Tarihi demir köprü restore edilecek

Tarihi demir köprü restore edilecek

Kırıkkale’nin Yahşihan ilçesinde Kızılırmak Nehri üzerinde bulunan Anadolu’nun ilk tarihi köprülerinden biri olan Demir Köprü, restore edilecek. ...

Kırıkkale’nin Yahşihan ilçesinde Kızılırmak Nehri üzerinde bulunan Anadolu’nun ilk tarihi köprülerinden biri olan Demir Köprü, restore edilecek.  1907 yılında Sultan II. Abdülhamit tarafından yaptırılan Demir Köprüsü restore edilecek. DEMİR KÖPRÜ’NÜN TARİHÇESİ Sultan II. Abdülhamit Döneminde 1906 yılında başlanıp, 1907 yılında tamamlanan bu köprü Anadolu’nun ilk demir köprüsü olup, Almanlar tarafından bugün ile takdir edilecek bir teknikle inşa edilmiştir. Bu sebeple Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 20 Kasım 1995 gün 4341 sayılı kararı ile korunması gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı olarak tescil edilmiş ve koruma altına alındı. DEMİR KÖPRÜ’NÜN HİKÂYESİ Yahşihan i Kızılırmak üzerinde bulunan Demiryolu Köprüsü 1907 yılında yapılmış olan Demiryolu Köprüsü aynı zamanda bu demir yolu köprüsü üzerinde hiç anahtar kullanılmıştır. Isıtma perçin denilen bir sistem uygulanmıştır. O zamana kadar Kızılırmak üzerinden geçişler salla yapılıyor, İstanbul'dan yine bir tane atlı geliyor, Anadolu da belki bir işi var, kaşıya geçmek için geç vakitte gelince salcıya diyor ki, dön beni al işim acele salcıda diyor ki, sabaha kadar bekle, tabi o dönemlerde yırtıcı hayvanlar var atını dışarı  bağlıyor orada bir kulübe var o kulübe içerisinde kendisi kalıyor, sabah çıktığında baktığında kurtlar atını yemiş o arada adamcağız diyor ki, salcı seninle görüşürüz diyor, bir müddet sonra İstanbul tarafından bir ekip geliyor. Kızılırmak üzerine şimdiki kurulan köprüyü inşa ediyorlar, ondan sonra sal sektörü de Yahşihan da sona eriyor. İki tane böyle rivayet var. ATEŞ PAHASI Yavuz Sultan Selim Han Mısır'ı fethe giderken Yahşihan eski hanlar diyarı olduğu için burada konakladığı gece Hancı bütün ikramları yapıyor, gece üşümesinler diye de hanın içeri deki ocaklar sabaha kadar ateşini eksik etmiyorlar. Tabi o zamanda her yer orman bölgesi, sabah olup kalktıklarında hesabı ödemek istiyorlar. Yani borcumuz ne kadar diye sorduğunda, hancıda borcunuz yok diyor, sizi ağırlamak için için onurdur diyor, ama yinede hancı hesabı çıkarıp veriyor. O arada Yavuz Sultan Selim hesabı görünce diyor ki bu ne paha diyor. Hancıda hanım ateş pahası diyor, sabaha kadar sizler üşümeyesiniz diye ocağı boş bırakmadım, ateşi yaktım, bunun bir bedeli vardır diyor. Ateş Pahası sözünün o dönemde Yahşihan da çıktığı rivayete göre söyleniyor. Gerçeklik payı da var.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.