Serzeniş - SELAMİ MUTLU
BAKIŞ AÇISI SELAMİ MUTLU selamimutlu1@hotmail. com Serzeniş Hem kendini Sosyal Demokrat Parti olarak tanımlayacaksın hem de işçinin-çiftçinin-esnafın-emeklinin...
BAKIŞ AÇISI
SELAMİ MUTLU
Serzeniş Hem kendini Sosyal Demokrat Parti olarak tanımlayacaksın hem de işçinin-çiftçinin-esnafın-emeklinin ve yoksulun yeterince oyunu alamayacaksın. Alınan oy gelinen nokta ortada. Orta Anadolu’da oy yüzdesi %4. Doğu ve Güneydoğu illerindeki oy yüzdesi % %1. 5. Hani sen Sosyal Demokrat Partiydin? Hedef kitlen gelir dağılımından en az pay alanlardı. En fazla oy alman gereken hedef kitlen, sana neden oy vermedi acaba? Hiç toplumsal-sınıfsal-sosyolojik araştırma yaptırdınız mı? Hiç üniversitelerin yapmış olduğu araştırmalardan yararlandınız mı? Sizin toplumsal strateji uzmanlarınız nerede? Masa başında mı? Halkın içinde mi? Neden sadece kıyı şeridinde elitlerin-küçük burjuvazinin oyları ve bazı sermaye sınıfından oluşan oylarıyla yetindin? Sade bir vatandaş olarak ben söyleyeyim istersen. İster kız ister darıl, ister sen öz eleştiri de. Seni var eden özünden koptun da ondan. Altı ok ilkelerinden koptun. Halkından koptun. Ulusal değerlerini unuttun. Mevlana partisine dönüştün. Parti ilkelerini bile bilmeyen benimsemeyenlere kucak açtın. Sende gel sende katıl bize demekle olmuyor işte. Doğrudur çok çaba ve özveri gösterdiniz. Yetmedi, ben bu gayreti ve coşkuyu 1974 Türkiye sinin Ecevit’inde görmüştüm. Rahmetli, yöresel farklılıklar ve kimlikler gösteren ülkede o günkü insan modellerine hep aynı Ulusal değerleri ve ilkeleri anlatarak var oldu. Karşınızda iktidarın lütfettiği nimetlerden yararlanan ve ona göbekten bağımlı bir kesim var. Gerek iktidarın ve yerel yönetimlerin sağladığı yardım kalemlerine bel bağlamış düşük gelir grubundaki seçmen var. Sistemin yetiştirip devşirdiği insan modeli budur. Üstelik çoğunluğu teşkil eder. Kıyı kentlerimizin insan modelleriyle sosyoekonomik ve kültürel farklılık göstermektedir. Ekonomik zorluklarla boğuşan seçmene maddi ve manevi çözüm vaat etmeden umut olmadan desteğini alamazsınız. Gırtlağına kadar ahlaksızlığın vicdansızlığın batağına girmiş sistemin insan modelinden oy istemek, bunu da “oyunu bana ver, ben en iyiyim, en iyi ben bilirim” diyerek yaklaşmakla olmaz. Unutmayın ki karşınız da halkın baş tacı ettiği bir karizmatik lider var. Topluma böyle yaklaşmak, Müslüman mahallesinde salyangoz satmak gibi olur. Günümüz insanından oy alabilmeniz için önce sistemin yarattığı insan modelini iyi tahlil etmeniz gerekir. Bugünkü sistemin yarattığı insan modeli-din şemsiyesi altında-etnik kimlikte-ulusal ve sınıfsal mücadele veren partilerin arkasında durmaktadır. Dini ve şoven kimlikler ağırlıktadır. Artık her şeye hayır diyen karşıyım karşı diyerek her şeyi reddeden imajın terk edilerek yerine analitik düşünen, realist-yapıcı ve seçenek sunan bir anlayışın hakim olması gereklidir. Meydanlarda ağız söyler ama menfaat haykırır. Güçlü bir muhalefet olmak, güçlü bir iktidarın oluşmasının da dinamosudur. Güçlü bir iktidarda güçlü bir Türkiye’yi tetikler. Bizleri özgürlükler, insan hakları ve ekonomik konularda iyi günlerin beklemediği geldiğimiz noktadan belli. Allah helak edeceği toplumların gözüne perde indirirse o perdeyi kaldırmaya kimsenin gücü yetmez Ama, kim ne derse desin siz uyarıcı olmaya, ışık olmaya, zulme uğrayanlara umut olmaya devam edin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.