"Susma sustukça sıra sana da gelecek"

Türkiye de güçlü sendikacılığın yıkılmaz örneklerinden biri olan Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek in önceki gün gözaltına alınması ile birlikte Türk sendikacılığı yeni bir sınavın eşiğine geldi.Öyle ki bu yeni dönemin bir çok sendikayı da yakından ilgilendiren gözaltılar sonrası yaşanacak gelişmeler merakla beklenmeye başladı. MUSTAFA ÖZBEK'İN MUHTEŞEM ESERİ:TÜRK METAL Türk Metal Sendikası, 45 yıldır sendikal yaşamın içinde olan, demokratik bir kitle örgütüdür. Bugün 300 bini aşkın üye sayısıyla, örgütlenme anlayışı ile, sendikacılığa getirdiği yeniliklerle, büyük ve güçlü sendika olmayı hak eden Türk Metal'in bugünlere gelmesinde en büyük pay şüphesiz ki Genel Başkanımız Mustafa Özbek'indir BAĞIMSIZ SENDİKACILIK BAYRAĞINI YERE HİÇ DÜŞÜRMEDİ Mustafa Özbek, sendikacılık anlayışı bakımından taşıdığı bağımsız sendikacılık bayrağını yere düşürmeyen, işçi hak ve çıkarları konusunda taviz vermeyen, kararlı kimliğini koruyan, ülkenin iç ve dış temel sorunlarını devletini, milletini ve bayrağını seven bir kitle örgütü lideri hassasiyetiyle dile getiren, bu yolda çözümler isteyen ve üreten milliyetçi, demokrat çizgide bir genel başkandır. TOPLUMSAL MUHALEFETİN ÖNCÜSÜ VE SÖZCÜSÜYÜZ Demokratik kitle örgütleri toplumsal muhalefetin hem sözcüsü hem de öncüsü olmak durumundadır. Bu onların demokrasi tanımı içindeki görevi ve sorumluluğudur.Türk Metal Sendikası'nın da bu anlamda taşıdığı sorumluluk en üst düzeydeki sözcüsü, yani Genel Başkanı Mustafa Özbek tarafından bugüne kadar ciddiyetle yerine getirilmiş olup, bundan sonra da aynı ciddiyet ve kararlılıkla devam ettirilecektir.Dolayısıyla Genel Başkanımızı dile getirdiği eleştiriler sebebiyle başta siyasi iktidar olmak üzere iktidarın paralelindeki kişi ve kuruluşların, yandaş medyanın hedef gösterdiğine şahit olmaktayız. GÖZALTININ ANLAMI Mustafa Özbek'i karanlık senaryoların içinde imiş gibi göstermek isteyen çevreler, bu çabalarıyla sadece kendi vicdanlarını kanatmakla kalmayacak, aynı zamanda toplumsal dayanışmaya ve sosyal barışa şiddetle ihtiyaç duyulduğu bir dönemde Türkiye'nin de geleceğini karartmış olacaklardır. Bu yolla korku, endişe ve umutsuzluk toplumun her kesiminde hızla yayılmaktadır.Diliyor ve istiyoruz ki, 22 Ocak 2009 günü Genel Başkanımız Mustafa Özbek'in ve genel yönetim kurulu üyelerimizin gözaltına alınması bu anlamdaki kaygıyı tetikleyen bir gelişme olmaz. TÜRK SANAYİİNİN KURTARICISIYIZ Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek, çalışma hayatında uzlaşma ve diyalogu esas alan bir sendikacıdır.Bu çerçevede sahip olduğu sendikal duruş, Türk sanayinin en sıkıntılı dönemlerde bile kurtarıcısı olmuştur. EKMEK KAVGASINDA VE SOSYAL BARIŞTA SAMİMİYET Son olarak 135 bini aşkın metal işçisinin hak ve çıkarlarını bütün olumsuz ekonomik koşullara, yandaş medyanın saldırılarına ve iftiralarına rağmen koruyan Genel Başkanımız 5 Aralık'ta imzalanan sözleşme ile sadece işçi hak ve çıkarları konusunda değil, sosyal barış ve diyalog konusunda da ne kadar samimi olduğunu kanıtlamıştır. İŞTEN ÇIKARMA DEĞİL,İNSANİ ÇÖZÜM 5 Aralık'ta imzalanan toplu sözleşme sonrasında sendikamızın faaliyet gösterdiği işyerlerinde bazı işveren ve sanayicilerin işten çıkarmalara başvurması karşısında sorumluluk gömleğini giyen genel başkanımız işten çıkarmalar yerine daha insani çözümler konusunda işveren ve sanayicilerle görüşmelere başlamıştır. İŞTE İKTİDARIN İŞÇİYE BAKIŞI Konfederasyonumuz Türk-İş'in işten çıkarmalar konusunda Şubat ayı içinde eylem kararı aldığı bir dönemde sosyal barışın bozulmaması için sendikal birikimi ve tüm samimiyetiyle çaba gösteren bir sendikacının gözaltına alınması ülkeye hakim olan siyasi zihniyetin işçiye bakış açısını da göstermektedir. BURSA'DA BAŞARILI ADIMLAR ATILMIŞKEN Son olarak otomotiv sanayinin merkezi olan Bursa'da tam da bu anlamda örnek olacak başarılı adımlar atılmış iken, gerçekleştirilen uygulama ile genel başkanımızın şahsında bu başarılar ve uzlaşma girişimleri de gözaltına alınmıştır. UTANMAZ MEDYA ANLAYIŞI TIRMANIYOR Bazı çevrelerin Genel Başkanımız Mustafa Özbek'in sendikal kimliğini, Türk sanayinin gelişmesi için yıllardan bu yana sergilediği özverili yaklaşımı , işçi hak ve çıkarları konusundaki kararlılığını göz ardı ederek sahip olduğu mal varlığını adeta gözaltına alma gerekçesi olarak sunmaya gayret etmeleri utanç verici bir medya anlayışının hangi boyutlara tırmandığını göstermektedir. İŞÇİNİN RAHAT VE HUZURUNDAN RAHATSIZ OLAN ÇEVRELER VAR Metal işçilerinin kendi alınteri ve el emeğiyle sahip olduğu mal varlığını genel başkanımızın şahsi mal varlığı imiş gibi göstererek, karalama kampanyası yürütenler, işçilerimize ait olan yatırımlarımızdan da ne kadar rahatsız olduklarını göstermektedirler.Bundan neden rahatsız olduklarını anlamakta güçlük çekiyoruz...Bir taraftan Türk Metal'e ve Genel Başkanımıza işçilerimizin ekmek kavgası sırasında yapılan saldırılarla, işçilerimizin ekmek kavgasını sabote edenler..Bir taraftan işçilerimizin sahip olduğu yatırımlardan rahatsız olanlar..Dikkat edilirse rahatsız olanlar hep aynı çevrelerdir... SUSMA SUSTUKÇA SIRA SANA DA GELECEK Şunu hatırlatmak istiyoruz...Türk sendikal hareketi bugün büyük bir sınav vermektedir. Bu bağlamda tüm sendikacılar sorumluluk üstlenmeli ve yapılan haksızlığa karşı susmayarak, seslerini yükseltmelidir.Çünkü sustukça sıra kendilerine de gelecektir. GENEL BAŞKANIMIZ VE LİDERİMİZ ÖZBEK'LE KALDIĞIMIZ YERDEN YOLA DEVAM EDECEĞİZ Türk Metal Sendikası'nı bugünlere getiren ve yine sendikamızı aynı şekilde sağlıklı bir geleceğe bizlerle birlikte taşıyacak olan liderimiz ve genel başkanımız Mustafa ÖZBEK'TİR. Türk Metal sendikası bugüne kadar sahip olduğu sendikal duruşu aynı inanç ve kararlılıkla bundan sonra da devam ettirecektir.