Terör örgütü PKK, Siirt'te öldürdüğü siviller için özür diledi

Terör örgütü PKK, 21 Eylül günü Siirt'te gerçekleştirilen ve 4 kadının hayatını kaybettiği saldırıda araçtakilerin polis zannedilerek öldürüldüğünü savundu. Fırat Haber Ajansı'nın (ANF) sitesinde yayınlanan açıklamada, terör örgütü, "21 Eylül 2011 günü Siirt merkezde polis meslek yüksek okulu civarında polislere karşı eylem yapmak amaçlı gerillalarımız bir pusu atmışlardır. Polis akademisine yönelen seyir halindeki bir araca, polislere ait olduğunu düşünülerek gerillalarımız tarafından ateş açılmıştır." diyerek, saldırıda ölen 4 kadın ve yaralanan 2 kadın için özür diledi. Terör örgütü, saldırıyla ilgili kendi içinde soruşturma başlattığını duyurdu. Terörist örgütten yapılan açıklama şu ifadelerle son buluyor: "Siirt’te yaşanan bu acı kaza olayını asla kabul etmeyeceğimiz bilinmelidir. Gerekli tüm soruşturmaları ayrıntılı bir şekilde devam ettirerek, sonuçlarını halkımız ve kamuoyuyla paylaşacağız. Tekrardan yaşanan bu acı, üzücü, duyguları oldukça zorlayıcı kayıplar için halkımızdan, demokratik kamuoyundan ve yaşamlarını yitiren insanlarımızın aileleri ve çevrelerinden özür diliyor olayın sorumluları hakkında gerekli tüm yaptırımların yapılacağına dönük söz veriyoruz." SİİRT BAROSU: SİVİLLERE ŞİDDETİN SİYASİ VEYA İNSANİ HİÇBİR AÇIKLAMASI OLAMAZ Öte yandan, Siirt Barosu Başkanı avukat Cemal Acar, 4 genç kızın öldüğü, 2 kızın da yaralandığı PKK'lı teröristlerin saldırısına tepki gösterdi. Acar, "Sivillere yönelik şiddetin siyasi veya insani hiçbir açıklaması olamaz." dedi. Siirt'te geçen salı gecesi PKK'lı teröristlerin Zeynep Evin, Nergiz Evin, Kevser Çekin ve Nurcan Olgaç'ın hayatını kaybettiği; Nuran Evin ile Gülcan Olgaç'ın da yaralandığı otomobile el bombalı ve uzun namlulu silahlarla düzenlediği saldırıya bir tepki de Siirt Barosu'ndan geldi. Baro Başkanı Cemal Acar, savaş şartlarında dahi sivillere yönelik saldırıların olmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Acar, şöyle dedi: "Sivilleri hedef alan, hatta siviller için tehlike oluşturan her türlü silahlı eylemin hiçbir siyasal mazereti olamaz. Siirt'te yaşanan olay bütün boyutlarıyla araştırılmalı, kamuoyunda hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde bilgilendirilmelidir. Şiddetin, kırsaldan yerleşim birimlerine kaymasının yaratacağı toplumsal tahribata neden olanların, toplum hafızasında alacağı yeri de iyi hesaplaması gerekir. Ülkemizde yıllardır devam eden Kürt sorununun çözümü için şiddet artık araç olmaktan çıkmalı, şiddete son verilmeli, çatışmasız bir süreç başlatılmalı ve güven ortamı sağlanmalıdır. Şiddetin, diyalogu ve barışı yok ettiği ve gittikçe derinleştirdiği unutulmamalıdır. Oluşacak güven ortamında Kürt sorununun çözümü için her türlü iyi niyetli diyalog ile toplumsal mutabakat sağlanmalıdır. Ülkemizin uzun yıllardır yaşadığı bu acılara son verilmelidir."