SÖKÜLEN ZEYTİN VE KESİLEN ÇINAR AĞAÇLARI

SÖKÜLEN ZEYTİN VE KESİLEN ÇINAR AĞAÇLARI

“Şunu yapacağız, bunu yapacağız, güzel işler göreceğiz” diye iş başına gelenler, yetişmiş ağaçları kestiriyorlar. ¶ Ağaçların, ormanların...

“Şunu yapacağız, bunu yapacağız, güzel işler göreceğiz” diye iş başına gelenler, yetişmiş ağaçları kestiriyorlar.

Ağaçların, ormanların kesilmesine karşı olduğunu söyleyenler, asırlık çınarların kesilmesine izin veriyorlar. Biri; ben Millet Vekiliyim suç benim diyor ve yeni bir fidan dikiyor. Böylece sorumlu olmaktan yakasını kurtardığını sanıyor. Bir Millet Vekili diktiği fidanın yarın veyâ birkaç gün sonra asırlık çınar olacağına inanıyor olmalı ki, yeni bir fidan dikiyor. İşçilerin eline motorlu testere veriliyor, testere inliyor, kesilen ağaçlar inliyor, testerenin, kesilen ağaçların iniltisini duyan yok.

Önemli mertebelere ulaşmış insanların, meyveli ve meyvesiz yetişmiş ağaçların kesilmesine müsâde etmelerini anlayamıyorum. Çün ki, yetişmiş bir ağaç günde 7 kilo oksijen üretiyor.

Yetişmiş ağaçları kesmek, yetişmiş ve meyve veren ağaçların sâhibiyle tartışmak, onları ağlatmak, gözyaşı döktürmek neden? Türkiye’de “boş arâzi mi yoktu ki, oksijen veren yetişmiş ağaçlar Termik Santral için söküldü?

Biz Keskin TEMA Gönüllü Sorumlusu olarak, Keskin Kaymakam’ı Sayın İlker Özerk Özcan Beyin yardımıyla 2000 adet At Kestânesini Keskin Belediyesi’nin ağaçlandırma alanına birer, birer ektik.

Sayın Kaymakam Özcan Bey; Ümit Baykurt, Murat Tahan, Yusuf Torun, Rıza Uçan’ı, Ekim 2014 ayının son günlerinde görevlendirdi; 2000 adet At Kestânesi’nin toprağın yanık bağrına ekilmesini sağladı. Sayın Kaymakam’a şükranlarımı arz ediyorum. Ağaç sevenler ve meyve ağaçlarını kestirenler, aşağıdaki şiirimi okur, belki de ellerine ve testerelerine sâhip olurlar. Belki de bundan sonra meyve veren zeytin ağaçlarını; asırlık çınarları kestirmezler umuduyla.   BİR KESENDEN, BİR YAKANDAN RİCÂ   Tepelerin süsü orman,                  Tatlı geçer anlarımız, Erozyona okur ferman,                 Neş’e dolar canlarımız, Temiz havâ verir derman,            Selâm verir çamlarımız, Ormanları kesme kardeş.             Ormanları yakma kardeş.   Dallarında kuşlar öter,                 Peygamberi koma dilden, Diplerinde çimen biter,               At baltayı hemen elden, Serin başı göğe yeter,                   Korur seni coşan selden, Ormanları yakma kardeş.            Ormanları kesme kardeş.   Küçük Ziyâ kuzu güder,               Neden hâsıl işbu şiir, Mevlâsını niyâz eder,                    İyi düşün, eyle fikir, Onun âhı Arş-a gider,                   Gölgelensin Çoban Bekir, Ormanları kesme kardeş.             Ormanları yakma kardeş.   Elâ gözlü Ayşeleri,                        Gel çıkalım dağa nazlım, Saklamaz köşeleri,                        Acı, tatlı böyle yazdım, Elif gibi meşeleri,                          Fidan diktim çukur kazdım, Ormanları yakma kardeş.            Ormanları kesme kardeş.   Mecnun, Leylâ fideleri,                 ‘Yetîmi’ yim ezel, ebed, Ferhat, Şirin bebeleri,                   Garip kuşa eyle meded, Yaşlı çınar dedeleri,                       Kâbe gibi kutsal ma’bed, Ormanları kesme kardeşi.            Ormanları yakma kardeş.

“Keskinli Yetîmi”

  Umulur ki, Bakanlarımız; Millet Vekillerimiz, biz Keskinli Yetîmi ve Keskin Gönüllü TEMA Sorumlusu Demir Doğan Kandemir’i yanlış anlamazlar.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.