TBMM Başkanı Cemil Çiçek: Meclisin tek gündemi anayasa değil
Yeni yasama mesaisinde milletvekilleri yoğun bir çalışma temposuna girerken, İL gazetesi Milletvekillerini sayfalarına taşıyor. Çok fazla öne çıkmayan...
Yeni yasama mesaisinde milletvekilleri yoğun bir çalışma temposuna girerken, İL gazetesi Milletvekillerini sayfalarına taşıyor. Çok fazla öne çıkmayan yönleri, Meclis kürsüsünden verecekleri ilk mesajları, seçildikleri bölgelere yapacakları hizmetleri, her yönüyle bölgenizin Milletvekilleri İL gazetesi'nde.
“Milletvekilleri konuşuyor” röportaj serisinde İbrahim Gökdemir’in ilk konuğu TBMM Başkanı Cemil Çiçek.
MİLLETVEKİLLERİNİ ASLİ GÖREVLERİNDE AKTİFLEŞTİRECEĞİZ
Meclis Başkanı Cemil Çiçek, demokrasinin kalbi olarak nitelendirdiği TBMM’yi yeni yasama yılında teşkilat yasasıyla daha aktif çalışır hale getireceklerini kaydetti.
Yemin Krizi, Yeni Anayasaya ve terör konularıyla yoğun bir gündemi bulunan TBMM’nin nabzını tutmak için Milletvekilleriyle birebir röportaj serisi başlattık. Oylarımızla vekil tayin ederek TBMM çatısı altına gönderdiğimiz Milletvekillerinin yeni yasama yılında nasıl bir yol haritası çizeceklerini, memleketlerine yapacakları hizmetleri, bilinmeyen yönlerini sizler için bizzat kendilerine sorduk.
TBMM Başkanlığına adı geçtiği günden bu yana muhalefet parti milletvekilleri tarafından dahi “Meclisin ağabeyi” olabilir denilen ve seçildikten sonra tarafsızlığı ile Meclis içerisinde gerçek bir ağabeylik görevi yapan TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e konuk olduk.
Meclis Başkanı olduğu günden itibaren yoğun bir çalışma temposunda bulunan TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in mesajları oldukça açık ve net. Ülke sorunlarının çözüm noktası, Demokrasinin kalbi TBMM’de Milletvekillerinin asli görevlerini yapabilmeleri için önemli adımlar atılacak. Öncelikli olarak TBMM teşkilat yasasıyla Meclisin kendi iç sorunlarına çözüm üretilecek. Yeni yasama yılında her ne kadar kamuoyunda yeni Anayasa görüşmeleri ön plana çıksa da, Meclis Başkanı Cemil Çiçek’e göre Meclis’in tek gündemi yeni Anayasa değil. Terör sorunu, siyaset hukunun yeniden tanzimi inşası, hukuki, siyasi ve ekonomik içerikli yasal ve kurumsal pek çok düzenlemeler Meclisin gündeminde yer alıyor.
İşte İbrahim Gökdemir’in TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile yaptığı röportaj
-Yeni Yasama yılında öncelikli gündem yeni Anayasa mı? Gündemde neler var?
MECLİSİN TEK GÜNDEMİ ANAYASA DEĞİL
-Gündemde çok konu var. Türkiye’nin tek konusu Anayasa değil, konuşmalarımda ifade ettim. Hem seçildiğim zaman, hem meclisin açılışında ifade ettim. Türkiye’nin bir kısım sorunları Anayasayla bağlantılı ve başlı başına da bir Anayasa sorunu var. Ama bu bundan ibaret değil. Bir terör sorunu var. Siyaset hukukunun yeniden tanzimi inşasıyla ilgili konu var. Hukuki, siyasi ve ekonomik içerikli yasal ve kurumsal bir çok düzenlemeler var. Hükümetin sevk ettiği bir çok kanun tasarısı oldu bu süre zarfında onlar görüşülecek. Ayrıca muhalefet partilerinin gündeme getireceği konular olabilir. Denetim konuları, iç politikayla olabilir, dış politikayla olabilir. Dolayısıyla pek çok konu ülkenin gündeminde var onların hepsi burada görüşülecek. Ama son zamanlarda medya Anayasa konusunu öne çıkardığı için tabiatıyla o bizim içinde en önemli konudur.
-Yoğun bir çalışma temposuyla yeni yasama yılı başladı diyebiliriz o zaman…
YOĞUN ÇALIŞMAK ŞİKAYETİMİZ OLAMAZ
-Siyaset gönül işidir. Kimse bizi zorlamıyor. Yoğun çalışmayacaksak niye bu işi yapıyoruz o zaman. Bunlar bizim şikayetimiz olmaz. Yoğunda çalışmak mecburiyetindeyiz. Demin söylediğim birkaç başlık bile ne kadar yoğun çalışmamız gerektiğini ortaya koyuyor. Herkesin yoğun bir çaba gayret içerisinde olup, bu ülkeye neler katabilir izin bir gayreti olmalı.
-TBMM’de gördüğünüz bir eksiklik, yapmak istediğiniz bir yenilik veya değişiklik varmı?
TBMM TEŞKİLAT YASASINI ÖNEMSİYORUM
TBMM Türkiye’nin sorunlarının çözüleceği müzakere edileceği karara bağlanacağı en temel organ. Demokrasinin kalbi. Bu kalbin düzenli atması lazım. Bizim yapmak istediğimiz şey bu düzenli atışı sürdürmek, aksayan yönleri varsa onları da gidermektir. Bunun bir yönü teşkilat yasasını yeniden gözden geçirmekten geliyor. Yasayı bugün (pazartesi günü) TBMM başkanı olarak TBMM’ye sevk edeceğiz. Buranın bir çok sorunu var. Ülke sorunlarının üstesinden gelinecekse, TBMM kendi yapısını yeni baştan gözden geçirmek zorunda. Bu kurumun Anayasaya göre asli görevi bir yasa yapmak, iki denetim yapmaktır. Onun dışındaki görevleri buna eklenen görevlerdir yada hiç görevi olmadığı halde bu kurumdan beklenen şeylerdir. Buraya çok sayıda insan geliyor. 4 binden tutun günlük ziyaretçi sayısı 8 bine çıkmaktadır. Bu gelen insanlar tabiatıyla kendi meclisidir, kendi milletvekilleriyle görüşmeye geliyor. Benim kanaatimce, gelen vatandaşlarımız milletvekillerinin Anayasada belirlenen görevleri nedeniyle gelmiyor, özel sebeplerden dolayı geliyor. Demek ki bu da meclise giren her milletvekilinin bir nevi görevi haline gelmiş oluyor hatta asli görevlerinin de önüne geçmiş oluyor. Bu da zaman zaman sıkıntı yaratıyor. Onun için burayı asli görevleri ileilgili daha iyi çalışır noktada bir teşkilat yasasına kavuşturmaktır. Seçildikten sonra bununla ilgili ciddi bir hazırlık yaptık.
-TBMM Meclis Başkanlığına seçildikten sonrada programdan programa koşturmalarınızı görüyoruz. Beypazarı, Çubuk, Gölbaşı gibi ilçelerin düzenledikleri şenliklere katıldınız. Oralarda da üzerine basarak söylediğiniz bir şey vardı. “Festival” ifadesinin kullanılmaması gerektiğini hep vurguladınız. Bunu biraz açarmısınız?
TÜRKÇE ZENGİN BİR DİL ONU KULLANALIM
Türkçe zengin bir dil. Kendi dilimizin kelimelerini yaşatmak varken, eskiden panayırdı bunlar. Birçok faaliyet o panayır içerisinde yürütülürdü. Şimdi buna biraz daha yeni unsurlar katıldı. Dolayısıyla bunu şenlik olarak kutlamak varken, festival ifadesini kullanmak yanlış. Gölbaşında ki bir etkinlikte bir siyasi partinin temsilcisi (MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır) benim bu konuşmalarımdan habersiz, “festival demeyelim şenlik diyelim” diye öneride bulundu. Dolayısıyla örtüştük bu 
konuda. Türkçe zengin bir dil iken kelimelerimizi unutmamak lazım. Kültür aktarımıdır, aynı zamanda bunlar kültür şenliğidir. İlanlara bakarsanız, Beypazarı kültür ve filanca Çubuk kültür ve turşu Festivali, denilir. Demek ki işin birinci bölümünde Kültür var.
-Festival kelimesinin kullanılmamasına ilişkin TBMM’de kanun çıkarılır mı?
Bunun için kanun çıkarılmaz. Herkes bu kelimeyi kullanmaz ve Türkçemizi korursak, bu işi çözeriz. Yoksa kanun çıkarılmaz. Bu şenliklerde kendi kültürümüzle bağdaşmayan, sırf halk toplansın diye bu işe dahil etmemek gerekir. Bu toplantılar, bu şenlikler yanlış işlere aracılık etmemelidir.
-Ankara Milletvekili olarak, seçimler öncesi hazırlanan projelerin takipçisi olabiliyormusunuz?
ANKARA PROJELERİNİ YAKINDAN TAKİP EDİYORUM
Ben tarafsız bir Meclis başkanıyım ama bir partiden seçildik. Ankara milletvekiliyim. Bir taraftan bu işleri yaparken, öbür taraftan Ankara’nın sorunları var, bir takım projeleri var, onları hayata geçirmek noktasında da Meclis başkanı olarak elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Bunlardan bir tanesi, fuar alanıdır, Ankara metrosudur, Ankara’nın 2060’a kadar içme suyu konusudur, Ankara’nın sağlık şehri haline gelmesidir. İki tane sağlık külliyesi kuruluyor. Yeni adı kampüs. Bir tanesi etlik tarafına bir tanesi de Bilkent tarafına kuruluyor. İhaleleri yapıldı. Yap işlet devret modeliyle yapılarak devletin cebinden para çıkmıyor.
Bu manada çok ciddi çabalar gayretler var. Ankara içme suyu 350 milyon dolarlık başlamış bir projedir. Gerede’den getirilecek su Çamlıdere barajına aktarılarak Ankara’nın su sorunu ortadan kaldırılacaktır. İkincisi metrodur, Metro 2 katrilyon üzerinde bir yatırımdır. Ulaştırma bakanlığı yapıyor. Bununla ilgili ihaleye çıkıldı. Bildiğim kadarıyla 18 firma katıldı. 8 firmaya yeterlilik verdiler. Mali durumları uygunmudur? Değimlidir? o araştırma yapılıyor, ondan sonra çalışmalar başlayacak. Ankara fuar alanı için Akyurt’ta mesafeler aldık.
-Bu arada sadece Ankara değil, Ortaanodu illerine’de Ağabeylik yapıyorsunuz. Yozgat doğumlusunuz, Kırıkkale, Kırşehir gibi komşu illerin de pek çok sorunlarına çözüm olabiliyorsunuz..
Doğduğumuz memleketimizi de unutmayız. Yozgat, Kırşehir, Kırıkkale illeri de benim için önemli bir yeri vardır. Fırsat buldukça bu illerimize gidiyorum. Kırıkkale Üniversitesinin açılışına katıldım. Ahilik kutlamalarında şed kuşandım. Bu illerimiz de Anadolu’nun mihenk taşlarıdır.
-Yeni Yasama yılında öncelikli gündem yeni Anayasa mı? Gündemde neler var?
MECLİSİN TEK GÜNDEMİ ANAYASA DEĞİL
-Gündemde çok konu var. Türkiye’nin tek konusu Anayasa değil, konuşmalarımda ifade ettim. Hem seçildiğim zaman, hem meclisin açılışında ifade ettim. Türkiye’nin bir kısım sorunları Anayasayla bağlantılı ve başlı başına da bir Anayasa sorunu var. Ama bu bundan ibaret değil. Bir terör sorunu var. Siyaset hukukunun yeniden tanzimi inşasıyla ilgili konu var. Hukuki, siyasi ve ekonomik içerikli yasal ve kurumsal bir çok düzenlemeler var. Hükümetin sevk ettiği bir çok kanun tasarısı oldu bu süre zarfında onlar görüşülecek. Ayrıca muhalefet partilerinin gündeme getireceği konular olabilir. Denetim konuları, iç politikayla olabilir, dış politikayla olabilir. Dolayısıyla pek çok konu ülkenin gündeminde var onların hepsi burada görüşülecek. Ama son zamanlarda medya Anayasa konusunu öne çıkardığı için tabiatıyla o bizim içinde en önemli konudur.
-Yoğun bir çalışma temposuyla yeni yasama yılı başladı diyebiliriz o zaman…
YOĞUN ÇALIŞMAK ŞİKAYETİMİZ OLAMAZ
-Siyaset gönül işidir. Kimse bizi zorlamıyor. Yoğun çalışmayacaksak niye bu işi yapıyoruz o zaman. Bunlar bizim şikayetimiz olmaz. Yoğunda çalışmak mecburiyetindeyiz. Demin söylediğim birkaç başlık bile ne kadar yoğun çalışmamız gerektiğini ortaya koyuyor. Herkesin yoğun bir çaba gayret içerisinde olup, bu ülkeye neler katabilir izin bir gayreti olmalı.
-TBMM’de gördüğünüz bir eksiklik, yapmak istediğiniz bir yenilik veya değişiklik varmı?
TBMM TEŞKİLAT YASASINI ÖNEMSİYORUM
TBMM Türkiye’nin sorunlarının çözüleceği müzakere edileceği karara bağlanacağı en temel organ. Demokrasinin kalbi. Bu kalbin düzenli atması lazım. Bizim yapmak istediğimiz şey bu düzenli atışı sürdürmek, aksayan yönleri varsa onları da gidermektir. Bunun bir yönü teşkilat yasasını yeniden gözden geçirmekten geliyor. Yasayı bugün (pazartesi günü) TBMM başkanı olarak TBMM’ye sevk edeceğiz. Buranın bir çok sorunu var. Ülke sorunlarının üstesinden gelinecekse, TBMM kendi yapısını yeni baştan gözden geçirmek zorunda. Bu kurumun Anayasaya göre asli görevi bir yasa yapmak, iki denetim yapmaktır. Onun dışındaki görevleri buna eklenen görevlerdir yada hiç görevi olmadığı halde bu kurumdan beklenen şeylerdir. Buraya çok sayıda insan geliyor. 4 binden tutun günlük ziyaretçi sayısı 8 bine çıkmaktadır. Bu gelen insanlar tabiatıyla kendi meclisidir, kendi milletvekilleriyle görüşmeye geliyor. Benim kanaatimce, gelen vatandaşlarımız milletvekillerinin Anayasada belirlenen görevleri nedeniyle gelmiyor, özel sebeplerden dolayı geliyor. Demek ki bu da meclise giren her milletvekilinin bir nevi görevi haline gelmiş oluyor hatta asli görevlerinin de önüne geçmiş oluyor. Bu da zaman zaman sıkıntı yaratıyor. Onun için burayı asli görevleri ileilgili daha iyi çalışır noktada bir teşkilat yasasına kavuşturmaktır. Seçildikten sonra bununla ilgili ciddi bir hazırlık yaptık.
-TBMM Meclis Başkanlığına seçildikten sonrada programdan programa koşturmalarınızı görüyoruz. Beypazarı, Çubuk, Gölbaşı gibi ilçelerin düzenledikleri şenliklere katıldınız. Oralarda da üzerine basarak söylediğiniz bir şey vardı. “Festival” ifadesinin kullanılmaması gerektiğini hep vurguladınız. Bunu biraz açarmısınız?
TÜRKÇE ZENGİN BİR DİL ONU KULLANALIM
Türkçe zengin bir dil. Kendi dilimizin kelimelerini yaşatmak varken, eskiden panayırdı bunlar. Birçok faaliyet o panayır içerisinde yürütülürdü. Şimdi buna biraz daha yeni unsurlar katıldı. Dolayısıyla bunu şenlik olarak kutlamak varken, festival ifadesini kullanmak yanlış. Gölbaşında ki bir etkinlikte bir siyasi partinin temsilcisi (MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır) benim bu konuşmalarımdan habersiz, “festival demeyelim şenlik diyelim” diye öneride bulundu. Dolayısıyla örtüştük bu 
konuda. Türkçe zengin bir dil iken kelimelerimizi unutmamak lazım. Kültür aktarımıdır, aynı zamanda bunlar kültür şenliğidir. İlanlara bakarsanız, Beypazarı kültür ve filanca Çubuk kültür ve turşu Festivali, denilir. Demek ki işin birinci bölümünde Kültür var.
-Festival kelimesinin kullanılmamasına ilişkin TBMM’de kanun çıkarılır mı?
Bunun için kanun çıkarılmaz. Herkes bu kelimeyi kullanmaz ve Türkçemizi korursak, bu işi çözeriz. Yoksa kanun çıkarılmaz. Bu şenliklerde kendi kültürümüzle bağdaşmayan, sırf halk toplansın diye bu işe dahil etmemek gerekir. Bu toplantılar, bu şenlikler yanlış işlere aracılık etmemelidir.
-Ankara Milletvekili olarak, seçimler öncesi hazırlanan projelerin takipçisi olabiliyormusunuz?
ANKARA PROJELERİNİ YAKINDAN TAKİP EDİYORUM
Ben tarafsız bir Meclis başkanıyım ama bir partiden seçildik. Ankara milletvekiliyim. Bir taraftan bu işleri yaparken, öbür taraftan Ankara’nın sorunları var, bir takım projeleri var, onları hayata geçirmek noktasında da Meclis başkanı olarak elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Bunlardan bir tanesi, fuar alanıdır, Ankara metrosudur, Ankara’nın 2060’a kadar içme suyu konusudur, Ankara’nın sağlık şehri haline gelmesidir. İki tane sağlık külliyesi kuruluyor. Yeni adı kampüs. Bir tanesi etlik tarafına bir tanesi de Bilkent tarafına kuruluyor. İhaleleri yapıldı. Yap işlet devret modeliyle yapılarak devletin cebinden para çıkmıyor.
Bu manada çok ciddi çabalar gayretler var. Ankara içme suyu 350 milyon dolarlık başlamış bir projedir. Gerede’den getirilecek su Çamlıdere barajına aktarılarak Ankara’nın su sorunu ortadan kaldırılacaktır. İkincisi metrodur, Metro 2 katrilyon üzerinde bir yatırımdır. Ulaştırma bakanlığı yapıyor. Bununla ilgili ihaleye çıkıldı. Bildiğim kadarıyla 18 firma katıldı. 8 firmaya yeterlilik verdiler. Mali durumları uygunmudur? Değimlidir? o araştırma yapılıyor, ondan sonra çalışmalar başlayacak. Ankara fuar alanı için Akyurt’ta mesafeler aldık.
-Bu arada sadece Ankara değil, Ortaanodu illerine’de Ağabeylik yapıyorsunuz. Yozgat doğumlusunuz, Kırıkkale, Kırşehir gibi komşu illerin de pek çok sorunlarına çözüm olabiliyorsunuz..
Doğduğumuz memleketimizi de unutmayız. Yozgat, Kırşehir, Kırıkkale illeri de benim için önemli bir yeri vardır. Fırsat buldukça bu illerimize gidiyorum. Kırıkkale Üniversitesinin açılışına katıldım. Ahilik kutlamalarında şed kuşandım. Bu illerimiz de Anadolu’nun mihenk taşlarıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.