TERCİHİ İYİ YAPALIM
Hükümetimizin başarı halkalarının başında sağlık kurumları geliyor. Yurdumuzun her yerinde birbirinden güzel hastanelerimiz yapıldı. Fiziki durumları...
Hükümetimizin başarı halkalarının başında sağlık kurumları geliyor. Yurdumuzun her yerinde birbirinden güzel hastanelerimiz yapıldı. Fiziki durumları birbirinden güzel. Her türlü hizmet hastanın ayağına geldi. Aile hekimliği, evde tedavi her yerden ve her zaman ilacını temin etme gibi bütün detaylar çok güzel gelişti. Ama bu güzellikler içinde Kırıkkale’mizin bir şanssızlığı oldu. Neden ve nasıl oldu bilmediğimiz bir durum ilimizde uygulandı. Bu güzel hastanelerimizin başına hiçbir idari tecrübesi olmayan kariyeri de müsait bulunmayan bir bayan getirildi. Bu bayanın yapacağı bir şey yoktu. Çünkü onu yürütecek birikimi yok ne yapacak. Türlü türlü yönlendirmelerin etkisinde kalarak yapacağı iş amacına uymayacaktı, öyle de oldu.
Görev yaptığı sürece ne hizmet edenler ne de hizmet alanlar memnun değildi. Kime sorsan şikayetçiydi. Ve uzun bir zaman kaybı oldu. Geçte olsa sayın sağlık bakanımız sağduyulu davranıp Kırıkkale’mizi bundan kurtardı. İnşallah böyle bir hata bir daha işlenmez. Kırıkkale’miz daha iyi hizmet bekliyor. Hastalarımızın Ankara yollarına düşmesini önleyecek doktorlar kadrosu bekliyor. Güven duyulacak idareci ve hizmet verecek iyi çalıştırılacak kadro bekliyor.
Üniversite hastanemizle irtibat içinde bulunup bilgi alışverişi yapılmasını hastalarımızı perişanlıktan kurtaracak icraatlar bekliyor.
Günümüzün gündemini oluşturmaya başlayan cumhurbaşkanlığı seçimleri için düğmeye basıldı. Adayımızın biri belli oldu. Bundan sonra da kimlerin aday olacakları belli olacak. Aday kim olursa olsun millete müracaat edecek, kendini anlatacak, nasıl bir cumhurbaşkanlığı yapacağını tespit edecek milletimiz de Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa kendi oylarıyla devletinin bir numaralı yöneticisini belirleyecek. Ona da bütün milletimiz saygı duyarak benim cumhurbaşkanım diyecek.
Demokrasi budur bir fazlasını kim hak ediyorsa o seçilmiş demektir. Artık milletin vekilleri değil milletin kendisi doğrudan bu hakkını kullanacak.
Tabi bu süre içinde basınımızda televizyon kanallarında türlü türlü yorumlar yapılmaya başlandı bundan sonra da devam edecek. Şimdiden adaylar üzerinde varsayımlar yapılmaya başlandı. Belli olan da belli olmayan da bu yorumlardan nasibini alıyor. Kendilerine göre cumhuriyete sahip çıkanlar ve çıkmayanlar gibi ayrım yapılmaya başlandı.
Her kim şunu iyi bilmeli ki bu milletin yüzde doksan dokuzu cumhuriyetin bekçisidir. Bunun bir kısmı kendini cumhuriyetin bekçisi gibi görüp diğer kısmını cumhuriyet karşıtı gibi değerlendirmeye kalkmasın. Diğeri dediği o kısım cumhuriyete sahibim diyenlerden daha cumhuriyetçidir. Dinine inandığı gibi cumhuriyetine de inanır, onu hiçbir zaman yıpratmaz her vesileyle ona sahip çıkar.
İşte biz ona sesiz çoğunluk diyoruz. İbrenin yönünü de o sessiz çoğunluk tayin eder. Her aday bu milletin evladıdır. Kendini o makama layık görene saygı duyar. İçeride ve dışarıda kendini temsil edebileceğine inandığına da oyunu vererek göreve getirir. Ondan sonra onun icraatına karışmaz. Bunun adına demokrasi denir.
Bazı grupların benimsemediği o sessiz çoğunluk demokrasinin bekçileridir. Aday olana da aday olacaklara da başarılar dileriz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.