TEBRİKLER SAYIN BAŞKAN
İslam aleminin mutlu günlerinden olan şu mübarek ramazan günlerinde bizler rahat yuvalarımızda al bayrağın gölgesinde ezanların tatlı nidalarıyla oruçlarımızı...
İslam aleminin mutlu günlerinden olan şu mübarek ramazan günlerinde bizler rahat yuvalarımızda al bayrağın gölgesinde ezanların tatlı nidalarıyla oruçlarımızı tutarken Irak’ta, Suriye’de, Libya’da bilhassa Yahudi bombardımanı altında can veren çocuk kadın ihtiyar demeden din kardeşlerimiz varken ilimizde önceden alınmış bir kararla sunulacak olan ramazan eğlencelerinin iptal edilmiş olması çok yerinde bir karar olmuştur. Sayın başkan size yakışan da bu idi. Onu da yerine getirmeniz dindaşlarımızın çektiği acıyı paylaşmamız ilimiz halkını mutlu etmiştir. Bizler de bu asil davranışınızdan dolayı sizleri tebrik ediyoruz.
İlimizde yeni bir uygulamayla başlatmış olduğunuz yaya yollarını işgal edenlere yaptığınız işlemin de çok yerinde olduğunu belirtmek istiyoruz. Maksat ki yolun bir kısmını işgal ediyorlar o zaman onun karşılığını da ödemek zorundalar. Bu uygulamalar belli bir menfaat grubunu memnun etmez ama belediyenin geliri için iyi bir uygulamadır. Bu vasıtalı vergiye benzer. Devamının gelmesini bekliyoruz.
Bu arada ilimizin düzeni temizliği için bir çok defa yazılar yazarak halkımızı uyarmaya çalıştık. Ama görüyoruz ki hiçbir etkisi olmadı. Bunun üzerinde biraz daha durmamız gerekiyor. Bilhassa Kırıkkale’mizin halkına sesleniyoruz. İlimizde 25 bini geçen üniversite öğrenci sayımız var. Bu çocuklara iyi örnek olmak zorundayız. Konuşma ağzımızı iyi ayarlamamız, konuştuğumuz birkaç kelimenin yarısının küfürlü olmamasına dikkat etmeliyiz. Esnafımız bu gençleri yolunacak kaz gibi görmemeli. Onların uzun vadeli gelir kaynağı olduğunu unutmamalıdır. Onların ilimizden iyi intibalarla ayrılmaları sağlanmalıdır.
Çok kötü alışkanlıklarımızın bazılarına değinecek olursak çekirdek işleme ile içtiğimiz sigara izmaritlerinin ve boşalan sigara paketlerinin yolları ne hale getirdiğini görmek mümkündür. Bu hususların ses cihazlarıyla sabit olanlarla da olur gezici olanlarıyla da olur. Bilhassa kullandıktan sonra atılan naylon poşetler ile kağıt ve gazetelerin yollarımızı ne hale getirdiğini görüyoruz. Hele de bir rüzgar estiğinde çirkinliği ifade etmek çok zor oluyor. Bu şehir bizim. Her yerini kendi evimiz gibi korumak hepimizin görevidir. Bazı insanlarımız komşu illerimizin temizliğinden, tertip ve düzeninden övgüyle bahsederler. Peki orda yaşayan insanlardan neyimiz eksik? Onlar bizden daha mı tahsilli, onlar bizlerden daha mı zeki? Hayır. Ama arada bir fark var. Onlar kurallara uyarak şehrine karşı sorumlu olduğunu biliyor. Bizler ise kurallara uymuyor sorumluluk taşımıyoruz. Oturduğumuz parkı kendimiz kirletiyoruz. Oturduğumuz parkın oturaklarını tahrip ediyoruz. Ondan sonra da yöneticiler bunları görmüyor mu diyenlerimiz çıkıyor.
Şehrimizi kirletenlere kurallara uymayanlara hiç müdahale etmiyoruz. Acaba bize karşı gelirler mi diyoruz. Varsın yüzde 20si karşı gelsin. İyi biliyoruz ki yüzde sekseni yanlış davranıştan vazgeçer. Uyarmakta fayda vardır. Neme lazım demeyelim. O kirliliğin içinde hepimiz yaşıyoruz. O kötü anıların dışarıya yansımasında hepimizin sorumluluğu vardır. Vatandaşlar olarak görevimizi bilelim. Gerisini yöneticilerimizden bekleyelim. Ben pisleyeyim başkası temizlesin zihniyetinden vazgeçelim. Burada biz yaşıyoruz korumak zorundayız.
İHSAN AKÇA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.