Bu günlerde Amerika Birleşik Devletleri başkanının bundan sonra teröristlere silah verilmeyecek sözündeki samimiyeti zaman gösterecek. Yalnız bu sözün bundan sonra diye ifade edilmiş olması meseleyi halletmiyor. Bugüne kadar verdikleri silahlar ne olacak. Onların İşide karşı kullanacağını bahane ediyordu. Şimdilik işit olayı kalmadığına göre o silahlar nerede tutulacak kimin elinde olacak, kime karşı kullanılacak bunu kim açıklayacak. O silahların parasını aldım nerede kalırsa kalsın, kim kime karşı kullanırsa kullansın diye mi düşünüyor. Dünyanın jandarması Amerika Birleşik Devletlerinin başkanı, düşünebilir onların dostluk anlayışları öyledir. Çünkü onların çıkarları öyle gerektiriyor.

Bu dostlara karşı biz ne yapacağız. Artık dişe diş mücadele edebilecek güçteyiz. Onların teröristleri beslemeleri rahatsız etse de netice yine bizim kendimize güvenmemizden geçecektir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti seksen milyon vatandaşıyla bir olduğu müddetçe kimse bir şey yapamaz. Ama bunu önlemenin yolu da çalışmaktan kendi ihtiyacımızı kendimizin karşılamasından geçer. Yani onların silahına karşı daha iyi silah yapmak, onların uçağına karşı daha iyisini yapmak onların tankından daha iyisini yapmak, uçak gemisi ve milli savunma füzelerinin daha iyisini yapmakla olacaktır. Allah’a şükürler olsun bunların tamamını da yapıyoruz yapacak güçteyiz.

Komşularımızdan Irak’ın devlet otoritesine kavuştuğunu görüyoruz. Kendi içindeki pürüzleri de temizleyecek Irak’ın toprak bütünlüğünü koruyarak eski durumuna kavuşur hem halkı rahatlar hem de komşu devlet olarak Türkiye Cumhuriyeti rahatlar. Çünkü Irak’taki otorite boşluğundan PKK ve diğer terörist guruplar çok faydalandılar. Terörün önlenmesi için iki devletin müşterek çalışması iyi sonuçların alınmasını sağlar. Suriye’de ise Türkiye, Rusya ve İran işbirliğiyle yapılan toplantıların sonucunun iyi olacağını düşünüyoruz. Orada da silahların susması, mültecilerin yurtlarına dönmesi çok önemli Türkiye dâhil Suriyelilerin komşu devletlerde mülteci olarak bulunması, buralarda ne kadar iyi karşılansalar da kendi topraklarında olmaları kadar güzellik olamaz. Onun için bu üç devletin çabalarına birleşmiş milletlerde katkıda bulunarak Suriye’yi huzura kavuşturmaları şarttır.

Suriye’deki hükümet boşluğundan birçok devletin müdahalesine uğradı bunların yanında türlü terör guruplarının mekânı oldu. Onlarda amaçlarına ulaşmaya çalıştılar. Bunların karşısında en çok Türkiye durdu. Çünkü diğer devletler binlerce km. uzaktan geliyorlar. Türkiye ise sınır komşusu, onun için en çok zarara uğrayan Türkiye’de kendi göbeğini kendi kesiyor. Mücadelesini veriyor. Onda da başarı sağlıyor. Nasıl olursa olsun dileğimiz barış ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunmasıdır.