Sezen Aksu, “Paşa Gönül Şarkıları”yla kendi efsanesiyle yarışıyor

Türk müziğinin “Minik Serçe”si Sezen Aksu, sanat hayatının 50. yılına özel hazırladığı “Paşa Gönül Şarkıları” albümünü 27 Haziran’da dijital platformlarda yayınladı. Albümde hem yeni besteler hem de daha önce Sıla, Levent Yüksel ve Gülben Ergen gibi isimlerin seslendirdiği parçaların Sezen Aksu yorumları yer alıyor.

Müzik eleştirmenleri ve kültür sanat yazarları, albümü farklı yönleriyle değerlendirirken Aksu’nun geçmişten bugüne uzanan çok katmanlı müzikal kimliğine vurgu yapıyor. Müzik yazarı İhsan Dindar, albümdeki hiphop esintilerinin Z kuşağıyla kurulan iletişimi güçlendirdiğini belirtiyor. Dindar, “Bu albüm bugünün müziğine göz kırpıyor” yorumunu yapıyor.

İpek Atcan ise albümün ilk kısmında yer alan yenilikçi düzenlemelere dikkat çekerek, ‘Nanik’ sonrası Aksu’nun klasik çizgisine dönüş yaptığını ifade ediyor: “Albüm ‘Ben buradayım’ demiyor, ‘Zaten hep buradaydım’ diyor.”

Albümün açılış parçası “Linç”, Aksu’nun oğlu Mithat Can Özer tarafından düzenlendi. Müzik araştırmacısı Levent Sevi, bu parçayı Aksu’nun külliyatında “eşi benzeri olmayan bir şarkı” olarak nitelendiriyor. Sevi’ye göre, Aksu prodüktörünü dışarıda aramamış, zaten evdeymiş.

Albümle ilgili dikkat çeken bir diğer yorum ise Aksu’nun kendi geçmiş eserleriyle yarıştığı yönünde. Müzik gazetecisi Ece Ulusum, “Bu albümde yalnızca yeni şarkılarla değil, kendi efsanesiyle de yarışıyor” ifadelerini kullanıyor.

Sosyal medyada ise “Sen Ağla” ve “Gemiler” gibi yeni şarkıların, Aksu’nun ‘Sen Ağlama’ ve ‘Geçer’ gibi klasik eserleriyle bağ kurduğu yorumları yapıldı. Mehmet Tez, albümde hem hiphop hem de arabesk tınıların bir arada bulunduğunu, ancak parçaların farklı zamanlarda kaydedilmiş olması sebebiyle bütünlük konusunda bazı eksiklikler hissedilebileceğini ifade ediyor.

Erkin Can Seyhan ise albümün, Sezen Aksu’nun her dönemini modern bir biçimde yansıttığını söylüyor: “Albüm, bazı parçalarıyla dinleyiciyi sarıyor, bazılarına ise belki ikinci bir şans vermek gerekebilir.”

Suat Kavukluoğlu ise albümü bir iç dünya ve çağ fotoğrafı olarak değerlendiriyor: “Sezen Aksu bu albümde ‘Ben de sizin gibi bu dünyanın yorgunuyum’ diyor. Bazen bir çay, bazen sade bir kahve kıvamında bir müzikal yolculuk sunuyor.”

Sanatçının sahnelere veda etmeye hazırlanırken çıkardığı bu albüm, birçok eleştirmen tarafından “en çok dinlenenlerden biri olmayabilir ama en çok düşünülen albümlerden biri” olarak tanımlanıyor. Aksu’nun içsel dünyasından süzülen bu şarkılar, onun hâlâ burada, müziğin tam kalbinde olduğunu gösteriyor.