Alaattin Karaer

Alaattin Karaer

Ya Çıkarsa!!!

Ya Çıkarsa!!!

1-ya-cikarsa-2024.png

Akşam üzeri Zafer Caddesinde yürürken, yanımdan geçen iki genç konuşuyorlardı!

- Yılbaşı bileti alacağım.

- Şimdi alma, son gün al.

- Neden.

- Son güne kalan biletler daha şanslı oluyor.

- Yok canım.

derken… Bankanın köşesinde devamlı duran kazı kazanmayana, pardon kazı kazana doğru ilerlediler. Her gün geçtiğim bu yoldaki bu kazı kazanma önündeki kalabalığa hayret etmemek elde değil! Yaşlı, genci kadını erkeği kazı kazanmadan ayaküstü aldıkları kartlarını kazıdığını görüyorum.

2024 yılını geride bırakıp 2025 yılına yelken açmamıza ramak kala, milyonlarca vatandaşımız zengin olma hayalleriyle Milli Piyango yılbaşı çekilişi sonuçlarını beklemeye başladılar bile.

Büyük ikramiye bu yıl 600 milyon TL olarak belirlenmiş…

Şans oyunlarına ilgim yoktur. Milli Piyango biletini de bugüne kadar birkaç tane aldığımı hatırlıyorum. Oda benim dışımda gelişmiştir.

Bu yıl da değişen bir şey yok! Zengin olma hayalleriyle bayilere koşan koşana!

Gaziantep’ten, İstanbul’a uçakla Nimet Abladan bilet almaya geleni duydum haberlerde!

Nimet Ablanın bileti sanki özel baskı!

Yine haberlerde izledim, Ankara’da da Ali Haydar varmış!

Hayırlısı bakalım!

Yedi sekiz yıl önce, Aralık ayında kalan senelik iznimin birkaç gününü İstanbul’da oğlumun yanında geçirmiştim.

Boş olan kişi ne yapacak, avare avare dolaşmaktan başka!

Öğleden sonra çıktım evden… Yürüyerek devam ettim yoluma. Tahmin ediyordum gideceğim yönü.

Güneşli bir hava. Kış olmasına rağmen güneş ısıtıyor azda olsa. Karaköy işaretli tabelanın bulunduğu sokaktan ilerlemeye başladım. Çoğunluğunun avizeci dükkanlarının bulunduğu bir sokak.

Karaköy’e indiğimde denizden gelen esinti biraz da olsa güneşin etkisini etkiliyordu.

Sıcakla, serinlik… Terlemeye başladım. Üzerimdeki mont ağırlaşmaya başladı. Köprünün başına geldiğimde köprü korkulukları boylu boyunca insan seli… Balık tutanlar sıralanmışlar. Bir insanın gireceği kadar dahi yer yok. Bugün bereketli anlaşılan. Kovalarda balıklar. Canlı mı canlı.

Köprü sonunda yer altı merdivenlerinden Yeni caminin önüne çıktığımda, uzun bir kuyrukla karşılaştım. Bir anlam veremedim. Dikkatlice kuyruğu gözümle takip ettim. Oda ne. Nimet Abla Yılbaşı Milli piyango bilet kuyruğu. Kuyruğun kenarında bilet satan kaç kişiler de var. Kendilerini paralıyorlar bir bilet satabilmek için. Onlara bakan yok ki. Çok ciddi bir şekilde kuyruk devam

ediyor. Geçmek için izin isteyerek, kuyruğu böldüm, kızar gibi oldular, kuyruğa kaynak yapacak sandılar… Vallahi benim bilet alma niyetim yok.

Cahit Sıtkı Tarancı’nın bir şiiri ile yazımıza son verelim.

Öyle bir yıl olsun ki...
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun.
Kuşların, çiçeklerin diyarı olsun.

Öyle bir yıl olsun ki;
Ne başta dert,
ne gönülde
hasret olsun.
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

Öyle bir yıl olsun ki;
Ne zengin fakir,
ne sen ben farkı olsun.
Kış günü herkesin evi barkı olsun.

Öyle bir yıl olsun ki;
Yaşamak sevmek gibi gönülden olsun.
Olursa bir şikayet ölümden olsun.
O’da gençlerden uzak olsun...

thumbnail-2-ya-cikarsa-2024.jpg

* * *

Atasözlerimize kulak verelim;

“Haydan gelen huya gider.”,

“Elden gelen öğün olmaz, oda vaktinde bulunmaz.”

Ya çıkarsa!!!

Sevdiklerinizle, sağlıklı ve mutlu yıllara…

Bu yazı toplam 1903 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Alaattin Karaer Arşivi