını oluşturan çamur da içeriği bakımından özel içinde antiseptik olduğuna inanılan yağlar ve baharatlar bulunuyor.

EN TUHAF BATIL İNANÇLAR!

Güney Kore
Güney Kore’de yeni eve taşınan ahbaplara ev ziyaretine giderken ne hediye alınacağı konusunda kimse endişe yaşamıyor. İnanması güç ama Güney Kore’de bu ziyaretlerde en popüler hediyeler tuvalet kağıtları ve deterjan...

Zamanında büyük lüks sayılan bu ürünler hediye olarak verildiğinde çok makbule geçiyordu, şimdiyse bu hediyelerin iyi şans ve eve bereket taşıdığına inanılıyor.

ABD'nin bazı bölgelerineki evlerde cadı pencereleri denen pencereler var. Cadıların bu pencereyi kullanıp kocalarını çalamayacaklarına inanılıyor.

Litvanya'da kimse geceleri ıslık çalmıyor. Bunun şeytanları ve cinleri çağıracağına inanılıyor. Bizde de benzer bir inanç var.

Arjantin'de eski başkan Carlos Menem'in adını yüksek sesle söylemenin kötü şans getirdiğine inanılıyor. İnsanlar bu ismi duyunca tıpkı bizdeki gibi tahtaya vuruyorlar.

Kore'de geceleri vantilatör açmanın insanı öldürüleceğine inanılıyor. Kore'de satılan tüm vantilatörlerin zamanlayıcıları var.

Katar'da insanlar evlerindeki örümcekleri asla öldürmüyor çünkü olası yangınları söndürme güçleri olduğuna inanılıyor.

Haiti'de tek ayakkabı giyerseniz, gece vakti yerleri süpürürseniz, karpuzun en uç kısmını yerseniz annenizin öleceğine inanılıyor.

Ruanda'da kadınların keçi eti yerlerse sakallarının çıkacağına inanılıyor.

Çin'de 4 rakamı ve sonu 4 ile biten sayıların uğursuz olduğuna inanılıyor. Çünkü, 4 kelimesinin söylenişi Çince'de ölüm kelimesiyle aynı.

Türkiye'de Geceleri Sakız Çiğnemek Hoş Karşılanmıyor. Bunun ölü insanların etlerini çiğnemekle aynı şey olduğuna inanılıyor.

Hindistanlılar perşembe ve cumartesi günleri tırnak kesmenin uğursuzluk getireceğine inanıyorlar.

Brezilya'da çanta ya da cüzdanı yere düşürmek uğursuzluk sayılıyor. İnanışa göre bu durum para kaybedeceğiniz anlamına geliyor.

Vietnam'da öğrenciler muz yemiyor. Çünkü, muz kelimesi ve başarısızlık kelimesi Vietnam dilinde eş sesli.

Japonya'da çocukların geceleri göbeklerini açmamaları gerekiyor. Özellikle yağmurlu geceler fırtına tanrısı Raijin'in gelip göbeği açık çocukları yiyeceği düşünülüyor.

Yemen'de hamile kadınlar bebeklerinin cinsiyetlerini öğrenmek için yılan kullanıyor. Yılan ters düşerse bebeğin kız düz düşerse erkek olacağına inanılıyor.

Danimarka'da kırılmış tabak çanaklar bir yıl boyunca saklanıyor. Özellikle yeni yılda bu parçalar arkadaşların ve komşularının evlerine fırlatılıyor. Böylece eşyaların fırlatıldığı evlere yeni eşyaların alınacağı, ellerine para geçeceğine inanılıyor.

Mısır'da insanlar ellerine makas aldıklarında mutlaka bir şeyleri kesmek zorunda. Ayrıca, bıçağın açık olarak bırakılmasının da kötü şans olduğu düşünülüyor. Kabus gören insanlarsa yastıklarının altına makas koyuyorlar.

Fransa'da yollardaki köpek kakalarına sol ayakla basarsanız iyi şans, sağ ayakla basarsanız kötü şans getirdiğine inanılıyor.

Malezya'da yastık üstüne oturmanın popoda yaralar çıkaracağına ve haşlayacağına inanılıyor.

Nijerya'da bir adama süpürgeyle vurulduğunda erkekliğini kaybedeceğine inanılıyor.

İspanya
İspanya’da “Ne zaman evleniyorsun” sorusu tam bir muamma. İspanyolların inanışına göre, yer süpürülürken süpürge birinin ayakkabısına ya da...

...ayağına değerse, o kişi hiçbir zaman evlenemiyor. İspanya’da ayaklara dikkat etmekte fayda var...

Rusya
Rus kültürüne göre, eğer bir şey unutulduğu için eve geri dönülürse evden çıkmadan önce mutlaka aynada kendine bakılmalı. Yoksa dışarıda bütün işleriniz ters gider.

Hindistan
Bilgi dünyadaki en değerli şey ve buna Hindistanlılardan daha fazla kimse inanamaz.

İsrail
Eğer ilk kez bir İsrailli ailenin evine gidiyorsanız alacağınız şey mutlaka ekmek ve tuz olmalı.

Ekmek en temel karın doyuran besin, tuz ise asla bozulmayan çürümeyen ve mikrop barındırmayan bir madde olduğundan çok değerli görülüyor.

Bu erzak paketine bir de zeytinyağı eklerseniz, sizden daha iyisi olmaz.

Hindistan’da eğer ayağınızda bir kitap, sayfa değer ya da üzerine basarsanız, bu hareket Hinduizm’deki üç büyük tanrıdan biri sayılan Bilgi, Müzik ve Sanat Tanrıçası olan Saraswati’ye hakaret olarak sayılır.

Meksika
İspanyol yünü olan lana, aynı zamanda halk dilinde para için de kullanılan bir kelime.

Meksika’da yeni yılda lana yününün kuzu figürünü hediye etmek çok popüler.

Çünkü hediye edilen haneye para getireceğine inanılıyor. Daha çok para yani lana istiyorsanız, en güzeli figürü kapının üzerine asmak.

İsveç
Tahtakurusunu andıran herhangi bir böcek gördüğümüz zaman korkudan sıçrarız. Ama bu böcekler sadece toz akarıysa, görünen o ki onları kollarımızı açıp kucaklamalıyız.

İsveç'te bu böcekler iyi şans anlamına geliyor. Hatta bu böcekleri evinizde bulmanız teşvik ediliyor - bunlardan bir tanesi bile size servet getirmek için yeterli.

Bunu da "işe yaradığını gördüğümüz zaman inanırız" başlığı altına koyalım.

İtalya
Corno, efsaneye göre nazara karşı koruma gücü olan, eski bir İtalyan tılsımıdır.

İnsanlar bu muskaları duvarlara veya kapıların üzerine asıldığında iyi şans getirmesi için birbirlerine verirler.

İşin komiği bu sivri boynuzlar, Pompeililerin doğurganlığı artırmak için duvarlarına astıkları penislerden geliyor.

En garip batıl inançlar
Evlere nazar değmesin diye nal çakmak, iğde dalı asmak.

Fal baktırmak.

Türbelere mum dikmek, bez bağlamak.

Nazar boncuğu takmak. Bu boncuğu takmanın hiçbir faydası yoktur. Nazar boncuğu takmak günahtır. Bunun nazarı gidereceğine inanmak ise ’a ortak koşmaktır.

Hıdırıllezde ev sahibi olmak için çamurdan ev yapmak.

Baykuşun ötmesinden kötü manalar çıkarmak.

Türbelerde tavuk kesmek

Çocuk bacakları arasından baktığı zaman eve misafir gelecek demek.

Yoldan tavşan geçti diye geri dönmek.

Kedi ve köpeğin yolda yürüyen bir kişinin önünden geçmesi uğursuzlukmuş.

Onüç rakamının uğursuz sayılması

Salı günü işe başlamak veya yola çıkmak uğursuzlukmuş.

Perşembe çamaşır yıkanırsa zengin olunur.Cumartesi çamaşır yıkamak uğursuzluk getirir.

Salı günü yeni elbise giyilirse yanar.

Çarşamba günü süt içmek, ev satın almak iyi değildir.

Arife günü dikiş dikmek günahtır ve dikiş diken kadının ölmüş çocuğu varsa onun derilerini diker.

Cenaze çıkan odada 40 gün ışık yakılırsa, ölünün ruhu geldiği zaman karanlıkta kalmaz evini ve odasını daha çabuk bulurmuş.

Akşam ve yatsı ezanları okunurken köpek ulursa o civarda biri ölür.

Tavşan, tilki ve kara kedi yolu keserse uğursuzluk gelir.

Cuma günü ezan okuyan müezzine kızın baş örtüsü veya mendili sallatılırsa nasibi çıkar.

Gelin olanın duvağı evde kalmış kızın başında çözülürse bahtı açılır.

Gelin olanın duvağı evde kalmış kızın başında çözülürse bahtı açılır.

Misafirin ardından ev süpürmek iyi değildir.

Zifaf gecesi gelin ve damat sabunla yıkanırsa sabun acı olduğundan aralarına acı ve ayrılık girer.

Çocuğu yaşamayan kadın yeniden doğum yaptığında 40 evden topladığı parçalarla gömlek dikip çocuğuna giydirirse çocuğu yaşar ve ömrü uzun olur.

Çocuk sünnet olurken annesi oklava sallarsa sünnet acısız ve kolay olurmuş.

Çocuğun göbeği cami duvarına veya avlusuna gömülürse dindar, ahıra gömülürse malcı olurmuş.Ayrıca suya atılırsa huyu temiz, evin içinde bir yere gömülürse gözü dışarda olmazmış.

Bir evden ölü çıkarsa o evdeki su kapları boşaltılır. Eğer boşaltılmazsa Azrail suları ellediği için biri gene ölebilir.

Otururken bacak sallanırsa alacaklı kapıya gelirmiş.

İnsan vefat eder etmez ayakkabılarını kapının önüne koymak.

Ateşin üzerinden atlanırsa evi olurmuş.

Gelin eve girerken testi kırmak.

Dilek tutulup havuzlara para atmak.

Kısmetin açılması için yeni kesilmiş söğüt dallarıyla yoldan geçenlerin kafalarına vurmak.

Ay ve güneş tutulduğu zaman teneke çalmak.

Avuç kaşınırsa kendisine para gelecekmiş.

Kurşun döktürmek.

Bıçağı birbirine verirken bıçağa tükürmek.

Gece ev süpürmek fakirlik getirir.

İki bayram arasında nikah yapmamak.

Çocuğun göbeği düştüğünde eve gömülmesi gerekirmiş ki büyüyünce eve bağlı olsun.

Taşı başka bir şey üzerinde gezdirip eğer taş bu şeye yapışırsa dilediğim şey olacak diye inanmak.

Köpeğin havlamasından mana çıkarmak.

Merdiven altından geçmemek.

Kuşun ötmesinden, geçmesinden, inmesinden iyilik ve kötülük beklemek.

Ayın onüçüncü günü uğursuzmuş.

Evin içinde terlik ters olarak bulunursa o evden ölü çıkar.

Baykuş bacaya konarsa o evden ölü çıkar.

Birinin başına bir iş geldiği zaman bu işin kendine gelmemesi için kulağını çekip masaya veya başka bir şeyin üzerine vurmak.

Dört yapraklı yonca uğur getirirmiş.

Kurbanın kanını alnının ortasına sürmek.

Para gelmesi isteniyorsa elindeki paraları çıkın yapıp gül ağacına asmak.

Gece aynaya bakmak veya tırnak kesmek uğursuzlukmuş.

Yatağının üstüne kimseyi oturtturmamak.

13. CUMA NEDEN UĞURSUZ?

13. Cuma’nın neden uğursuzluk getirdiği düşünüldüğünden biraz daha karışık. Kimilerine göre 12 sayısı kronolojik bütünlüğün sembolü.

İsa’nın 12 havarisi olması, bir yılda 12 ay bulunması, gündüz ve gecenin 12 saatlik dilimlerle birbirinden ayrılması gibi örnekler bu inancı destekliyor. 13 sayısı bu nedenle düzensiz, tamamlanmamış ve eksik olarak nitelendiriliyor.

Kimilerine göreyse uğursuzluk inancının geldiği hikaye daha farklı. Bu inancın kaynağı Son Akşam Yemeği (Last Supper). İskandinav mitodolojisine göre bu yemek İsa’nın çarmıha gerilmeden önce Havarileriyle yediği son yemek. Efsaneye inanlar o gün masada 13 kişi olmasının kötü şansına inanıyor.

Sadece Cuma gününün uğursuzluğuna inanlar da azınlıkta değil. İsa’nın Paskalya’dan önceki Cuma çarmıha gerilişi, Adem ile Havva’nın yasak meyveyle Cuma günü cezbedilmesi nedenleriyle bugün uğursuz bulunuyor.

Hollanda Sigorta İstatistikleri Merkezi ’nin 2008’deki araştırması diğer cumalar ile kıyaslandığında 13. Cuma’da daha az kaza, hırsızlık ve yangın olduğunu gösterdi. Nedeniyse Hristiyan toplumlarındaki insanların bugünün uğursuzluğuna inanarak daha dikkatli davranması.

İstatistik olarak bugünün kötü etkisinin az olduğu gözlemlense de efsaneye olan inanç hala önemli bir yere sahip. Kuzey Caroline Asheville Stres Yönetimi ve Fobi Enstitüsü, Amerika’da 17’yle 21 milyon arası insanın 13. Cuma korkusu olduğunu belirledi. Fobi’nin Amerika’ya 800-900 milyon dolara mal olduğu belirlendi. Nedeni, bugünde insanların seyahat etmemesi.

13. Cuma ile ilgili filmler de çekildi. İşte 13. Cuma konulu filmler...

Friday the 13th (3+1 bölüm), Friday the 13th: A New Beginning / Friday the 13th Part V (1985), Jason Lives: Friday the 13th Part VI (1986), Friday the 13th Part VII: The New Blood (1988), Friday the 13th Part VIII: Manhattan (1989), Jason Goes to Hell: The Final Friday (1993), Jason X (2001), Freddy vs. Jason (2003), Friday the 13th (2009)

En önemli korku filmi yönetmenlerinden Alfred Hitchcock da 13. cuma doğumlu. Ünlü yönetmen 13 Ağustos 1899 Cuma doğdu.

İtalyanlar için 17. Cuma kötü şans getiriyor. Yunanlar ise 13. Salı kötü şansa işaret ediyor.

Finlandiya 1995'ten beri 13. cumalar Ulusal Kaza Günü olarak kabul ediliyor. 13. cumalarda ülke çapında kazalara karşı farkındalık kazandırılması amaçlanıyor.

13 Nisan Cuma 2029'da ise 99942 Apophis isimli asteroid dünyanın yakınından geçicek. Bilim insanları bu asteroidin dünyaya çarpma olasılığının sıfır olduğunu söylese de kimileri için bu tarih hala göz korkutuyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.