SÜMÜKLÜYÜ AMERİKA’DAN İSTEMEK YANLIŞTIR

Ülke olarak, 15 Temmuz gecesi çok sancılı günler yaşadık. Gördük ki Ülkenin Türkiye Büyük Millet Meclisi, Genel Kurmay Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Türkiye Radyo Televizyon Kurumu, Millî İstihbarat Teşkilatı, Polis Özel Hareket Dairesi, Cumhurbaşkanlığı Sarayı, Ankara Emniyet Müdürlüğü ve daha birçok kritik yerler bombalandı. Hatta Cumhurbaşkanının tatil yaptığı Marmaris’teki Otel de bombalandı. Önemli Hava Limanları, Büyük İllerimizin Anayol Giriş Çıkışları tutuldu. F16’lar ve helikopterler korkunç homurtuları gökyüzünde duyuldu. Kurşunlar, bombalar sayısız sayıda halkın ve kilit noktalarda görevliler üzerine sıkıldı. Tanklar, jetler sokağa sürüldü. Bu davranışların insanlıkla, ahlakla, namusla uzaktan yakından ilgisi yoktur. Bu bir ihtilâldır. İhtilâl’in adı Yurtta Sulh Komitesi’dir. Baş mimarı Amerika’daki Sümüklüdür. Destekçileri Amerika ve İsrail’dir. NATO’dur. Avrupa Birliği’dir. 17 Aralıkta, 25 Aralıkta, son dönem Yerel Yönetimler seçimlerinde, Cumhurbaşkanı seçimlerinde, Genel Seçimlerde sahaya indiler. Sonuç alamadılar. Son kozlarını 15 Temmuzda oynadılar. Bunda da olmadı. Ülke darbeyi ucuz atlattı. Can havliyle Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Dışişleri Bakanı Sümüklüyü bize verin demeye başladılar. Amerika’nın dostluğunu test edeceğiz diyorlar. Ne im demiş Amerika ve İsrail Amerika’nın İstihbarat Teşkilatı (CIA)’sı var. İsrail’in İstihbarat teşkilatı ( MOSSAT) var. Bu örgütlerin hem kendi ülkelerinde hem de dünya devletlerinde dün ne oldu, bugün ne oluyor, yarın ne olacak konusunda bilmedikleri var mı? Evet. Bilmedikleri yoktur. Evet. 15 Temmuz İhtilâli başarısız olmuştur. Artık Amerika ve İsrail ve NATO ve Avrupa Türkiye’de İhtilâl yoluyla istediklerini alamayacaklarını gördüler. John Kerry iki saat kadar bekledi. Cevabı da verdi. Geçerli delil gösterin. Gülen’inizi size iade edelim. İade konusunda Amerika deneyimli. NATO da deneyimli. Nasıl mı? Bakın şöyle. Abdullah Öcalan Suriye’de sıkıştı. Suriye sıkıştırıldı. Öcalan oradan oraya savruldu. Sonuçta elleri kelepçelendi. Türk İstihbaratına çağırıldı. Öcalan teslim edildi. Bizimkilerde kahraman edasıyla Öcalan’ı halka yutturdular. Sanki kendileri yakalamış gibi. Öcalan’ın sayesinde yapılan genel seçimlerde DSP ile MHP’nin oylarını % 20’lere çıkardı. Ayrıca Öcalan tutukludur. Ama lüks içinde elli kişilik koruma ordusunun eşliğinde yaşamaktadır. Yaşatılmaktadır. Zaten idam edilmemek şartıyla Türkiye’ye teslim edilmiştir. İdam edilmedi. Ama her yıl Öcalan’ın Türkiye’ye getiriliş yılı,  Öcalan taraftarının sokaklara dökülmesi ve Öcalan’a özgürlük istemeleri sürüyor. Öcalan tutuklu kaldığı sürece bu tablo her yıl tekrarlanacaktır. Açıkça Öcalan’ı Türkiye’ye teslim edenler, boşuna bu kararı almamışlardır. Türkiye’nin başına bela olsun diye verdikleri görülmüştür. Şimdi gündeme Gülen’in iadesi söz konusu. John Kerry ne dedi? İstiyorsanız veririz. Keri bilmiyor mu Türkiye’de Paralel Yapının ihtilal yaptığını? İhtilalın başarısız olduğunu?  Biliyor. Artık Gülen ve Ülkedeki Paralel Yapıdan umudunu kesti. Baş belasını elinde tutuyordu. İşine geliyordu. Ama Gülen’in Amerika’da bitti. İyi de Sümüklünün Türkiye’de işi ne? Yapmayın. Gülen’in iadesini istemeyin. Bu defa Gülen’i Ülkemiz içinde toplumun başına bela etmeyin. Çünkü tabanı ibadet, ortası ticaret tavanı ihanet olan bu yapıda, ticaretçiler ve ihanetçiler ortada görünmeyecekler. Ama tabandaki dindarlar durmazlar. Her yıl, Öcalan için yapılanlar, bu defa da Sümüklü için yapılacaktır. Her yıl başımız ağrıyacaktır.