Soma sonrası
Manisa-Soma’nın acısı günler geçse, aylar geçse hatta yıllar geçse unutulmaz, unutulması da mümkün değildir. Çünkü o insanlar ekmek paraları için...
Manisa-Soma’nın acısı günler geçse, aylar geçse hatta yıllar geçse unutulmaz, unutulması da mümkün değildir. Çünkü o insanlar ekmek paraları için o çileli, o zor çalışmaya mecbur kalmışlar, onun karşılığı canlarından olmuşlardır. O insanlar çalışmaya muhtaçtırlar. Onları çalıştıranlar da onlara muhtaçtırlar. Ama çalıştıranlar öncelikle düşünmeleri gereken çalışanların can güvenliğini hiçbir zaman ön planda düşünmemişlerdir. Eğer karlarından harcama yaparak çalışma güvenliğinin yerine getirilmesini akıllarına getiremedilerse karlar onların olsun. Ürettikleri kömürün ton başına bir lira ekleselerdi oradan toplanacak para bile işçilerin can güvenliğini sağlayacak harcamayı karşılardı. Onlar da yine servetine servet katmaya devam ederlerdi.
Bu arada işçilerin temsilcisi sendikalarda bütün çabalarını öncelikle işçilerinin güvenliği üzerinde yoğunlaştırmaları gerekirken, öncelikle kendi koltuklarını düşündükleri için o yöne hiç önem vermemişler veya vermişler de muvaffak olamamışlardır. Esas sıkıntı da çalışanların büyük çoğunluğunun belki de sendikasız olmalarıdır. Sendikalar bu güveni de onlara vermemişler olmalı ki sendikalara üye olmayı düşünmemişlerdir. Son günlerde işçi haklarını bilen veya bilmeyen ama demagoji yapanlar televizyon kanallarını doldurmakta milletin acısını unutturup kafalarını bulandırarak acılara acılar katmaktadırlar. Bu kazanın sorumlularının olduğu kesin, onların hukuki yollardan cezalarını çekmeleri şart. Yalnız bunları devletin savcıları görevleri gereği yapar. Devletin hakimleri gereğini yerine getirir. Onların serbest çalışması, herhangi bir baskı altında kalmadan ölen şehitlerimizin haklarını en küçük noktasına kadar yerine getireceklerinden bu milletin şüphesi yoktur. Ama televizyon kanallarındaki yorumcu savcı ve hakim edasına soyunanlara ne demeli. Bu millet adaletin temsilcilerine mi inansın, yoksa kendini savcı ve hakim sananlara mı inansın.
Ocağı görmeden masa başında yorum yapanlar, işçinin halini bilmeden kendini onun yerine koyanlar lütfen biraz anlayışlı ve sabırlı olsunlar. Devletimizin savcı ve hakimleri işlerini en iyi şekilde yapar, suçluyu cezalandırır. Şehitlerimizin kalanlarının haklarını en iyi şekilde korur ve kararlarını ona göre verirler. Bu milletin tamamı seferber oldu. Bu güne kadar görülmemiş bir duyarlılık var. Bütün kamu kurum ve kuruluşlarımız, sivil toplum kuruluşlarımız, zengin fakir herkes ve TFF Başkanlığı başta olmak üzere spor kulüplerimiz ve spor kulüplerimizin futbolcuları bu acıyı gözleri yaşlı paylaşmışlar ve maddi yardımlarda bulunmuşlardır. Bu kervana yabancı futbolculardan da katılanlar olmuştur. TFF Başkanlığı bir karar alarak bir futbol müsabakasını Manisa’da oynatma kararı almış, çok isabetli olmuştur.
Yalnız bir televizyon kanalındaki programda daha cazip bir teklif geldi. Program yöneticisi şöyle diyordu; karar çok iyi ama bu on yedi bin kişilik Manisa sahasında değil de, yetmiş bin kişilik İzmir sahasında oynansaydı hem maddi geliri Soma’ya gideceği için daha karlı olurdu, hem de mağdur aileleri ve çocuklarını İzmir’e getirerek onlara bir gün de olsa moral vermiş olurlardı. Bu kararı TFF aldığına göre teklifi değerlendirerek kararını değiştirmesinde fayda görüyoruz. Amaç yardım ve moral vermek olduğuna göre, inşallah karar değiştirilir diye ümitle bekliyoruz. Bu vesile ile tekrar şehitlerimize rahmet, geride kalanlara sabırlar diliyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.